Ah Müzeyyen!
Sen ne güzel bir kadındın öyle
Alından dalından keman kaşından
Selvi boyuna...
Kirpiklerine henüz hüzün bile dokunmamışken,
Ne güzel bir kadındın sen Müzeyyen.
Narin yüzünü süslerdi koyu renkli ahu gözler,
Çehren bir gül goncasıydı.
Gülüşün koynunda nice sabahı demler,
Ah Müzeyyen sen ne güzel bir kadındın,
Yetiştiğin toprakta çürüyüp gitmeden evvel.
Ah müzeyyen!
Yüreğini fahiş sevdalarda harcamazdın sen,
Pulsuz mektuplara, renksiz sayfalara düşmezdi adın,
Bir meczubun tatlı sözlerine kanıp kül edilmeden evvel.
Görmeseydi gözlerin yüzünü
Duymasaydı kulakların onun sesini
Ve kaderin gölgesi yarım bir ömürle lanetlemeseydi seni
Belki de bu kadar derin olmayacaktı kaşlarının arasındaki o dertli çizgi.
Ah müzeyyen
Sahi nasıl bir talihsizlikti senin ki!
Hangi sırt kabil gelirdi taşımaya o öksüz sevinçlerini,
Ah Müzeyyen sen ne güzel bir kadındın!
Buruk bir gülüşle dünyaya yummadan evvel gözlerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLEN ADAMIN PORTRESI
ŞiirBizi yaşamadıklarımız değil yaşama ihtimalimiz varken yaşayamadıklarımız öldürdü.