Kalbini kırıyor diye üzülme;
belki hak etmediği yerden çıkmaya çalışıyordur.
MEVLANA CELALEDİN RUMİ.
Yürek öyle amansız bir organdır ki biri elini göğüsünüzü açmadan bile o organı paramparça edebilirdi.
dün akşam telefonuma gelen kimin olduğunu bilmediğim o mesaj beni tarumar etmişti.
belki hatta bendeydi en başından o gün azize nene bana gelip mirza ile evleneceksin dediğinde kabul etmemeliydim.
yüreğimde ona olan sevgiye yenildim. o sevgi beni milyonlarca parçalara ayırdı. keşke bu yüreği sökebilsem keşke onu sevmesem ama yürek kimi sevip sevmeyeceğini seçmiyor ki.
sabah gözlerimi açtığımda koltukta uyuduğunu görmüştüm. benden bu kadar çok mu nefret ediyordu. bir önemi de yoktu artık. çünkü ilk kez bende ondan nefret ettim.
mirza alacahan kendi düşüncesine, iradesine çıkamayacak kadar, insanları yargılayan bir korkaktı.
kahvaltıya indiğimizde ona bakmıyordum. o da bana bakmıyordu. azize nene bize şüphe ile bakarken sadece gözlerimi kaçırmak ile yetinmiştim.
kahvaltıdan sonra hiç istemesem de onu kapıya kadar uğurladığımda arkamı döndüm.
"senin neyin var "dediğinde cevap vermedim hatta hiç duymamış gibi merdivenlerde yukarı çıkarak odama girdiğimde göz yaşlarımı tutamadım.
onu her gördüğümde kalbim acıyordu. bir is gibi kalbime mühürlenmişti sanki. onu içimden söküp atamıyordum. bu çok berbat bir hissti.
göz yaşlarımı silerek derin bir nefes aldığımda kapı çaldığında "gir "dediğimde berfin abla kafasını uzatmış bana bakıyordu.
"azize nene seni çağırıyor devrim...iyi misin sen "dediğinde başımı sallayarak odadan çıktığımda bana bakıyordu.
"iyiyim odasında mı "dediğimde bana inanmayarak bakarak başını salladı.
merdivenlerden yukarı çıkarak azize ninenin odasında girdiğimde koltuğunda oturmuş siyah gözlerini bana çevirerek gülümsedi.
"gel oğlum "dedi elini yanındaki koltuğu gösterdiğinde odanın içine girip yanındaki koltuğa oturdum.
"bugün sofrada fark ettim kavga mı ettiniz mirza ile aran nasıl "dediğinde onun adını duyduğumda canım yanıyordu.
konuşmadım yalan söylemek istemiyordum. beni büyüten öz torunlarından ayırmayan kadına.
"devrim oğlum bana cevap verir misin "dediğimde gözlerimi yerden çekerek bana sıcak bakan azize nineye çevirdim.
"biz.... mirza ile anlaşamıyoruz ana "dediğimde cümleler boğazımı acıtıyordu.
"neden anlaşamıyorsunuz "dediğinde bana bakıyordu.
"beni istemiyormuş beni asla eşi olarak görmeyecek ve "dediğimde söyleyemedim. nasıl söylerdim evlendiğimizden iki gün sonra başka bir kadına gittiğini.
"ve "dedi bana beklenti ile baktığında gözümden bir damla yaş düştü.
"mirza beni aldatı ana "dediğimde bana bakan gözlerinde hayal kırıklığını gördüm.
"nasıl seni aldatıyor oğlum mirza yapmaz öyle şey "dediğinde cebimden telefonu çıkartarak resimleri azize neneye gösterdiğimde yutkundu. kaşları çatıldığında telefonu bana verdiğinde "ben onunla konuşacağım akşam olduğunda sen yanıma gel "dediğinde başımı salladım. odadan çıkarak odama girdiğimde gözlerimi kapattım.
akşam yemeğine kadar uyuya kalmıştım. odadan çıktığımda berfin abla ile karşılaştım.
"günaydın "dediğinde başımı salladım."sofrayı kuralım mı "dediğimde "bende onun için yanına gelecektim azize neneyi çağır sofra hazır "dediğinde başımı salladım. merdivenlerden yukarı çıkarak azize ananın odasının önüne geldiğimde kapı hafif aralıktı ve sesler geliyordu.
"sen nasıl böyle bir şey yaparsın mirza o senin eşin "dedi yaşlı kadının sesi üzüntü içinde geliyordu.
"o benim eşim değil nene o senin bana zorla evlendirdiğin kişiden fazla değil "dediğinde gözümden bir damla yaş düştü.
"sus "dedi azize ana sesi sert geliyordu. "sen nasıl söylersin böyle "dediğinde mirzanın sesini duydum.
"ben onunla evlenmek istemedim nene sende o daha küçük çocuk ne evlendirmesi ben o sünepe çocuğu nasıl seve-"mirzahın sözünü odada yankılanan tokat sesi kestiğinde yanağımdaki yaşları sildiğimde daha kaç kez kırılacaktı bu kalbim.
"kes sesini "dedi yaşlı kadının sesi."sana hakkımı helal etmiyorum o yetimin kalbini nasıl kırdın bu kadar mı vicdansızsın oğlum "dediğinde yaşlı kadının sesi ağlamaklı geliyordu. daha fazla onları dinlemeden içeri girdiğimde azize ana yüzünü çevirip göz yaşlarını silerken mirza kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
"gel oğlum gel sana anlatacaklarım var ikinize "dediğinde kapıyı kapatarak mirzahın karşısına geçtiğimde azize ana ortamızda duruyordu önce mirzaha sonra bana baktı.
"devrim oğlum biliyorum belki yanlış yaptım seni mirza ile evlendirerek ama içimdeki ses bana bunu diyordu fakat hatamı anladım "dedi tekrar mirzaha baktı. sonra bana baktı.
"bu yüzden buradan gideceksin devrim seni yurt dışına gönderiyorum git oku eğitimini tamamla oğlum "dediğinde gözlerimi mirzaha çevirdiğimde bana boş bir ifade ile bakıyordu.
Kalbimim kanlar içinde ,uzan gel bir göğüsüme, suçlu sevdiysek ne olur söyle
ilaçsın hercai ömre, bir sen ay bile suskun gölgen yeter di yoksun canın cananı sensin ömrü herkese hak bana suçsun.
*****************************************************************************
BÖLÜM HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ. BAYA OLAYLI OLACAK GİBİ BAKALIM SİZİ EFSO BÖLÜMLER BEKLİYOR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALEF-BXB
Roman pour Adolescents|TAMAMLANDI | Bana sevme dediler o senin kalbini paramparça eder dediler ama benim kalbim sevdi. Ama söyledikleri doğru çıktı beni öyle bir paramparça etti ki kimsesizliğim bu kadar acıtmamıştı. Zorla sev ama sevmiyorsa zorlama.
