Yazan'dan
"Nasıldı film?" diye sordu Olcay kızı kolunun altına alırken.
Temasla heyecanlanan Balın Aleda, utancına rağmen genç adamın beline doladı elinin birini, diğeriyle de omzundan sallana parmaklarının birinin ucunu tuttu.
Bugün var, yarın yoktuk. Fırsat elindeyken değerlendirmeliydi.
Başını Olcay'a çevirip kocaman gülümsedi. "Çok güzeldi. Ben çok eğlendim. Sen de eğlendin mi?"
Kızın kendine döndüğünü hisseden Olcay kıza döndüğünde kızın kocaman gülümseyen küçük yüzü ile karşılaştı.
Bir insan nasıl bu kadar tatlı olabilirdi?
Hansel ve Gretel'in bulduğu ev gibi, şekerden falan mı yapılmıştı bu kız?
"Çok eğlendim, güzelim. İyi ki senin istediğin filme gitmişiz."
Duyduğu hitap ve sözlerle gülümsemesi mümkünmüş gibi daha da büyüdü Balın Aleda'nın ve önüne döndü. "Çok sevindim. Şimdi ne yapalım?"
"Yemek yiyelim, kurt gibi açım, yavrum."
İnanmazca oğlana döndü. "Filmden önce yemiştik zaten bir şeyler, Olcay."
Omuz silkti. "Ne yapayım, kızım? Acıktım. Karnıma 'Daha iki saat önce yedim, acıkma!' mı diyeyim?"
"Peki madem." diyerek yemek yiyecekleri bir yer aradılar. Bulduklarında Aleda bir yer bulup oturmuş, Olcay siparişi ile ilgilenmişti. Yemeğiyle masaya oturduğunda film kritiği yapıp benzer filmler hakkında konuşup onları değerlendirmişlerdi.
******
Tören bittiğinde okul kapısının kenarında kızın yanına gelmesini bekledi Olcay. Çok vakit geçmeden de Balın Aleda gelmişti.
"Bugün bir şeyler yapalım mı?" diye sordu kızın omzuna kolunu atarak.
Dudaklarını büzdü Balın Aleda. "Anneme yardım edecektim." Olcay'la takılmayı çok isterdi ama annesini de yüzüstü bırakmak istemiyordu.
"Bugünlük aksatsan olmuyor mu?" Çıkmaya başlayalı 1 ayı geçmişti ama beraber çok bir şey yapmamışlardı.
"Cumaları çok yoğun oluyor restoran."
Üzülse de daha fazla üstelemedi Olcay. "Tamam o zaman, seni restorana kadar bırakayım madem."
İkisi yan yana yürürken durdu ve Olcay'a baktı Balın Aleda. "Gerek yok. Senin dersin yok mu hem?"
Duran kıza baktıktan sonra tebessüm edip devam etmesi için çekiştirdi, Balın'a da başka seçenek kalmamıştı. "Yok. İptal oldu."
Anladığını belirtir şekilde kafasını salladı Balın. "Haftaya denemeniz var. Dersin iptal olsa da ders çalışsan daha iyi olur."
Omuz silkip yürümeye devam etti Olcay.
"Ben özür dilerim." diyen kıza çevirdi başını.
"Ne için?"
"Sınav yılında sana yazdığım için."
"Özür dilemene gerek yok. İstemeseydim şu an birlikte olmazdık zaten."
Omuz silkti Balın. Gözlerini ayaklarından ayırmadan yürümeye ve konuşmaya devam etti. "Senin son yılın olunca bir daha seni görememekten de korktum, bir şey yapmazsan elimden kayıp gidecektin."
Tebessüm ederek kıza baktı Olcay. Yaklaşıp saçlarına bir öpücük kondurdu. Burnuna dolan Dalin kokusuyla gülümsemesi büyüdü. "Bana geldiğin için mutluyum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klavye Delikanlısı | Texting
Short StoryBilinmeyen Numara: İyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta benimle evlenmeyi kabul ediyor musun Olcay Ozan? Olcay: Hayır. Bilinmeyen Numara: Kestik, kestik. Bilinmeyen Numara: Napıyosun, Olcay? Burada evet demen gerekiyordu. Bilinmeyen Numara:...