THE FANBOY|TAEKOOK

18

GELDİM GELDİM

sövmeyin bana ama cidden yazamadım nedense bir olmadı bilmiyorum. Düşünmem gerekti bir süre ne yapsam diye ve sonunda aklıma yatanı yazdım.

Umarım seversiniz 🥺

OY VR YORUMU UNUTMAYIN GÖTÜNÜZÜ ŞAPLAKLARIM

••••

3 saat sonra

"Bay Jeon, Bay Kim sizi bekliyor."

Kulağında kulaklık olan koruma olduğunu düşündüğüm bir adam yanımıza yaklaştı konser bittiğinde. Başımı sallayıp onay verdiğimde bize yol açıp kalabalığın içinden çıkardı bizi.

Şimdi asıl olay başlıyordu sanırım. Umarım bayılmazdım. 

Stadyumdan tamamen uzaklaştığımızda kulis olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerlemeye başladık. İlk başta Jimin'in almak istemedi ama onsuz bir yere gitmeyeceğim söylediğim için Taehyung'a bildirmiş ve onu da davet etmişti.

Koruma önden biz arkadan ilerliyorduk. Açıkçası çok fazla gergindim. Taehyung ile ilk kez karşılaşmayacaktık ama yine de içimde garip bir his vardı.

"Buyrun." Bir kapının önünde durduğumuzda koruma bize kapıyı açmış ve eliyle içeriyi göstermişti.

"Sen gir Jungkook. Ben burada beklerim." İçeri gireceğim sırada Jimin konuştu. Onsuz gitmek istemiyordum. Heyecandan ölebilirdim.

"Hayır, sen de gel lütfen." Diye direttim ama gelmek istemediği belliydi. Burda beklemesini istemiyordum ama zorla sokamazdım onu.

"Hayır ya. Hem kendi grubumu görürüm. Hoseok ve Yoongi ile tanışmak istiyorum." bahaneydi tabii ki bu. Namjoon'un arıyordu gözleri.

"Tamam geleceğim birazdan. Çok kalmam."

"Keyfine bak." dedi munzur bir şekilde gülerek. Göz devirmekle yetindim sadece.

İçeri geçmemle dışarı çıkmayı istemem bir oldu. İçeride sadece Taehyung yoktu. Jin, Namjoon hyung ve onun grubunun üyeleri Hoseok ve Yoongi de vardı.

"Hoş geldin Jungkook." Taehyung hyungie ayağa kalktı ve yanıma geldi güler yüzüyle. Sarılacak gibi oldu ama olduğumuz ortamı farkedince kendini toparladı.

Ama ben sarılmak istiyordum.

"Arkadaşın nerede?" Dediğinde onu kapıda bırakmanın pişmanlığını yeni yeni duymaya başlamıştım.

"Kapıda o." dedim sesimin titrememesi için büyük bir çaba sarf ederek. Yine de Taehyung hyung farketmişti.

"Ben çağırırım Jungkook. Geç otur sen." Namjoon yerinde kalkıp kapıya ilerlediğinde şaşkınlığımla beraber bir yere oturdum. Kapıya diktim bakışlarımı. Taehyung'a bakarsam ağlardım.

Mutluluktan.

Kapı açıldığı anda Jimin'in gözleri fal taşı gibi açılmış ve aşağıdan Namjoon'a bakmaya başlamıştı. İlk defa bu kadar yakındı aşık olduğu adama ve eminim bunu hayal etmemişti.

Namjoon kenara geçtiğinde ona bakmayı kesmiş ve içeri doğru adımlamıştı. Gözleri Yoongi ve Hoseok'a takılınca bağırmamaya çalışmıştı ama becerememişti.

"Siz, Tanrım siz de buradasınız. Hiç bu kadar yakın olmamıştım size. Dokunabilir miyim? Hayır, yok çok abarttım. İmza alabilir miyim, ya da ya da selca çekebilir miyiz?"

Nefes almadan konuşmaya başladığında Hoseok hyung ayağa kalktı ve sahici bir gülümseme ile selamladı onu. Jimin her ne kadar Namjoon'a aşık olsa da grubunun da çok büyük bir hayranıydı.