Season 2 ~ Origin
Yıllar geçtikçe Tom, Selene'i Diana'nın gözlerinde daha çok görür olmuştu. Kabuslarla uyanıyor, öfkeyle etrafını kasıp kavuruyordu. Merhamet! Artık bu kavramı hayatından söküp atmıştı.
Son on bir senedir, acımasız eylemleri ile gündemdeki yerini koruyordu. Ama kimse, artık hiç kimse ona karşı gelmeye cesaret edemiyordu.
Yaptığı saldırılar, verdiği acımasız kararların tek sebebi yalnızca buydu.
'Melanie'sinin elinden alan Potter'lar!'
"Adrian! Bununla ilgilenmeni istiyorum!"
Veliahtını elbette nazik yetiştirmeyecekti. Ne kadar çok ölüm görürürse, naifliğini kaybetmesi o kadar kolay olurdu. Acımasız ve koruması gereken aydınlığın kim olduğunu öğrenmeliydi.
"Peki baba!"
Mahzenden ayrıldığında yavaş adımlarla merdivenleri çıkıp, bahçeye yöneldiğinde başındaki çiçek tacı ile gülümseyerek kendisine bakan kızına doğru ilerledi. O an tüm öfkesi dağılmış gibiydi.
"Baba! Büyük annem, annemin bunu yapmayı çok sevdiğini söyledi!"
Koşarak kendisine gelen kızını kucağına aldığında, güzel yüzünü okşamadan edemedi.
"Benim güzel Melanie'm!"
Diana'yı annesi gibi yetiştirmeliydi. Kararlı, naif ve anlayışlı. İşte o zaman Tom için parlaklığını hiç yitirmeyen bir ışık olacaktı.
"Büyük annen, ne derse onu yap tamam mı?"
"Peki!"
Tom kızını kucağından indirip arkasını döndüğünde kendisine bakan Bayan Malfoy ile karşılaştı.
"O Selene değil Lordum!"
Tom kaşlarını çattı ve kızının varlığını hatırlayarak ona tek kelime etmemeyi tercih etmişti.
"Diana!"
Kızı çiçekler arasından çıkıp büyük annesine baktığında, elindekini bıraktı.
"Onun ismi Melanie!"
Tom öfkesini belli eder cinste kadına baktı. Ona yaptıklarını ne ara unutmuştu da bu kadar kibirli olmuştu.
Gerçi Tom farkındaydı. Kocasını ve kızını kaybetmiş bir anneye dokunmak fazlasıyla riskliydi.
"Hayır Lordum, onun ismi Diana! Kızım böyle istedi."
Büyük annesinin kolları arasına giren kız, sakince babasına baktı.
"Ders çalışmanın vakti geldi. Yakın zamanda Hogwarts mektuplarınızı alacağınıza eminim!"
Kızı büyük annesinin elinden tutup içeriye girdiğinde Adrian sakin adımlarla babasına yaklaştı. Elindeki mendile bulaşan kanları temizlerken, babası tek asa hareketi ile kanlı mendili yok etti.
"Hogwarts'a gitmeniz yakın. Onu koruman gerektiğinin farkındasın değil mi Adrian? Potter'lar anneni bizden aldığı gibi, küçük gün ışığımızı elimizden alamayacaklar!"
"Elbette baba! Diana için her şeyi yaparım!"
Sakince oğlunun başını okşadı. Ona öğreteceği çok şey vardı. Ama sevgisizlik buna dahil değildi.
"Adrian! Ders vakti!"
Kapıdan başını çıkartan Diana eliyle kardeşini çağırdığında Adrian Tom'a bakıp onay aldıktan sonra koşup kardeşine yetişti.
Tom iki çocuğuna ve evlerine baktı. Bazı gerçeklerin farkında değildi. Tom takıntılı bir şekilde oğlunu kendisine benzetmeye, Diana'dan Melanie'yi yaratmaya çalıştığının farkında değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhamet #Tom Marvolo Riddle
FanfictionMalfoy ailesinin bir prensesi vardı. Uzun sarı saçları, masmavi gözleriyle insanları büyülerdi. Hogwarts'ta güzelliği herkese kendisinden söz ettirir cinstendi. Slytherin binasının güzel ve ulaşılmaz prensesi... Selene Melanie Malfoy. Aynı zamanda...