NO MORAL - [NOVEL TÜRKÇE ÇEVİRİ] bxb (BL)

Ön Koşul (5)

Bölüm 5

Sehun, durumu kabul edemeyerek protesto etmek istedi ama Mihee elini kaldırıp onun söylemek istediği şeyi durdurdu. Bunun yerine dahili telefonun ahizesini kaldırdı ve sekreterini aradı. "Avukat Do bekliyor, değil mi? Kang'ın ofisinde oturmasını söyle. 10 dakika içinde aşağıya Avukat Kang'ı göndereceğim."

Kısa konuşmasından sonra, geri yerine ahizeyi koydu ve başını küçük bir hareketle Sehun'a gitmesini işaret etti. Olayın gelişimine tanıklık ettiğinde sahte bir şekilde güldü. "Demek nedeni buydu." 

"Sehun ilk önce onu bir denemeye çalış. Ondan sonra bunu konuşmak için geç değil. O gerçekten de akıllı bir çocuk."

"Nedeni şu. O ben buraya girdiğimden beri bağlantılarını kullanarak giren ilk avukat. Bu da demek oluyor ki onu buraya getirdiysen sende biraz değeri olduğudur, tabi benim kadar değerli olmasa da. Ama firmada birden fazla ortak ve 20'den fazla da departman var, o yüzden onu bana, onu istemeyen birine, kakalaman garip. Onu benim yanıma koyman için, bir avukat olarak doğuştan gelen yetenekleri yüzünden değil de başka bir nedenin olmalı.

Cuk oturtmuştu. Sehun çabuk anlayan biriydi o yüzden Mihee onu kandırmayı beklemiyordu. Bunun üzerine sadece beceriksizce sırıtabildi. Bu sayede, inancı daha da büyüdü. "Saklamaya çalışmıyorsun bile."

"Kıl olma. Benimle kalitesini ölçmeye gittiğin andan beri biliyordun ki o bizim Kore Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden, medeni usul hukukunu öğreten Profesör Do'nun oğlu. Bir çok yönden birbirlerine benziyorlar."

"Bunun gibi duygusal sebeplerden çalışmak istemiyorum. Sen benim gerçekten piyasa değerimi bilmiyor musun?"

"Bu sadece duygusal nedenlerden dolayı değil. Bir çok şey buna bağlı. Onun Profesör Do'nun oğlu olduğunu söylerken onun ayrıca Soohan Grup'un ikinci oğlunun karısı Ikyung Do'nun küçük kardeşi olduğunu söylemeye çalışıyorum. Bayan Do'yu en son bizim profesörün cenazesinde gördün. Hatırlamıyor musun?" 

Sehun aniden geçmişte olanları anlatınca, alt dudağını sertçe ısırdı. Bir anlığına birazcık rahatsız gibi göründü. Mihee tepkisinin öncekinden farklı olduğunu fark etti ve sordu. "Sehun Kang, sorun nedir?"

"Bunun hakkında endişelenme." diye başından savdı.

"Her neyse, Sehun buna inanmalısın. Bu şirketin yararı için. Bu çeşit bir şeyi sana normalde sormam biliyorsun. Bu o kadar önemli işte."

Kâr merkezli yapısı nedeniyle şirket büyük şirketlerle iş yapmaktan kopamadı. Artı olarak, şirketin kaybetmeye gücü yetmeyecek kadar önemli müşterilerdi. Bir hukuk firmasına para  kazandıran şey kişisel dava açmalar değildi. Kârın büyük çoğunluğu şirketler arası anlaşmazlıkların çözülmesi ya da firmalara, şirket satımlarında ve yatırımlarında tavsiyeden oluşuyordu.  

Yerel şirketlerden Soohan Grup'un genel başkanı, Doguk'un yönetici müdürü Mihee'nin babasına bağlandı. Bu sayede Soohan Grup, şirketin kuruluşundan bu yana birçok işini Doguk'a devretti. Ek olarak, yan şirketler ne zaman projeleri için hukuki tavsiyeye ihtiyaç duysalar, Doguk'a başvururlardı. Firmanın pozisyonu hesaba kattıklarında bu, göz ardı edemeyecekleri bir talepti.

