Season 2 ~ Fourth
"Tom, yardım et!"
Tom hızla etrafa bakmaya başladı. Melanie'nin sesini her yerde duymaya başladı. Masasından hızla kalktığında bütün notları etrafa saçılmıştı.
"Tom!"
Ağlama sesleri etrafı doldurduğunda Tom etrafa bakmaya devam etti.
"Melanie! Melanie neredesin?"
Kabus gibi yankılanan seslerin ardından kütüphane kapısı yavaşça açıldı.
"Baba! Bana mı seslendin?"
Sesler kesildiğinde, gözlerini yavaşça ovalayan Diana'ya baktı. Geceliklerini giymiş kızını fark ettiğinde, saat gece yarısını geçmiş olmalıydı. Uykulu haliyle, onu uykusundan uyandırdığı belliydi.
"Hayır, Melanie. Sana seslenmedim, uyuyamaya git prensesim."
"Tamam."
Esneyerek kapıyı kapatan kızıyla birlikte, Tom derin bir nefes aldı. Deliriyor muydu? Yoksa Melanie'si gerçekten acı mı çekiyordu? Belki de o Potter'ları hala yakalayamadığı için kendisine acıyordu.
Sakin olmalıydı. Teorilerini hayata geçirmek için sağlam bir zihne sahip olması gerektiğinin farkındaydı. Seslere kanmamalıydı. Bunların büyünün yan etkisi olduğunu çoktan anlamıştı. Zaman çizelgesi ile oynamak o kadar kolay değildi. Şimdilik yalnızca bir saat öncesine dönebiliyordu. Koskoca on bir sene gitmek büyük bir riskti.
Ama Melanie'si için bu riski almaya değerdi.
"Her şey senin için Melanie'm. Sana kavuşmak için tüm yasakları çiğnemeye hazırım."
Fotoğrafta gülümseyerek bakan kadınına baktı. Elde ettiği şeyleri gereksiz ve değersiz bir çöp parçası yüzünden kaybettiğini bilmek yıllardır canını yakıyordu. Potter'ın peşinden giden insanların kendi acısıyla dalga geçtiklerinin de farkındaydı.
Tüm sihir camiasına nefreti bu yüzdendi. O kaybederken, ona bakıp gülüyorlardı.
"Melanie'm, seni çok özledim!"
...
Hala yazılmakta olan mektuplarına baktı. Her ölüm yiyen için bir mektup sonrasında hain kimdi bunu rahatlıkla öğreneceklerdi. Eğer hain kendini ifşalarsa...
Abraxas sakince önündeki koltukta oturuyordu. Az önce annesiyle konuşmuştu ve kadının durumunun farkındaydı. Kadın tüm bu karmaşa durumuna daha fazla dayanamıyordu. Kardeşinin gidişi üzerine annesi çocuklarla ilgilenmeyi kabul etmişti ama delirmiş gibi davranan Tom Riddle ile baş etmek öyle kolay değildi.
Şimdilik malikanede kimse yoktu. Lord ve Abraxas sessiz malikanenin duvarları arasında haini düşünüyordu.
"Lord'um ne yapmaya karar verdiniz?"
Tüm gece uyumadığını gözlerinden belli olan Tom'un yüzüne baktı. Yazmayı bırakıp başını kaldırdı.
"Çocuklar gittiğinde, bir saldırı planı hazırladım. Potter'ların yakın dostlarına... yer yerinden oynayacak bir saldırı olacak. Bu mektuplarda her biri farklı hanelere yapılacak bir saldırı yazıyor. Bunları bizimkilere gönder Malfoy. Hain vicdanlı ise onlara yardım edecektir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhamet #Tom Marvolo Riddle
FanfictionMalfoy ailesinin bir prensesi vardı. Uzun sarı saçları, masmavi gözleriyle insanları büyülerdi. Hogwarts'ta güzelliği herkese kendisinden söz ettirir cinstendi. Slytherin binasının güzel ve ulaşılmaz prensesi... Selene Melanie Malfoy. Aynı zamanda...