Kaybetme Korkusu 54

5.5K 334 130
                                    

SINIR 170 OY 100 YORUM

......

Akşam yemeğinden sonra herkes odasına çıkmıştı ben dışında evin arka tarafında öyle durmuş denizi izliyordum. Aynı zamanda Caner'i düşünüyordum bu aralar çok az görüşüyorduk onu özlemiştim

Arkamda birinin üstüme örtüyü bıraktığını hissedince hemen döndüm Polat abimi görünce derin bir nefes alıp bir şey demeden tekrar önüme döndüm ona ilk defa bu kadar kırıldığımı hissettim

"Affetin mi?" omuz silkitim cevap vermeden denizi izlemeye devam ettiğim

"özür dilerim gerçekten kendimde değildim ilaçlarımı almaya unuttum" pişman olduğunu görebiliyorum ama işte bazen pişmanlık bir şey fayda etmez

İç çekip bu sefer abime döndüm meraklı gözlerle konuşmamı bekliyor gibiydi "söz ver bana, bir daha ilaçlarını içmeye unutmayacaksın tamam mı?" hemen kafasını olumlu anlamına salladı

"söz bir daha asla unutmam, barıştık mı?" yüzüm de olan küçük tebessüme engel olamadım cevap vermeden ona yaklaşıp kafamı göğsüne yasladım

Eğer onun yerine atakan veya başkası olsaydı bu kadar çabuk affetmezdim sanırım bu hayata ki en büyük zaafım Polat abim olmuştu

"Bir daha bana bağırma bağırınca beni korkutuyorsun" dediğim kısık bir sesle gerçekten öyleydi sadece ona karşı değil yaşadım olaylar yüzünden yüksek sesten korkuyordum

"eğer bir daha sana bağırırsam Allah benim belamı versin-" hemen sözünü kestim

"bela okuma vermesin" saçlarımın üstüne küçük öpücükler bıraktı

"Tamam küçüğüm" sanırım bana öyle seslenmesini özlemiştim gerçekten

....

BIR AY SONRA

aradan bir ay geçmişti herkes kendini toparlaması beni çok mutlu ediyordu sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi Herkes mutluydu

Alina bir hafta önce bebeğinin cinsiyetini öğrenmişti oğlu olduğunu öğrendin de mutlu olmuştu gerçeği sağlıklı olsun cinsiyeti önemli değildi

Ama benim şaşırdım nokta alinadan daha çok abimin mutlu oluşu gerçekten alinadan daha çok mutlu olmuştu

Evdeki herkes ilişkileri olduğunu farkındaydı ama galiba alina söylemek istemiyordu

Şuan abimlerle beraber salonda oturuyordum babam bir arkadaşına gideceğini söylemişti alina ise yukarıda uyuyordu bende kafamı berk abimin omuzuna yaslayıp onunla beraber telefonuna bakıyorum oyun oynuyordu ve kendini çok kaptırdığı farkında değildi

"Lan siktir bu nasıl oyun oynamak orospu çocuğu-" Polat abimin yastığı berk abime atması ile şaşkınca berk abime baktım

"Gerizekali meleğin yanına küfür etme diye kaç kere söyledim" berk abim Polat abimi takmadı bile oyun oynamaya devam etti

"lan ben Seninle konuşmuyor muyum?" berk abim kafasını telefondan kaldırmadan konuştu

"he abicim he uzatma" gerçekten berk abimin cesaretine hayran kaldım abimin ayağa kalkması ile olacaklarını az çok tahmin ediyordum bu duruma alışık oldum için gözlerimi devirdim ve yanlarından kalktım telefonumu alıp bahçeye çıktım Caner'i özledim için hiç bekletmeden hemen onu aradım o da çok bekletmeden cevap verdi

"alo güzelim" sesi boğuk çıkmıştı sanırım uyuyordu

"Caner uyuyor muydun? özür dilerim"

"sorun değil sevgilim şimdi uyandım hem geç olmuş iyi ki aradın" dudağımın arasına olan küçük tebessüme engel olmadım

𝗚𝗲𝗿𝗰̧𝗲𝗸 𝗔𝗶𝗹𝗲𝗺  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin