11. Bölüm (ÖZEL)

80 47 58
                                    

Bu bölümü yazarken kalbim pır pır ediyor arkadaşlarrrrr!!!
Bölüm sonunda konuşalım iyi okumalar güzellikler🤍

Şarkılar
Cem Adrian-Keskin
Berk Baysal-Yaralarını Ben Sarayım
Doja Cat-Boss Bitch

Daha fazla onu görmek istemiyordum. Ne kadar güçlü görünmeye çalışsam da, beni düşürmeye yeltenselerde...

Bilmiyordum, yapamıyordum. Sürekli tökezlemek beni çok yormuştu. Gaza yüklendiğim de çoktan hızım 120'yi geçmişti.

"NEDEN, NEDEN, NEDEN!" Kendi kendime bağırarak sinirimi yatıştırmak istiyordum.

Arabayı yüksek, kayalık bir yere çektim ve dışarı çıkarak kayalıklara yaklaşıp oturur pozisyona geçtim. Saçlarımı dans ettiren rüzgar, tenime de aynı hissiyatı veriyordu. Kurumuş dudaklarımı, dilimle ıslattım ve ellerimi saçlarımın arasına daldırarak kafamı eğdim. Gözlerimi kapattım; yalnızca burda bir süreliğine, çok kısa bir süreliğine bir şeyleri unutmak istiyordum.

Ben hayatın gerçekleriyle yüz yüze geldiğimde 5 yaşındaydım. Ailem, beni 3 yaşında bırakmıştı ama ben küçük zihnimin bir şeyler anlayacağı döneme beş yaşında ulaşmıştım. Aile kavramını hiçbir zaman öğrenememiştim. Birkaç insan aynı çatı altında yaşayabilirdi fakat sevgi ve şefkatle o ev, aile tanımına uyardı. En azından izlediğim filmlerden, okuduğum birkaç kitaptan, dışarıdaki insanlardan böyle görmüştüm.

Yerdeki taşları elime doldurup kayalıklardan aşağıya var gücümle fırlatıyordum. Keşke bunları atabildiğim gibi bütün kötülükleri, kalbini kötülükle beslemiş bütün yaratıkları buradan atabilseydim. Bir an da aklımda canlanan Anıl Barlas'ı saymazsak tabi. Sen aşıksınnnn arkadaşşşş.

Zihnim yine bana gereksiz şeyler fısıldarken hava daha da esmeye başladı. Arkamı döndüğümde karşımda gördüğüm kişi beni bozguna uğratmıştı. Sanrı falan mı görmeye başlıyordum şimdide?

"Kovalamaca bitti mi ya? Böyle de tadı tuzu yok be Şahinbey." dedi.

"Ne o şimdi de sen mi kovalayacaksın beni?" dedim umursamazca.

Noluyor ajan? Anlat bana." dediğinde sesli kahkaha patlattım.

"Yalnız yakalayacağım bir suçlunun bana gelip 'noluyor?' demesi de baya komikmiş. Kamera şakası falan mısın?" dedim, bir anda güler yüzüm ciddi bir ifadeye bürünmüştü.

"Canımı sıkıyorsun." dedi, adımlarını cesurca atıp burnumun dibine yaklaşırken.

"Asıl sen benim canımı sıkıyorsun, derdin ne benimle söylesene!" diyerek işaret parmağımı göğüs kafesinin ortasına bastırarak onu ittirdim ya da ittirme eyleminde bulundum çünkü hareket dahi etmemişti.

"Derdim sensin ajan." derken dudağını yaladı ve dikkatim iki saniyeliğine dudaklarına kaydı.

"Siktir git adi herif." dedim ve taşlı yolda hızlı bir şekilde yürüyerek arabama doğru yol aldım.

KALP ZANLISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin