Bölüm 8
Üç dakika civarı sessizlikle geçti.
Belki daha az ama Yoonshin böyle hissetti, sonrasında tam ne yapacağını iyice düşünürken ilk Sehun konuştu. "Neden Ikyung Do'nun seni bana gönderdiğini merak ediyorum."
Yoonshin bu bi acayip ve beklenmedik sessizlik bozuldu diye rahatladı ve cevapladı. "Sebebi benim finansal bakımdan bağımsız olmamı istemesi."
Şimdiye kadar hep ücretsiz yasal tavsiye vermeye istekliydi ve vekalet ücretleri de müvekillerinin durumlarına özel olarak minimum derecede tutmuştu bu yüzden de geliri oldukça düşüktü. Ama annesi Yoonshin'i doğurduktan hemen sonra öldüğü için önemli miktarda arkasında miras bırakmıştı bundan dolayı da parayla kendisini motive etme ihtiyacı hissetmemişti. Ayrıca kız kardeşi ona ihtiyacı olduğunda bir araba ve ev vermişti bu nedenle daha da az motive oldu. Sehun da bunu tahmin etmiş gibi görünüyordu. "Görebiliyorum."
"Bunların hepsi babamdan dolayı diye tahmin ediyorum. Babam da benim gibi avukattı, ve sonraki yıllarda daha çok kırsal kesimlerdeki zor durumda olan insanlara yardım ederek günleri geçirdi. Ve sonrasında bir kaç yıl önce fazla çalışmaktan öldü."
İkilinin arasındaki tek ortak nokta Yoonshin'in babasıydı. Uzun zaman önce babasının son gününde, cenazesinde karşılaşmışlardı. Yoonshin ne zaman Sehun'u haberlerde görse, kafası karman çorman şekilde o anı hatırlıyordu. Ama gerçekten ortada olan tek olay buydu. Bu an sık sık hatırlanmak için çok kısaydı.
Yonshin sonunda Sehun'un da onların bu kısa karşılaşmasını hatırlayıp hatırlamadığını istemsizce tartmaya çalıştı.
Sıkıntılı hissederken Yoonshin konuşmayı kesti ve Sehun'a bakmaya başladı. Sehun "Ben de çok iyi tanırdım. Başın sağ olsun."
Yoonshin bu mükemmel kişinin ne diyeceğinden dolayı gergindi ama kendisini sanki biraz öfkesini kaybetmiş gibi hissetti. Sehun'un cevabını beklediği o kısa anda, Sehun'un, kendisinin ona gösterdiği o utanç verici tarafını unutmasını diliyordu. Ama ciddi ciddi unutmuş gibi göründüğü için de kendisini bir sebepten biraz hayal kırıklığına uğramış hissetti.
Aslına bakarsan çok uzun zaman önceydi. Sehun her yıl sayısız müşteriyle tanışıyordu, ve Sehun'un hatırlaması için daha önemli dosyalar ve insanlar vardı. Tabii ki de Sehun, bunun gibi bir olayın öylesine geçip gitmesine izin verecekti.
Yoonshin hayal kırıklığını gizledi ve soğukkanlılıkla konuştu, dudakları daha da kırmızıydı. "Muhtemelen sonumun da babamınki gibi olacağından korkuyor. Yani bu yüzden gerçekliğin yüzüne nasıl doğru dürüst bakılır öğrenmemi istiyor. İdeallerimin peşinden gitme yöntemimin istikrarsız olduğunu hissetmiş olmalı. Belki de siz tanıdığı en gerçekçi insandınız."
"Gerçekten kendinin bir idealist olduğunu mu düşünüyorsun?"
"Kısmen. Ama hiç gerçeklik duygum yok da değil." Yoonshin hangi konumda olduğunu ve diğer taraftaki Sehun'un ne düşündüğünü biliyordu. Durumdan rahatsız olsa da eğleniyordu.
Kısa süre sonra, Sehun duygularını sildi ve her zamanki gibi sakin bir tonda konuştu. "Geçmiş bir kaç yılda hiç yapmadığım üç şey var: Pro bono işleri, sıradan müvekkil ceza davaları, ve firmamızdaki bütün gönüllü işleri. Sen şimdilik bunları yapacaksın."
Bu Yoonshin'in gözlerini parlatan beklenmedik bir teklifti. Sehun'un gözünden bu kaçmadı. Yoonshin mutlu gözüküyordu, Sehun'un bizzat kendisinin yapmak istemediği bu işi yapmak için istekliydi. Beklenildiği gibi onların mesleki uyumlulukları çok da iyi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NO MORAL - [NOVEL TÜRKÇE ÇEVİRİ] bxb (BL)
Fiksi UmumNO MORAL - İLK TÜRKÇE HAYRAN ÇEVİRİSİDİR. Yoonshin, kamu yararı adına zayıf ve güçsüzleri savunan bir avukattır. Sehun, galip gelmek ve üstünlük sağlamak için el altından gizli yöntemler kullanır. Sonucunda ortak olarak çalışmaya başlarlar ama bir...