Silahını yavaşça indirdi ve arabanın arka tarafına doğru baktı. Bebek hala ağlıyordu. Arabanın kapısını açtı ve dışarı çıktı. Kafasını bagaja doğru çevirdi. Cebinden anahtarı çıkardı, bagajın kilidini açtı ve kapağını yavaşça araladı.
Bebek, Lumpus'u görünce göz yaşlarını durdurdu ve ona gülümsedi. Lumpus, ona şaşkınlıkla baktı. Böyle bir dönemde kim çocuk yapar ki? diye düşündü. Bebeği kucağına aldı ve arabanın arka kapısını açıp kendiyle beraber bebeği de arka koltuğa oturttu.
Bebeğin altına yaptığı belliydi. Lumpus, buralarda bir yerlerde bez falan olmalı diye düşündü. Sonunda torpidoya baktığında bir sürü bez buldu. Bezlerden birini aldı ve yapışkanlarını açtı. Tüm bunların öncesinde küçük bir kızı olduğundan bez bağlamayı ve bebek bakımını iyi biliyordu. İç geçirdi ve Bebeğin alt tarafını çıkarmaya başladı.
"Bakalım kız mısın erkek mi?" Önce pijamasını daha sonra da içliğini çıkardı. Gördüğü şey karşısında şok olmuştu. Bebeğin sol bacağının üst tarafı ısırılmıştı. Ama ısırık neredeyse iyileşmiş geriye hiçbir iz kalmamıştı. Lumpus, elini bebeğin iyileşmiş yarasında gezdirdi.
Sonunda bezini de çıkardı ve onun bir kız olduğunu farketti. Poposunu temiz denilebilecek bir bezle sildi ve sonrasında temiz bezi taktı. Bebeğin üstünü giydirdi ve çocuk koltuğuna oturtup emniyet kemerini taktı. Kendisi de ön koltuğa geçti ve oturdu. Elleriyle yüzünü kapattı ve birkaç dakika düşündü.
Normalde ısırılan biri en geç üç gün içerisinde dönüşüyordu -eğer dönüşmeden öldürmezsen- Ve yaraları gayet de taze kalıyordu. Bu kadar iyileşmesinin imkanı yoktu.
Kendini toparladı ve ellerini yüzünden çekti. Kafasını arkaya çevirip bebeğe baktı. Bunun kendisi için bir kurtuluş olabileceğine inanıyordu. Hatta tamamen bu küçük bebeğe bel bağlamıştı.
Bu kasabada bir eczane aramak için arabayı çalıştırdı. Beş dakika kadar yavaş ve sessizce arabasını kullandı ve sağ tarafta bir eczane olduğunu farketti. Bebeği napıcaktı? Yanında gelemezdi, tehlikeliydi. Çantasına baktığı aldığı çikolatalardan birinin ambalajını açıp bebeğe doğru uzattı. Bebek hiç düşünmeden yemeye başladı.
Lumpus, bir çikolatanın bebeği susturmak için yeterli olmayacağını düşündü ve ikincisini de açarak bebeğin yanına doğru koydu. "Hemen döneceğim." fısıldayarak "Umarım."
Tekrar sağ elinde bıçağıyla eczanenin kapısına doğru yöneldi. Kapıyı aynı markette olduğu gibi kapattı ve kapıya vurmaya başladı. İçeride bir şey olmadığından kendince emin olduğunda içeriye girdi. Bu sefer kendi ardından kapıyı kapattı.
Yine yalpalayarak yürüyordu ama bu sefer daha temkinli adımlar atıyordu. İkinci çantasına ihtiyacı olabilecek ağrı kesiciler ve bebek için vitaminler, şurupları doldurdu. Ardından şırıngaların olduğu bölüme gitti ve birkaç paket aldı.
Nihayet orada işini bitirdikten sonra eczaneden çıktı ve bir çanta dolusu ilaçla arabaya geri döndü. Arka kapıyı açtı ve bebeğin yanına oturdu. İki çikolatayı da yemişti. Lumpus, ona biraz da su verdi.
Ardından şırıngalardan birini pakedini açıp çıkardı. Bebeğin koluna sapladı ve kanını çekti. Bebek ağladı ama Lumpus, ona yiyecek bir şeyler verince sustu.
Lumpus, derin bir nefes aldı ve iğneyi sol dirseğinin iç tarafından sapladı. Kanı enjekte etti ve bu yaptığının kendini kurtarması için dua etti. İğneyi nazikçe çekip çıkardı ve arabanın camından aşağı attı. Ardından sürücü koltuğuna geçti ve kontağı çalıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISIRIK İZİ (tamamlandı)
HorrorYorgundu ama bunu ondan başka yapıcak kimse yoktu. Nefes nefese diğer ölüleri de iterek ya da tutarak bir şekilde kendinden uzaklaştıra uzaklaştıra öldürmüştü -yani tamamen- ancak dördüncü ölüde bıçağı takılı kalmıştı ve ne kadar uğraştıysa da geri...