THE FANBOY|TAEKOOK

46

sevmyosunuz artık dimi bu fici 😕

bunu anladığım için 2 bölüm sonra final verceğim. uztmak istemiyorum çünkü işten vakit zorla bulup yazıyorum ve ıy, yorum diplerde boşuna kendimi hırpalıyorum gibi :/

neyse bölüm bilgilendirmesi yapalım,,,

aşağıdaki tweelerin zamanlarına aldırmayın. hepsini bir günde yazdım ama siz başka günlere ait gibi düşünün

~~~~

"Anlaştığımızı düşünüyorum Jungkook." dedi karşımda bacak bacak üstüne atmış adam. Üzerinde siyah takım elbisesi ve saçlarında hafif beyazlar vardı. Yaşlı diyemezdim. Belki 30, belki 35 yaşlarındaydı. Onu başımı sallayarak onayladım.

"Anlaştık efendim." dedim kısaca.

Calvin Klein'in Kore'deki şirketindeydim. Bugün resmen model olmak için adımları atacakım ve şu an şartları konuşuyorduk. doğruyu söylemek gerekirse her şey hoşuma gitmişti. Şartları ağır değildi. Hayatımı kısıtlayacak şeyler yoktu, idollerin aksine.

"Güzel. O halde sözleşmeyi oku ve imzala." önüme uzattığı sözleşmeyi elime aldım ve göz gezdirmeye başladım. Ağır bir madde yoktu. Bırakrsam ne kadar tazminat ödemem gerektiği falan yazıyordu. Epey uçuk bir miktardı. Normal bir işte çalışsaydım bunu kesinlikle 5 yılda biriktirirdim. Bunun için ise sadece nefes almam gerekti. Umarım bırakmak zorunda kalmazdım.

Bu maddede fazla durmayarak diğerine geçerken aklıma takılan bir şeyi sordum.

"Bu iş okulumu etkilemez, değil mi? Bu sene mezun olacağım ve aksatmak istemiyorum."

"Hayır tabii ki de. Çekimleri okul saatine göre ayarlarız. Zaten elindeki sözleşme bir senelik. ileride kendi işini yapmak istersen tamamen özgür olacaksın. Hatta istersen modelliğe devam ederken bile kendi yerini açabilirsin."

Bu fikre bayılmıştım. Kendi mesleğimi çok fazla seviyordum ve kendime ait bir restoran açmak istiyordum. İsmini ve sembolunu bile belirlemiştim. İsmimin Korece ㅈㄱ harfleriyle oluşan bir semboldü.

"Ah, bu arada sanırım bir fan hesabın var." dediğinde bakışlarım ona döndü. hesabım ne alakaydı şu an?

"Evet. Kim Taehyung için bir hesabım var." dedim sabit bir sesle. Gelecek şeyin enerjisini sevmemiştim. Kesinlikle sinir olcağım bir şeydi.

"Hesabını kapatmanı isteyeceğim Jungkook." beklediğim şey gelmişti.

"Sebebini öğrenebilir miyim?" dedim sakin bir ses tonuyla.

"Yanlış anlama lütfen. Sen de bir üne sahip olacaksın ve başkası adına bu kadar büyük bir hesabın olması biraz garip olmaz mı? Kim Taehyung benim de çok sevdiğim bir idoldür. Hatta ona bir teklif götürmüştük zamanında."

Dediği şeyleri gerçekten anlıyordum. Kendince haklıydı ama o hesap benim için fazlasıyla özeldi. Taehyung beni o hesapla farketmişti. Flörtleştiğimiz tweetler, mesajlarımız ve bir sürü şey vardı. Silemezdim o hesabı.

"Siz de beni yanlış anlamayın fakat beni, o hesabımda attığım fotoğraflarıma Kim Taehyung'un attığı alıntı sayesinde farketmiştiniz sanırım. o hesabım olmasa benimle hiç tanışmamış olacaktınız ve dediğinize göre maskülen ve feminen ilk modeliniz olmayacaktım." Dedim küçük bir özgüvenle. Benim gibi bir modelleri yoktu. çoğu erkek modelleri tamamen maskülen ve erkeksiydi. Kadın modeller ise feminen. İki özelliği taşıyan başka model yoktu. Bulmaları zor değildi fakat ben bu işe en uygun olandım. onlar da biliyordu bunu.

"Üstelik hesabımı kapatsam bile kimse unutmaz. Kim Taehyung ile aramızda özel bir bağ var ve bunu tüm medya biliyor. Sanırım beni pek fazla araştırmamışsınız."