Sehun kanepeyi gıcırdatacak şekilde sert eğilmeden önce karşısında oturan kadına baktı. Belki de bütün duygularını kaşlarını çatarak tam ifade edemiyordu çünkü elleri de sinir olmuşlukla hareket ediyordu. "Soohan mıydı? Yoksa Yönetici Ikyung'un kişisel talebi miydi?"

"Ikyung, Soohan'ı temsil ediyor. Ben bu şirketin kurumsal avukatıyım ve firmamız her yıl Soohan ve şirketiyle bağlantılı sayısız meseleyle uğraşıyor. Bu kolay kolay göz ardı edilebilecek bir şey değil."

"Eğer kardeşini kabul etmezsek hizmet sözleşmesini feshedeceklerini mi söylediler?"

"Bunu söylemedi ama bu talebini reddetmemiz durumunda hazırlıklı olmamız gereken bir şey. Kişisel olarak kardeşini kanatların altına almanı istedi ve cehennemde nasıl hayatta kalınacağını öğretmeni istedi."

Sehun yüksek sesle alay ederek "Bunun okul olduğunu mu düşünüyorsun? Bu benim avukat olmak yerine öğretmen olmak için niteliklerimin olduğunu ilk kez duyuşum."

"Bu yüzeysel bir neden ama bence erkek kardeşi kendini umursamadan çalıştığı için korumak istedi. Aslında, Sehun Kang iyi bir kalkan."

"Yani bir bebek bakıcı istiyor, öğretmen değil. Çocuk yetiştirmek gibi bir hobim de yok ayrıca."

"Böyle olma. Sadece kafandaki sayıları düşün." Ç/N: Eğer kabul ederse kazanacağı kârından bahsediyor.

"Hah..." Sehun gözleri karmaşık düşüncelerle dolmuşken, mağlup olmuş şekilde iç çekti.

Mihee hemen düşüncelerini okudu ve ekledi "Bir de şu yönden düşün-- senin gibi bir şirket atmacası, Soohan grubunun bir aile üyesinden birine göz kulak olacak. Bu anlaşmadan hiçbir şey kaybetmezsin. Sen de çok iyi biliyorsun ki bu iş hemen hemen bilgi ve network savaşı. Bu yüzden, kollarında altın yumurtlayan kaz var. Tabii ki de kardeşi bizde olduğu için şirketleri bize daha büyük davalar vermek zorunda. O kadar da kötü değil, sence de öyle değil mi?"

Sehun ta ki bu noktaya kadar sabırla dinledi sonra gözlerini kıstı. "Yani sonuçta, bu Soohan'dan gelen özel bir istek. Ve bunda tehdit edilme de var tabii."

"Buna karşılıklı iyilik diyelim. Ona maaş vermemiz karşılığında bizim kazancımız daha yüksek."

Yoonshin'in karakterini bir kenara bırakırsak, bu Sehun için sadece pozitif noktalara baktığında o kadar da kötü bir anlaşma değildi. İstisna olmaksızın, aile bütün insanlık için zayıf bir noktaydı. Buna istisna olarak, Sehun, Soohan'ın zayıf noktasını elinde tutuyor olacaktı. Meyve daha toplanmak için olgunluğuna erişmemiş olmasa da, gelecek için tohumları ekecekti. Sehun, Profesör Do'nun öğrencilerinden biri olduğundan, bu işi almak için daha iyi bir nedeni bile vardı.

Ancak, hala onun hakkında doğru rayına oturmamış bir şeyler vardı. Dahası bu konuda rahatsız ediciliği gitmeyen bir duyguya kapıldı.

Neden o?

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Ç/N: İşte rüyalarımı süsleyen o eleman 🛐