yirmidört

195 9 3
                                    

Olcay'dan

Algıda seçicilik dedikleri bu olsa gerekti. O günden beri sürekli başkanı görüyor, onun binbir çeşit hâline şahit oluyordum. Yanında samimi olduğunu düşündüğüm sadece iki kişi görmüştüm. Biri o oğlan, diğeri de bayıldığında panik olan kızdı.

Okulda onu görmediğim vakitlerde ise beynimi siken bir adet bilinmeyen vardı. Dün gece, yine bir bok varmış gibi telefonumu kontrol edip durmuş, annemle babamın radarlarına yakalanmıştım.

Başıma sadece bela oluyordu bu bilinmeyen bozuntusu.

Her şeyin geçici olduğuna kendimi inandırmak istesem de bulduğu en ufak boşlukta aklıma gelmesi sinirimi bozuyordu.

Belki de taktiği buydu.

Vur, kaç...

Normal şartlarda kendisiyle ilgim olmayacağını bildiğinden bana bu şekilde yaklaşmış ve sonra da geri çekilmişti ki üzerime gelen o ilgiyi arayayım...

Fena taktik değildi doğrusu.

“Herkes buraya baksın.” Masaya elini vurarak dikkatleri üzerine çekti. “Müdürün başının altından çıkan işbirliği meselesini duymuşsunuzdur. Bizim payımıza da 10-B düştü.”

Sınıftan çıkan uğultular, genelde olumsuz anlamdaydı.

“Şimdi, öncelikle biz başkanlar olarak size gelmeden önce konuştuk. Yarışmacılar belirledikten sonra toplantı yapacağız birlikte. Ne yarışmaları var?” Elindeki kağıtları yoklayıp bulunca okumaya başladı.

“4 kişiden oluşacak bilgi yarışması var. Bizden iki kişi, onlardan iki kişi şeklinde olacak.” Kafalar hemen sınıf birincisi ve ikincisine döndü.

Piç bir sırıtış takınan başkan, “Ben de öyle düşünmüştüm.” dedi. “Okulun voleybol takımı olmadığı için voleybol turnuvası olacakmış. Bunu en son konuşmaya karar verdik. Ayrıca takımlarda en az bir tane kız, en az bir tane erkek zorunlu. Anlayacağınız, karma olacak. Birkaç tane de çiftli oyunlar olacakmış. Ne gibi? Ölümüne saçma... Birinin gözünü bağlayıp sırtında başka birini sınır çizgisine taşıma. Şu lanet olası yumurta kırmama, en fazla çiğ köfte yeme -ama acılı-... Grup şeklinde ip atlama olacakmış. En kalabalık bunda olacağız. Bir de koşu düşünülüyormuş ama o kesin değil.”

“Abi, çok saçma! Salsınlar bizi de biz YKS depresyonuna girelim ya!”

Hepimiz söyleyene hak verirken sınıfta bir negatif hava dalgası esti.

Belki de bunlar kamera şakasıdır. Müdür bizle taşak geçiyordur, olamaz mı?

“Biliyorum, amk! Ben de sizin gibi düşünüyorum ama yapacak bir şey yok. Bilgi yarışması için kişileri belirleyelim. Diğerleri için de olası listeleri çıkaralım. Kimse kıçını yırtmayacak zaten bunun için. Yapmış olmak için yapalım, bitsin.”

Huysuzca onayladık onu.

Cuma günkü son ders, rehberlik saatiydi ve onda sınıfları birleştirip yarışma hakkında konuşma kararı almıştık. Tabii bunun için kendi ‘muhtemel’ listemizi hazırlamamız gerekiyordu. Öğle aramız da onun için gitti.

En çalışkanlarımızı bilgi yarışmasına zorla seçtik. Genel kültür olarak da vasat olmadıklarından çok da dert etmedik.

Gözü kapalı yapılacak yarışa en iri ben olduğum için ben uygun görüldüm. Bir de en zayıf kızı seçtik. Şayet onlarda daha zayıf biri varsa onunla yarışacaktım. Şahsen benden daha irisini bulabileceğimize pek de ihtimal vermiyordum.

1.96 boy ve 102 kilo ile zannetmiyorum ki benden irisi olsun.

Yumurta yarışmasını en sona bırakıp muhtemel altı çıkardık sınıftan. Voleyboldan pek anlayan olmadığı için Kerem'i bu konuda bilir kişi ilan etti başkan ve gönüllülerle altı kişi çıkardı. Ne olur ne olmaz diye bir de Seçil seçildi.

Yumurta yarışmasına bir kişi katılacağından hemen gönüllü seçtik. Oylum, işin içinden sıyrılmış olmak için hemen kabul etti.

Çiğ köfte yarışmasına sınıfımızın ağası, çiğ köfte aşığı Baran talip oldu. Kahkahalar eşliğinde ona verdik. Zannediyordum ki bu yarışmayı kazanırdık.

En iyi koşucuları da kız-erkek ayrı seçtik. Daha doğrusu, zorla birilerine kakaladık. Başkan en sonunda “Amk! Ölmeyecek şekilde koşun yeter!” diye isyan etti.

Kalanlar da ip atlamaya kalacaktı ama bence en uğraştırıcı oydu. Çünkü senkronize olmaları gerekiyordu ve bunun için de prova...

Neyse ki ben onlardan değildim.

_______________________________________

Kapak gozumu yoruyordu. Ben de degistirdim. 😂

Bolum gecis bolumu gibi bir sey oldu. Ama bunlari anlatmaliydim ki bir sonraki bolum olacaklar, cok havada kalmasin.

Kikikikiki

Peki ben neden kikirdim?

😈

Oglumuz yarismaya katilacak. 😈

Klavye Delikanlısı | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin