Kırıldın mı ey gönlüm!
Yordular mu seni yine?
Hapsedip varlığını dünyanın en ücra köşesine,
Can mı veriyorsun dipsiz bir yalnızlığın gölgesinde?
Ya da ummadığın taşlar mı düşüyor gökten o nahif suretine?
Nedir bu tedirginlik nedir bu amansız titreyiş göğsünde?
Sen ki boy verirdin karakışta bile
Uzanır giderdin bir selvi gibi gökyüzünde...
Ne oldu da yaprak döktün, dalların kurudu kaldı bir gecede,
Yıkıldın mı ev gönlüm? Dağılıp kaldın mı yine?
Kalkamıyor musun ayağa sırtındaki bu ağır yükle?
Çektiğin acı mı alıkoyan seni?
Yoksa inanmaz mı oldun artık kendine?
Bilmez misin? Sen yıkılıp gitsen bile
Nadide bir çiceğin gerçek vatanı yalnızca harabelerde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLEN ADAMIN PORTRESI
PuisiBizi yaşamadıklarımız değil yaşama ihtimalimiz varken yaşayamadıklarımız öldürdü.