Medyada Hazar ve Melis'in Dansı var izleyebilirsiniz...
İyi okumalar
"Özür dilemiştim. Kabul edip etmemek sana kalmış. Ayrıca senle yemeğe değil, kantine bile gitmem !" diye tısladığımda alayla beni süzdü.
"Benc-" sözünü tamamlamasına Hazar'ın yumruğu engel olmuştu. Mert'in önünde olduğum için yumruk az daha bana gelecekti. Ama okula ne zaman geldiğini anlamadığım Çınar beni kurtarmıştı.
Hazar öldürücü yumruklarını art arda Mert'in suratına indirdiğinde kimse karışmıyordu.
Onurla, Batuhan bizim tarafa geldiğinde, Onur Hazar'a doğru atakta bulunacağı zaman da Berk buna engel olmuştu. Berk Onur'un suratına yumruğunu geçirdiğinde ortalık karışmıştı.
Batuhan, Onur'a değil Mert'e yardım etmek için Hazar'a yumruğunu geçirdiğinde Cem ve Çınar olaya müdahale etmişti. Ege ortalıkta görünmüyordu.
Bahçe adeta kan gölüne dönmüştü. Hepsi birbirine girmişti. Onları ayırma gibi bir niyetim yoktu.
Okulun ilk günü Hazarla Onur'un kavgasına karışıp, yumruk yediğimden beri erkek kavgalarında araya girilmemesi gerektiğini anlamıştım.
Aslıyla ikimiz korkuyla onları izlerken yanımıza gelen Çağlalar ile kafamı onlara doğru çevirdim.
"Ooo bakın burada kim varmış ?" Çağla'nın iğrenç cırtlak sesini duyduğumda kulağımı kapamamak için kendimi sıktım.
"Bir adet sürtük ve... " bakışları Aslı da gezdi. "Sürtük arkadaşı..." Yanında ki kızlar gülmeye başladığında o kızlarında Çağladan bir farkının olmadığını anlamam fazla sürmemişti.
"Senin dilin yine uzamış galiba !" diyen Aslı'ya kahkaha attığında sesi kulaklarımı adeta tırmalamıştı.
Çağla Aslı'yı umursamadı. "Eee nasıl eğlence eğleniyor musun Melis?" Düşünürmüş gibi yaptı. "Tabi ki eğleniyorsun. Ben de ki de soru mu ?"
Etrafımda dönmeye başladığında Çağla yavaş yavaş sinir kotamı aşıyordu.
"Hazar, senin için Mertle kavga ediyor. Ah ne kadar güzel dimi ?" Dönmeyi kesip, tam önümde durduğunda Müdür'ün sesi tüm bahçeyi inletti.
"Hazar Kaya !" Çağla müdürün sesini duyduğunda kulağıma yaklaştı. "Seninle sonra görüşeceğiz."
"Memnuniyetle." dedim. Çağlalar bahçeyi terk ettiklerinde bakışlarımı Hazarlara çevirdim.
Hazar müdürün sesini ya duymamıştı ya da bilerek duymamazlıktan geliyordu. Ama ikincisi bana daha mantıklı geliyordu. Hala Mertle kavga ediyorlardı.
Mert'in suratından kanlar akıyordu. Ve cidden korkunç gözüküyordu. Hazar'ın ise başından aşağı kan akıyor ve dudağı patlamıştı. Hazar o kadar da kötü gözükmüyordu.
"Hazar !" müdürün sesi bahçede yankılandığında ürkmüştüm. Hazar, son kez yumruğunu Mert'e geçirdiğinde kulağına bir şey söyleyip ondan uzaklaştı. Bakışları bana döndüğünde ürküp Aslı'ya daha çok yanaştım.
"Hemen odama gel. " müdürün bakışları diğerlerinde gezdiğinde "Sizde !" diye eklediğinde okulun içine girip gözden kayboldu.
Herkes korku dolu bakışlarla Hazarlara bakıyordu. Hazar arkasına dönüp Onur'a doğru yürüdü. Tam önünde durduğunda ben de dahil herkes merakla ne olacağını izliyordu.
"İtini bir daha benim grubumdan birinin yanında görürsem bir daha ki sefere bu kadar şanslı olmaz." Hazar'ın sesi bahçede yankılandığında korkmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notalarda Saklı (Askıda)
ChickLitGüven diye fısıldadı kız. Güldü. Çünkü güven görmeyen birine gökyüzünü anlatmak gibi. Melis, Ayaz yüzünden güveni sarsılmıştı."Güven ruh gibidir, terkettiği bedene geri dönmez." demiş Shakespeare. Peki Aslı Ayaz'a tekrar güvenebilecek miydi ? Yoksa...