Ey benim yetim gönlüm ;
bırak gamlı düşünmeyi...
sus ve sabret göz yaşının hesabını rabim sorsun.
sen hakkını helal et.
ŞEMS-İ TEBRİZİ
Kulağıma ulaşan kapının açılma sesi ile bakmadan ocaktaki menemeni yapmaya devam ettim. kim olduğunu biliyordum.
"senin ne işin var burada "dediğinde ona cevap vermedim hatta onun varlığını yok sayıyordum tıpkı onun benim kalbimi saydığı gibi.
"bana cevap ver "dediğinde ona baktım. üstünde takım elbise vardı. şirkette gidecekti.
"ait olduğum yerdeyim daha ne istiyorsun "dediğimde gözlerime baktı. bana doğru yaklaştı kolumu tutuğunda ona bakıyordum.
"bu senin görevin değil şayet benim soyadımı taşıyorsan benim himayemdeysen kendine geleceksin ona göre davran "dediğinde ona öfke ile baktım.
"bırak kolumu "dediğimde kolumu bıraktığında ona bakıyordum. gözlerindeki zifiri karanlık insanı yok edecek gibi bakıyordu.
" benimle evlisin ne kadar seni sevmesem de bu konakta yaşıyorsun beni temsil ediyorsun "dediğinde dişlerimi sıktım.
"niye umursuyorsun ki umursamaz kimseyi dinlemeyen o adam nerde "dediğimde kolumu sert bir şekilde tutarak sıktığında canım acıyordu.
"benim hakkımda konuşmak sana düşmez hadini bil "dediğinde derin bir nefes alarak "bırak kolumu canım acıyor "dediğimde sert bir şekilde kolumu bıraktığında "eğer bu konağı sana zehir etmemi istemiyorsan varlığını belli etmeyeceksin bundan sonra "dediğinde içimdeki acı daha çok yaralıyordu.
mutfaktan sert bir şekilde çıktığında gözlerimi kapatarak açtım.
"Allahım sen bana dayanma gücü ver "dedim yaptığım menemeni avludaki sofraya koyduğumda herkes kahvaltıya başlamıştı.
"oğlum nerde kaldın geç kocanın yanına başlayın "dedi baş köşede oturan azize nine. mirzanın yanına geçip oturduğumda berfin yenge "ee devrim alıştın mı odan rahat mı "dediğinde başımı salladım.
"afiyet olsun "dedi azize nine herkes kahvaltısını yaptıktan sonra berfin yenge ile meryem abla sofrayı kaldırdığımızda "hadi git ocağını uğurla adettendir"dedi berfin abla. baran abi ve mirza kapıya doğru giderken bende arkasından giderek elimdeki paltosunu ona giydirdiğimde bana bakıyordu ama ben ona bakmıyordum.
"hayırlı işler "dedim yüzüne uzanarak yanağını öptüğümde bir şey demedi. zaten demesine de gerek yoktu.
beni sevmeyecek hatta nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret bir adama sevgi beslemek beni aha çok değersiz yapmaz mıydı.
gün boyunca berfin abla ve nene ile sohbet ederken akşam olduğunda berfin abla baran abinin ve mirzanın işlerinin uzadığını söylediğinde aramızda yemeğimizi yedikten sonra odamıza çekildiğimizde yatakta elimdeki kitabı okurken telefonum titreştiğinde wattsaphıma düşen resim ile bir kez daha şu amansız yüreğimin kırılan sesini duydum.
mirza bir kadın ile sarmaş dolaş sarılıyordu. diğer fotoğrafa geçtiğimde öpüşüyorlardı.
gözümden bir damla yaş düştüğünde telefonu kapatarak ışıkları söndürüp yatağın içine girdiğimde sadece şu vardı:
mirza alacahan artık benim için ölmüştü, kimin ile olmak istiyorsa olsun bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.
*********************************************************************
DEVRİM MİRZAYI SİKECEK DİYENLER KJKJKJ SİZİ ÇOK FENA BÖLÜMLER BEKLİYOR GENÇLER YA.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALEF-BXB
Roman pour Adolescents|TAMAMLANDI | Bana sevme dediler o senin kalbini paramparça eder dediler ama benim kalbim sevdi. Ama söyledikleri doğru çıktı beni öyle bir paramparça etti ki kimsesizliğim bu kadar acıtmamıştı. Zorla sev ama sevmiyorsa zorlama.