Şüphe 45

6.6K 453 155
                                    

SINIR 200 OY 100 YORUM

....

Yatakta dizlerimi kendime çekmiş bir şekilde ağlarken kapının tiklamasini duysam bile takmadım ağlamaya devam ettim şuan kimseyi görmek istemiyorum

Kapı açıldığında o tarafa hiç dönmedim kim olursa olsun konuşmak istemiyorum

"bücür" miran abimin duyunca aynı pozisyonda kaldığım yerimden kıpırdamadan yatmaya devam ettim yavaşça yanıma yaklaştığını hissettim

"yüzüme bakmayacak mısın?" yatakta yanımda oturduğunu hissetsem bile yeniden takmadım

"yapma böyle lütfen yanlış anladın hadi kalk konuşalım bücür" ağzımdan bir hıçkır Kaçarken yavaşça oturur pozisyona geldim gözlerim kıp kırmızı olduğunu emindim

Miran abimin aniden beni göğsüne çekmesi ile hiç bir tepki vermedim ne itim nede karşılık verdim sadece sesizce göz yaşlarımı bıraktım saçlarımın üzerine küçük öpücükler bırakıyordu sürekle

"Ben senden asla tiksinmem sadece ben değil kimse senden tiksinmiyor sen çok temiz birisin herkesten her şeyden çok daha temizsin" göz yaşlarımı umursamadan yavaşça göğsünden kalktım ve yanımda ki küçük çekmeceyi açtım kalem ve defteri çıkardım

"eğer benden tiksinmiyorsan neden benden uzak duruyorsun geldiğim günden beri bir kere bile benimle iletişime geçmedin" okuduktan sonra derin bir nefes aldi

"Ben sen tiksindim için değil utandım için yüzüne bakamıyorum kardeşimi koruyamadım için yüzüne bakamıyorum ne zaman senin bu masum yüzünü görsem vicdan azabı peşimi bırakmadı için bakamıyorum" böyle düşündüğünü kesinkle düşünmemiştim belki bencil biriydim bazen kendim dışında kimseyi düşünmüyorum

"Ben öyle düşünmedim özür dilerim"

"bu yüzden utanıyorum bu kadar şey olmasına rağmen bizim özür dilememiz gerektiği yerde sadece hissettiklerin söylediğin için özür dilemen beni daha da yerin dibine sokuyor" göz yaşlarımı hemen sildim ve boyuna sarıldım oda elini belime koyarak karşılık verdi

Ben gerçekten yanlış anlamıştım onların benden tiksindiğini düşündüm oysa sadece suçluluk hissediyorlar bunu nasıl fark etmemiştim bilmiyorum

Miran abimden ayrıldıktan sonra tekrar kalemi elime aldım

"siz suçlu değilsiniz ben kimin ne suçu olduğunu çok iyi biliyorum artık kendinizi suçlamakten vazgeçin sadece beni üzüyorsunuz" hemen alnıma küçük bir öpücük bıraktı

"Sana söz veriyorum senin için elimden ne gelirse yapmaya çalışırım tekrar eskisi gibi olacağız inan bana hepimiz beraber toparlanıriz zor olacak hemde çok zor ama yaparız!" Küçük bir tebessüm edip kafamı olumlu anlamına salladım

"seninle bir konu hakkında konuşmamız lazım..." ne söylemek istediğini merak ettim için hemen meraklı bir şekilde konuşmasını bekledim

"Caner..."hemen gözlerimi kaçırdım

"ne kadar kardeşimi başka bir erkekle görüşmesini istemesem bile o çocuk senin için değerli olduğunun farkındayız Nerdeyse üç hafta oluyor her gün seni abimden soruyor sürekle seninle görüşmek istiyor sence de artık bir adım atmanın zamanı gelmedi mi?" yutkundum bir şey diyemedim

Ne diyeceğim? Bence en iyisi bu konu sabah alina ile konuşmak

" bilmiyorum düşüncem bana biraz zaman verir misiniz?" yanağıma küçük bir öpücük bırakıp ayağa kalktı

𝗚𝗲𝗿𝗰̧𝗲𝗸 𝗔𝗶𝗹𝗲𝗺  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin