Bu bölüm aşırı eğlence içermektedir!!
İyi okumalaaar🖤Tam bütün dosyaları düzene sokmuşken yeni bir dosyayla hayatım alt üst olmuştu. En azından iş hayatım..
İki ay boyunca peşine düştüğümüz ve kaç kez karşılaşırsak karşılaşalım, sürekli kaçmayı başaran o zanlı.
Anıl Barlas Dağlı.
Nihayet içerideydi. Ellerini kelepçeleyip bizzat karakola, ordan ise nezarete tıkmıştık.
"Cansın orda mısın?" Manolya boynunu eğmiş, yüzüme bakıyordu ve dalgınlığım gitsin diye elini gözümün önünde sallayıp duruyordu.
"Hıh? Ne diyordunuz?" Daldığım yere gözümü dikip konuştuktan sonra bakışlarımı onlara çevirdim.
"Senin ateşin mi var?" Dedi Can.
"Ateş mi? Ateş de kim, yeni şüphelimiz falan mı?"
"Şartelleri yanmış bunun. İlk defa bu kadar uzun süre tutuklayacağı mahkumu içeri atmak için bekledi." Enis konuşuyordu bu seferde.
"Bazen çok konuşuyorsunuz." Diyerek gözlerimi devirdim ve yanlarından geçerek kahve makinesine yöneldim.
"Başka şeylere odaklanmışsın diye çok konuşan biz oluyoruz. Aynen aynen." Dedi Enis elinde ki dosyayla kendine hava yaparken.
"Sakar ve acemi demekten çenesi kopmuştu. Şimdi içeride oturuyor. Yüzünün aldığı ifadeyi çok merak ediyorum. Kahvemi yapayım da küçük çaplı bir ziyaret gerçekleştireyim." Hafifçe kıkırdadım ve makinenin düğmesine bastıktan sonra ellerimi göğsümde birleştirerek kendimi küçük tezgaha yasladım.
"Ha bu arada söylesenize nasıl oldu da, üzerimde ki çipten nerede olduğumu tespit edip bulunduğumuz konuma gelmediniz?" Gerçekten merak etmiştim.
"Biz senin gibi ace- şey sakar amannn fevri davranmadık yani." Can beni sinirlendirmek için her yolu deniyordu.
Çevik bir hareketle silahı elimde çevirdim ve emniyet kilidini hızlıca açarak tam karın boşluğuna bastırdım.
"Bir daha söylesene siz benim gibi ne yapmadınız!?!" Dedim sinirle. Can Tamer refleks olarak ellerini havaya kaldırdı.
"Akıllı davranamadık. Affet!" Ya şuan benim çok ciddi olduğumu sanıp gerçekten gerilmişti ya da profesyonelce rol yapıyordu.
"Affedildin." Diyerek sevimli bir şekilde güldüm.
Kahve makinesi ses çıkarmaya başlayınca oraya doğru gittim ve bardağıma zift gibi filtre kahveyi boşalttım. Kahvemi elime aldıktan sonra,
"Ben kaçar! Mahkumları görmem gerek." Diyerek hepsine öpücük attım.
Hapishane kısmımız suçlu insanlara göre fazla lükstü. Hücrelerde, soğuk oturma yeri olurken burada tekli ranzalar mevcuttu ve yastık, battaniye, çarşafta bulunuyordu. Yatağın hemen yanında yuvarlak masa ve üzerinde hazır sular duruyordu. Bunları düşünürken çoktan koridor bitiminde, sağ taraftaki hücreye gelmiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP ZANLISI
ActionCinayet ve icra suçlarından dolayı her yerde adı geçen ve aranan adam ile polis merkezi amirliğinde özel ajanlık yapan bir kadının aksiyon ve nefes kesici karşılaşmasına şahitlik etmek ister misiniz?