Fırtınadan Önceki Sessizlik (17)

36 5 0
                                    

Bölüm 17

"Zamanı geriye sarabilecek değilim ya. Kahretsin ya!" Yoonshin kendi kendine mırıldandı. Sehun ile olan konuşmasını tekrar düşündüğünde içinde bir merak yükseldiğini hissetti.

Eğer biri bilmece olarak doğsaydı bu, Sehun olurdu. Yoonshin, Sehun gibi her şeye sahip birisini hiç görmemişti. Uzun boylu ve ince ama sağlam yapılıydı bu da onu her şeyin içinde şık gösteriyordu. Ek olarak, herkesin ilgisini çeken iyi özellikleri vardı. Bu da yetmezmiş gibi Sehun'un iyi bir hafızası, hızlı düşünmesi, cüretkar kişiliği ve mükemmel konuşma yeteneği- Onda yetersiz olan hiçbir şey yoktu. Gerçekten görünürde mükemmeldi. 

Sehun üstüne çok fazla geliyordu ama Yoonshin neden Sehun'un bu kadar merhametsiz olduğunu anlayamadı. 

Doguk'a cesur hissederek gelmişti ama daha bir şeylere başlayamadan işler onun istediği gibi gitmemiş gibi görünüyordu. En başta Sehun ve Yoonshin apayrı değerleri vardı ve yaşça büyük adam bu durumun farkına varmış görünüyordu. 

'Böyle olacağını biliyordum. işte bu yüzden seni işe almaya bu kadar karşıydım.'

Yoonshin kırık kupasını almak için yere çömeldi ve kendi kendine yenilmiş gibi fısıldadı. "Bir ay içinde kovulmayacağım, değil mi?"

Doguk'a gitmesini fazlasıyla talep eden kız kardeşinin yüzü, gözüne geldi ve Yoonshin başını eğdi.

Ana konferans salonunda onlarca insana yer vardı. Odanın tam ortasında yirmiden fazla kişinin oturabileceği oval şekilli, tahta bir masa vardı. Masanın uzun kenarlarının tekinde projektörle beraber, özel malzemeler ile doldurulmuş ofis sandalyeleri karşı tarafa dizilmişti ve her bir sandalyenin önündeki masanın üstünde bir mikrofon ve tablet vardı.

Yönetici ekibinin arkasında, çalışanlar ve yardımcı personeller için iki sıra normal deri ofis sandalyesi vardı. Odanın görünüşüne asillik katan sofistike görünümlü hoparlörler ve diğer elektronik aletler koltukların yan tarafına konulmuştu. Görünene göre, şirketteki ortakların katılımını gerektiren önemli toplantılar bu odada yapılıyordu. Bu yeri dolduran çok pahalı eşyalar, kullanıcıları kadar klastı.

Eğer bu odada olanların hepsi bu olsaydı, rahat bir şekilde büyümüş ve hiçbir şeyden mahrum kalmamış Yoonshin, kendini bu kadar korkmuş hissetmezdi.

Karmakarışık duyguları, odanın arka duvarında, masanın orta sandalyesinin ardında asılı duran soyut sanat eserine odaklandı.

'Daha önce nereden görmüştüm bu parçayı ben? Birkaç sene önce, bir açık arttırmada satıldığına dair bir makale okuduğuma eminim.'

Eserin sanatçıları o kadar meşhurdu ki onlar hakkındaki haberler, yalnızca denizaşırı açık arttırmalardan duyulurdu ve bunlar en az birkaç milyar doları aşıyordu. Böylesine pahalı bir parçanın ne müdürün ofisinde ne ortakların ofisinde ne de hiçbir resepsiyon odasında değil de sadece çalışanların kullanabildiği önemsiz bir konferans odasında olması Yoonshin'in gözünden kaçmıştı. Eserdeki biçimsiz figür etrafta döndü ve onu küçümsedi.

Muhtemelen yoldaki önemli dönüm noktasında olduğu aklına geldi bu yüzden de mahkemenin karşısında olduğu zamankinden daha da gergin hissetti kendini. Odaklanmış kalabilmek için dudaklarını büzdü ve ellerini dokunmatik farenin üzerinde kaydırdı.  Ardından, önceden hazırlamış olduğu basit sunum slaytını açıp, odanın karşısındaki ekrana yansıttı. Slaytı, davayla bağlantılı kanıtları sunduğu ve kanıtları okunabilir formatta organize etmişti.

NO MORAL - [NOVEL TÜRKÇE ÇEVİRİ] bxb (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin