*önceki bölüm*
Kimin iyi kimin satıcı olduğunu öğrendim. Ve tüm bunların kimin başının altından çıktığını.
...
Koli bandı ile okuldan kaçıcaktık. Daha doğrusu dersler başlamadan gittiğimiz için bence kaçmak sayılmaz. Dış kapıya doğru gittik kartları okuttuk ve hemen çıktık. Evet çok kızabilirlerdi ama umrumda veya umrumuzda değil. Biraz kafa dağıtmanın kimseye zararı olmaz.
Biraz yürüdükten sonra catcafe'lere geldik. Aslında benim oraya girme gibi bir planım yoktu ama sağolsun koli bandı düşünmeme bile izin vermeden direkt beni içeri soktu.
Sero: Hadi be dostum!! Çok eğlenceli olucak. İnan bana.
Bakugou: Bak koli bantcığım. Nazikçe söyliyeceğim. Niye buraya giriyoruz? Ya kedi gelicek ağzımın dibine bana bir şey yedirtmiyecek ve bende sonra sinirle kediyi kovalıyacağım. Ama ben bunun olmasını istemiyorum. Anlıyor musun?
Sero: Evet ama umrumda değil. Gidiyoruz hadi hadi *içeri doğru ittirir*
Bakugou: Lan dur!
Sero: Yo.
Bakugou: Şerefsiz.
Sero: Haysiyetsiz.
Bakugou: Lan cevap vermesene!
Sero: Sen başlattın.
Bakugou: Bunun kavgasına girmiyeceğim.
Sero: Sen bilirsin.
Zorunlu olarak girdikten sonra 1 saatlik bilet aldık ve kedileri sevmeye başladık.
Kedilerle kavgamdan sonra sonunda ordan çıkmıştık. Nasıl kavga ettim bilmem ama beni çok sinirlendirmişti. Ama o da az değildi. Ordan sonra parka gitmiştik. Biraz orda takılıp kitapçıya gittik. Aslında orda uzun bir süre kalabilirdim ama yanımdaki beni sürekli rahatsız ettiği için bir şeye bakamadım bile.
Akşam olduğunda marketten atıştırmalık ve bir şeyler izlemek için cd'ler aldıktan sonra yurda gittik.
Aizawa: Hoş geldiniz gençlik. Gününüz nasıldı bakalım?
Sero: İyidi hocam valla bir gün sizde gelin bizle bence.
Aizawa: Valla okul rahatsız etti sizi galiba.
Sero: Hocam kedi olan bir yere gittiğimiz için okulu umursayamadık
Aizawa: Nerde!?
Sero: Hocam bakıyorum çok mutlu oldunuz.
Aizawa: Öhm her neyse neden kaçtınız?
Sero: Boşverin hocam çok önemli değil.
Aizawa: Bunun hakkında sonra konuşacağız Bakugou. Şimdi geçin içeri.
Sero: Uff. Hocam hayatınıza biraz neşe getirin ya.
Hiç bir şey demeden Sero'yla içeri geçtik. Bazen çocuğun beni belaya sokabileceğini düşünüyorum.
Odama geçtik, CD'leri televizyonun yanına koydum, cipsleri açtık ve müzik dinlemek için hoparlörü bağladık.
Bakugou: İlk önce şarkı dinliyeceğiz. En sevdiğim şarkıyı açacağım. Tek kelime etmek dahi yok. Anlaşıldı mı?
Sero: Tamam tamam.
Telefondan sevdigim şarkıyı açtım ve sesini de uygun bir seviyede yükselttim.
Sero: E dostum bu çılgın bir şey.
Bakugou: Biliyorum.
Sero: Bunun bana ismi-
Bakugou: Dur bir dakika Aizawa sensei arıyor.
Sero: Tüh
*Konuştuktan sonra*
Bakugou: Tamamdır geliyorum. Görüşürüz hocam.
Sero: Tahminimce güzelim an bozuldu ha ne dersin?
Bakugou: İlişkiye mi girecektik de öyle diyon sapık herif. Gidiyorum evet sen takıl burda istersen.
Sero: Beklerim seni.
Bakugou: Tamamdır.
Hızlıca odadan çıktım ve Aizawa sensei'nin yanına gittim. Hay ben ne güzel eğleniyorum şimdi sorguya çekileceğim.
Aizawa: Bugün nerdeydiniz? Daha doğrusu neden dışarıdaydınız.
Bakugou: Sınıftakiler yüzünden dışarı çıktık.
Aizawa: Ne yaptılar ki?
Bakugou: Eskide olanların hepsini bilen bir arkadaş sınıfa veya tüm okula yaydı.
Aizawa: Kim ki?
Bakugou: Haruki. Yani diğer bir ismi ile ünlü villain Deku.
Aizawa: NE?
Bakugou: Maalesef.
Aizawa: LAN OKULDA VİLLAİN VAR.
Bakugou: He valla ya.
Aizawa: Bak sorunlu çocuk. Okulda bir villain var, sen bunu tanıyorsun ve bana niye söylemiyorsun!?
Bakugou: Bu gerizekalının ne yapacağını çok merak ettim. Ama aptal beni yayınca kendini daha da çok ele verdi.
Aizawa: Ne dediki senin hakkında? Ne oldu bana tam anlat.
*Tüm olanları anlatır*
Aizawa: Yuh.
Bakugou: Bencede hocam.
Aizawa: Neyse sonuç olarak sana inanan birisi var. Ama şimdi ciddileşirsek bizim Deku'yu yakalamamız lazım. Ne yapıp ne etmeliyiz ki onu yenelim.
Bakugou: Aslında benim bir planım var. Ne kadar inanır bilmem ama bir ümit var. Eskiden benden hoşlanıyor gibi birşeydi. Eğer hala öyle hissediyorsa onu bir yere kıstırıp sonra yenebiliriz. Veya ufak yalanlardan ne olmuş. Değer verdiği birisi ölse gücü azalmaz mı? O sırada onu hallederiz. Ha bir de bu salak tüm LOV'u öldürmüş.
Aizawa: E ama yeter. Neyse, hala bir his varsa halledebiliriz. Odana gittiğinde iyice düşün yine de. O sırada bende bir şeyler arıyacağım. İşleri ne kadar bölürsek o kadar hızlı oluruz. Şimdi sen odana git. Yarın yine konuşuruz.
Bakugou: Tamamdır. Bu arada *sarılır* Teşekkürler sensei.. lütfen kendinize iyi bakın.
Aizawa: Tamam tamam. Hadi git bakalım. İyi akşamlar.
Bakugou: İyi aksamlar.
Kahramanlık okulunda sıradan günler tabii. Şimdi gel de işe yarar bir plan daha bul. Ama yine de işe yarasın. Onun tüm yüzünü göstermem lazım
...
Evet biliyorum uzun süre gelmiyor yeni bölümler ama ne kadar bahane gibi olsa da cidden müsait olamıyorum. Ve çok gelmediği için okunmalar düşüyor. İmkanınız olduğu kadarıyla yayma şansınız var mı? Çünkü son bölümün okunması baya düştü. Şimdiden teşekkürler baybayy
Ve bazı kelimeler cok saçma olabilir. Trakyalı olunca yuvarlama özelliği de geliyor
Yildiz ve yorum atarsaniz cok sevinirim 🤜🏻🤛🏻