Bölüm 2
Yoonshin, Doguk'un şöhretini çok iyi biliyordu. Müşteriler sadece uluslararası ve yerel olan para kazandırması garanti şirketlerdi ve ortalama bireysel danışmanlığı düşünmüyorlardı bile. Eğer şirkete girerse apaçık belliydi ki, kamu yararına davalarını bundan böyle alamayacaktı. Öyle olsa bile, uzun ve derin bir değerlendirmeden sonra teklifi kabul etmişti.
Bütün bunların sebebi, büyük kız kardeşi istediği içindi.
Onu daha önce hiç reddetmemişti. Bu söz dinleyen bir kardeş olduğundan veya yakın bir ilişkileri olduğundan değildi.
Ikyung, düşünceli olduğu kadar akıllıydı da. Yoonshin'i genç diye hiçe saymadı ve kardeşinin hür iradesini kabul etti. Bazenleri bunu kabul etmek onun için zor olsa da. Yoonshin'in bakış açısından uzunca ve sıkıca düşünmüş ardından çok dikkatli bir şekilde diğer seçenekleri öne sürmüştü. Bu onun karakteriydi ve eğer Yoonshin'in yapmaya istekli olmadığı bir şeyi önerirse, bunun için kesinlikle iyi bir nedeni vardı.
Her halükarda, doğru zamanda istifa etmeden önce kız kardeşinin içi rahatlayana kadar dayanmayı planlıyordu. Bu vahşi firmada çok uzun süre dayanabileceğini sanmıyordu. İstifa etmeden önce yapabileceğini en iyisini yaparsa, kardeşi anlardı.
"Hah...Bilmiyorum." Yoonshin, belgeyi geri zarfın içine sokuşturdu ve arabasından indi. Daha sonra, birkaç gündür sürekli görmesine rağmen alışamadığı görkemli otopark lobisine yürürken, başka bir adamın arabasından indiğini gördü.
İnce fakat yapılı sırtı garip bir şekilde tanıdıktı.
"Onu yine nerede görmüştüm?" Adamı gizlice takip eden Yoonshin, diğerinin giriş kapısına anahtar kartını kaldırdığını gördü. Temiz ve iyi şekillendirmiş tırnaklarla donatılmış uzun parmakları, Yoonshin üzerinde bir izlenim bırakmıştı. Oldukça hijyenik ve ayrıntıcı görünüyordu. Ek olarak, keskin ama düzgün profili epey zarifti. Yoonshin, adamı daha önceden görmüş gibi hissetti.
Farkına varmasıyla şaşkına döndü ve nefesini bastırmak zorunda kaldı.
Bu Sehun Kang'dı.
Sehun ile hiç bu kadar erkenden karşılaşacağını düşünmemişti.
Bu talihsiz olaydaki tek şükredilecek şey, Sehun arkasını dönüp de Yoonshin'i görmemişti. O sadece ileriye doğru yürümüştü.
Otoparkın lobisinin merkezinde, hol üç yola ayrılıyordu. Bu apartman komplekslerinin farklı binalara giden birleşme yeriydi. Sehun, o noktaya kadar konuşamadan yürüdü ardından aniden döndü ve Yoonshin'in yolunu kesmek için zayıf kolunu uzattı.
Yoonshin, Sehun'un onun ne zaman arkasında olduğunu farkettiğini bilmiyordu.
Yoonshin, ansızın yolunda durduğu için afallamıştı ve diğerine bakmaya başladı. Keskin gözlerde gördüğü ilk şey, bir başkasının kafasındaki içindeki şeyi görüyormuş gibi görünen gözleri ve soluk cildiydi. Gözleri buluştu anda Sehun, Yoonshin göz temasından beceriksizce kaçınmadan önce konuştu. "Yine karşılaştık."
"Yine" dediğinde, Yoonshin bir an için, uzun zaman önceki kısa bir süreliğine karşılaştıkları andan mı bahsettiğini merak etti. Her nasılsa, Yoonshin çabucak durumun böyle olmadığını farketti. O zaman ve şimdi arasında başka bir karşılaşma olduğunu hemen hatırlıyıverdi. "Doğru. Mahkeme salonunda karşılaştıktan sonra...yine karşılaştık."
"Şu anda biraz zamanın var mı?" Sehun'un sohbet etmek isteyen derin ve sakin sesi ona oldukça büyüleyici gelmişti. Yine de, Yoonshin buna bir şekilde, muhteşem dış görünüşünün aksine, Sehun'un içine güzel gözüyle bakılamayacağını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NO MORAL - [NOVEL TÜRKÇE ÇEVİRİ] bxb (BL)
Genel KurguNO MORAL - İLK TÜRKÇE HAYRAN ÇEVİRİSİDİR. Yoonshin, kamu yararı adına zayıf ve güçsüzleri savunan bir avukattır. Sehun, galip gelmek ve üstünlük sağlamak için el altından gizli yöntemler kullanır. Sonucunda ortak olarak çalışmaya başlarlar ama bir...