9. Bölüm

91 62 75
                                    

Merhaba nasılsınız? Umarım iyisinizdir, uzun bir aradan sonra yeni bölüm sizlerle. Oylamaları ve yorumları unutmayalım, hepinizi seviyorum!🥂

Ekin'in başını yastığa bıraktığımda etraftaki çöpleri ve dağınıklığı toplamaya başladım. Ama kafamdakileri nasıl toplayacaktım bilmiyordum.

Enis bana sürtük damgası vurmuştu. En yakın arkadaşım bile beni kırdıysa hayatta her şey olabilirdi. Bazen öyle bir an gelir ki size hiç bir şey iyi gelmeyebilir. Toparlanamazsınız ve o boşluğun karanlığına hapsolup yalnızlaşırsınız. Bende tam olarak bu durumun içindeydim.

Poşetlere süsleri doldururken masanın başındaki sandalyenin altında olan siyah bileklik gözüme çarpmıştı. Daha çok dijital bir şeye benziyordu. Bunlar konum bildirme ve ses cihazı gibi amaçlarla da kullanılıyordu. Telefon çaldığında dikkatim dağıldı ve telefonumun yerde, halıda olduğunu gördüm. Manolya arıyordu, üçüncü çalışta açtım.

"Selam Cansın iyi misin? Pat diye çıkıp gittim ama Enis'i biliyorsun, çok zor sakinleşiyor." dedi.

"Umurumda mı sence?" diyerek bıkkınlıkla nefesimi verdim.

"Saatim orada kalmış. Çıkarmadım düştü mü acaba?" dedi merakla. Sesinde normalden daha farklı bir tını vardı.

Dikkatimi elimdeki bilekliğe verirken arkasını ve önünü inceliyordum.

"İnce, siyah bir şey mi arıyorsun?" diye sordum.

"Evet, köşesinde beyaz küçük bir vida var." diyince onuda gördüm.

"Tamam burada ama bu pek saate benzemiyor. Tam olarak ne?" dedim.

"Saat işte kızım ne olacak. Yarın alırım onu hiç uğraşma. Sen anlat bakalım Enis'e neden bağırıp evden kovdun?" dedi, konuyu geçiştirdi.

Saati bir kenara bırakıp olayı anlattım ve tekrar konuştu.

"Ama bir yandan da Enis haklı şimdi." dedi, sanırım bütün agresiflik ve sinir fonksiyonlarım açığa çıkmıştı.

"Ne konuda haklı söyler misin? Bana yatakçı dediği için mi yoksa her ne oldu ise öfkesini bana kustuğu için mi?" dedim ses tonuma dikkat ederek. Ekin'i uyandırmak istemiyordum.

"Onlardan bahsetmiyorum." dedi. Neden bahsediyordu peki? Zihnimde ki soruyu tahmin edercesine yanıtladı.

"Anıl Barlas'ın dosyasına ben bakacağım artık. Böylelikle sende ondan uzaklaşmış olursun. Tam anlamıyla uzaklaşmazsın belki ama en azından çevresinde bulunmazsın." dedi, beynime kan sıçrıyor gibi hissediyordum.

"Benim olan dosyayı ne zaman beri benden habersiz karar alıp kendi üzerinize alıyorsunuz?" dedim.

"Biliyorsun Cansın, dosya çok uzun süre kalınca çözülmeye doğru gidilmiyorsa başka kişiye devredilir. Bunu ben almak istedim." dedi. Ne dediğinin farkında mıydı, arkadaşlarım bugün hepsi aleyhime oynuyorlardı.

"Lütfen dalga geçtiğini söyle." dedim, gözlerimi kapatıp kendime gelmek için.

"Dalga değil Cansın. İstemiyor musun dosyayı almamı? Birlikte çalışırız işte." dedi, şaşırıyordum. Beklemediğim insanlardan beklemediğim darbeler yiyince şaşırıyordum.

KALP ZANLISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin