MELİSLE HAZAR'IN ÇALDIĞI ŞARKI MEDYA DA İZLEYEBİLİRSİNİZ.
İYİ OKUMALAR...
Yatağımın üzerinde uzanmış, biraz önce olan şeyleri aklımdan silmeye çalışıyordum. Nasıl olur da beni öperdi? Sinirle kafamı yastığıma gömdüm.
Keşke sadece onu üzerimden itmekle kalmasaydım diye inledim. Sesim yastık yüzünden boğuk çıkmıştı. Kafamı yastıktan kaldırdığımda ıslak olduğumu hatırlamamla ayağa kalktım. Banyo kapısını açıp, içeri girdim. Musluğu açıp, küvetin dolmasını beklemeye başladım.
Aynadan kendime baktığımda, ıslak ve kabarık saçlarımı gördüm. Gözlerim istemsizce kıpkırmızı olan dudaklarıma gitti. Ellerimi yavaşça dudağıma sürttüm.
Gözlerimi kapattım. İlk defa onu notalarda hissetmemiştim. Bu notalarda hissetmekten farklıydı. Bu bir insanı öldürecek kadar narin ve hoştu.
Dudakları, bir kızı kıskandıracak kadar biçimliydi. Üst dudakları bir kalem ile çizilmiş gibi ince, alt dudağı ise üst dudağına nazaran dolgundu. Sanki ünlü bir ressamın elinden çıkmış gibiydi.
Dudaklarından anladığım kadarıyla en son sigara içmişti. Bu normalde midemin bulanmasına sebep olacakken nedensizce hoşuma gitmişti. Çünkü dudaklarının tadıyla sigara karışmıştı. Tadı, vücuduna sinmiş olan vanilya kokusu yerine vişneye kokuyordu. Ve bu insanda daha çok onu öpme hissinde bulunduruyordu.
Gözlerimi aniden açtım. Ne diyordum ben ? Kafamı hızla sallayıp, kendime geldim. Suyla dolmuş küvete gözlerim takıldığında, musluğu hemen kapattım.
Üzerimde ki ıslak kıyafetleri bir çırpıda üzerimden çıkardım. Bir kenara fırlattım ve sıcak su için can atan vücudumu suyla bütünleştirdim.
Su vücudumu ele geçirmiş, rahatlamamı sağlamıştı. Gözlerimi kapattım ve bu güzel anın tadını çıkarmaya başladım. Su, beni piyano kadar olmasa da rahatlatıyordu.
Aniden gözlerimi açtım. Yarın cuma günüydü. Hafta sonuna az kalmıştı. Ayaz gelmeyeceğini söylese de içim rahat değildi. Yapacağı sürpriz hakkında ufak bir fikrim vardı. Ama bunu hatırlayacağını zannetmiyordum. O yüzden gelme sebebi farklı diye düşündüm.
Nefesimi tuttum ve suyun altına kafamı soktum. Saçlarımın arasına sıcak su işlemeye başladı. Gözlerimi açtım. Suyun içinden dışarı baktığımda biraz bulanık görünüyordu. Gözlerim acımaya başladığında kapattım.
Nefesimi tutmayı bıraktım. Genzime kaçan suyla, kafamı sudan çıkardım. Öksürmeye başladım. Genzim yanıyordu.
Derin nefesler almaya başladım. Oksijen burun deliklerimden girdiğinde, genzim daha çok yandı. Bir süre sonra acısı azaldığında, doğruldum. Elimi suyun içinde gezdirdim. Aradığım şeyi bulmamla kendime doğru çektim.
Küçük kapağı, küvetin kenarına koydum. Gözlerim giderek azalan suya takıldı. Küvette su kalmadığında yavaşça ayağa kalktım. Suyu açtım. Duş almaya başladım.
İşim bittiğinde kenarda duran bornozumu üzerime geçirdim. Banyodan çıkıp odama geçtim. Yatağın üzerinde duran telefonumu elime aldım. Saate baktığımda on birdi. Gece yarısına az kalmıştı.
Dolaptan üzerime pijamalarımı çıkardım. Bornozumu üzerimden çıkarıp, pijamalarımı giydim. Telefonu elime alıp, yatağıma uzandım.
Galeriye girdiğimde, gözüm videolara takıldı. Elim videonun üzerine kaydığında derin bir nefes aldım. Onu video da olsa bile görmeye hazır mıydım? Bilemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notalarda Saklı (Askıda)
ChickLitGüven diye fısıldadı kız. Güldü. Çünkü güven görmeyen birine gökyüzünü anlatmak gibi. Melis, Ayaz yüzünden güveni sarsılmıştı."Güven ruh gibidir, terkettiği bedene geri dönmez." demiş Shakespeare. Peki Aslı Ayaz'a tekrar güvenebilecek miydi ? Yoksa...