47

3.1K 294 191
                                    

KAPAK NASIL OLMUŞ?????

By bölüm için biraz heyecanlıyım çünkü dönüm noktası gibi bir şey o yüzden yorumunuzu eksik etmeyin plssss

~~~~

"Aşkım biraz belli oluyor sanki sen olduğun." dedim Taehyung'un yakalarından tutup yüzüne bakarken. Maske ve ceket vardı sadece. Şapka bile takmamıştı.

"Bebeğim zaten açıklamak derdim. Saklanmaya bile gerek yok."

Yine aynı konuya dönmesi ile göz devirip ellerimi yakasından çektim. Olmayacak şeyler istiyordu.

"Açıklamayacağız." dedim dolabıma ilerlerken. Tişörtümü sıyırıp attım ve gömlek seçmeye başladım. Bugün mekandaki son günümdü. Artık model olduğum için orda çalışmam pek uygun olmayacaktı. Son kez şarkımı söyleyip veda edecektim.

Taehyung da gelmek istemişti. Bu hafta rahat olduğu için benim evimden çıkmıyordu. Yanımdan dakika ayrılmıyordu. Boş zamanlarını benimle değerlendirmeliymiş. Tuvalete bile giderken arkamdan gelecekti neredeyse.

Yine de memnundum. Onun sürekli yanımda olması hoşuma gidiyordu. Birkaç kıyafetini buraya taşımıştı hatta. Arada benimkilerden de giyiyordu ama birazcık bol geldiği için kendi kıyafetlerinden de getirmişti. Rahatsız değildim. Evimde ondan bir parça olması hoşuma gidiyordu. Banyoda diş fırçasını ve kremlerini gördükçe yüzümde istemsiz gülümseme meydana geliyordu. Salondaki koltukta uzanmış, televizyonda bir şeylere bakması, mutfakta yemek hazırlamaya çalışması, geceleri koynumda uyuması bana yaşadığımı hissettiriyordu. İmkanım olsa onunla yaşardım.

"Jungkook," dedi kollarını çıplak belime sararken. Çenesini omzuma dayayarak konuşmasına boğuk bir sesle devam etti. "Sana aşık olduğumu herkese göstermek istiyorum sadece."

"Bana aşık olduğunu ben biliyorum. Başka kimseye gerek yok. Bizim ilişkimiz kameralar için değil."

Sert bir sesle konuştum ciddiyetimi anlaması için. Medyaya yeterince malzeme olmuştuk ve Taehyung bu dedikodular yüzünden bile binlerce harekete maruz kalmıştı. Tanrım, ölüm tehditi eden bile vardı. Sevgilimi bu kaosa sürüklemek istemiyordum.

"Peki. Sen hazırlan. Ben salonda bekliyorum seni." kolları belimden çekildiğinde öyle kırgın ses tonuyla konuşmuştu ki dilimi kesesim gelmişti. Onu üzmekten nefret ediyordum.

"Aşkım-"

"Haklısın. Bencillik yapıyorum ben. Maruz kalacağın şeyleri düşünemedim." dedi ve odadan çıktı. Yüzündeki kırgınlık ve üzüntü canımı çok yakıyordu. Onu böyle görmeye dayanamıyordum.

Odadan çıktığımda gözüm hemen ona takıldı. Koltukta oturmuş elleri ile oynuyordu. Ne zaman canı sıkılsa baş parmağının etlerini yolardı. Aşık olduğum ellerine eziyet çektiriyordu.

Yanına ilerlediğim gibi ellerini ayırdım ve kucağına yerleştim. Şaşkınlıkla yüzüme baktığında eğilip dudaklarını öptüm. Bir kereyle de kalmadım. Üst üste defalarca buse kondurdum güzel dudaklarına.

"Özür dilerim. Çok özür dilerim. Seni üzeceğime ölürüm daha iyi. Çok özür dilerim."

"Ben sadece yoruldum. Jungkook çok yoruldum. Ben de insanım ve aşkımı doyasıya yaşamak istiyorum. İkimiz de erkeğiz diye bunları çekiyor olmak canımı sıkıyor."

Biliyordum. Hepsini biliyordum. Ben de başlarda istiyordum fakat ilişkimizi açıkladığımızda söz hakkı olmayan insanlar bile bize karışacaktı. Artık ilişkimizi iki kişi yaşayamayacaktık.

"Zamanı geldiğinde açıklarız sevgilim. Hatta evlendikten sonra açıklamak daha iyi olur bence."

Evlilik lafını duyduğu anda gözlerinde parıltılar oluştu.

THE FANBOY|TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin