Minho
Boğazımdaki kuruluk hissiyle beraber uyandım.Etrafa göz gezdirdiğimde solumda güvenlik görevlisinin beklediğini gördüm.Hastane yatağında biraz daha doğrulup yanımdaki sehpadan bardağa uzanıp su içtim.Olanları yeni yeni hatırlamaya başladığımda panikle kolumdaki serumu çıkarmaya çalıştım.Yanımda duran güvenlik beni engellemeye çalışsa da serumu çıkartıp hastane odasından dışarı çıktım.Abimin oda numarasını öğrenip oraya doğru adımladım.
Kapıyı çalmadan içeri girdiğimde abimin uyanık olduğunu gördüm.Fakat farklı olarak yanında sarışın bir çocuk vardı.Polis üniforması giydiği için kim olduğunu sorgulamadım.Direkt abimin yanına gidip boynuna sarıldım. "Abi ben çok özür dilerim seni oraya sürüklemeseydim bu şekilde olmazdı çok üzgünüm." Abim beni kendinden uzaklaştırıp gözyaşlarımla ıslanmış saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı."Minho ben polisim abicim ilk yaralanmam değil bu ve kendini de suçlama sakın" sözlerini bitirip bana tekrar sarıldı.
Az önce gördüğüm sarışın çocuğun konuşmasıyla abim ile olan sarılmamızı sonlandırmıştım "Baskomiserim kamera kayıtlarında bir görüntü yakalamışlar" abim doğrulmak istediğinde ona yardım ettim ve onunla beraber kamera görüntülerine baktım.
Kameranın görüş açısında siyah bir maskesi olan kısa ama yapılı biri vardı ve maskeden belli olan kadarıyla direkt olarak kameraya bakıp gülümsüyordu.Bi an arabada karşı karşıya geldiğim o gülümsemeyi anımsadım.Tam olarak o mavi saçlı katilin tebessümüydü bu.Bu düşüncemi dile getirmiştim "aynısıydı, arabada karşılaştığım katilin gülümsemesinin aynısı bu" abim bir süre daha kaydı incelemiş ve başka bir şey bulamayınca oflayarak bilgisayarı bana vermişti.
"Bence tekrar ortaya çıkıcak canını sıkma abilerin prensesi" son söylediğimle abimden side eye yemiştim.Bu bakışı beni ürküttüğü için iyi geceler dileyip dinlenmek için tekrar hastane odama gittim.Elimdeki bilgisayarı yanımdaki sehpaya koyup pek de rahat olmayan yatağa girdim.Gözlerimi kapatıp uykuya dalacaktım ki hissettiğim soğuklukla ürpermiştim.
Pencereyi kapatmak için gözümü açtığımda gördüğüm önümdeki koltukta oturmuş beni izleyen mavi saçlı bedenle ufak bi çığlık attım.katil piçi korkmamdan zevk alır gibi güldüğünde yatakta biraz geriye kaymıştım.Korkmuyorum sadece bi katille aynı odada olduğum için tetikte bekliyorum yanlış anlaşılmasın."Napıyosun lan sen burda, hastanenin her tarafı polis kaynıyo farkında mısın?" Önümde oturan beden olduğu yerde yayılıp gülerek konuşmaya başladı."Olabilir sonuçta bilinen bir katil etrafta rahatça dolaşıyor, kafayı yememek için kendilerince önlem alıp içlerini rahatlatıyorlar."
Gülümsemesini düşürüp yüzüne daha ciddi bir ifade kondurdu."Ne o beni geçen seferki gibi ihbar mı ediceksin" geçen sefer olanlar ve abimin vurulması gözümün önüne gelince kafamı olumsuzca iki yana salladım.Onun tehlikeli birisi olduğu belliydi suyuna gitmezsem abimi bu sefer öldürürdü."Hayır geçen sefer sadece ne kadar tehlikeli olduğunu ölçmek için ihbar etmiştim." Gözlerimi gözlerinden ayırmadan devam ettim "ve şimdi anlıyorum ki sikik bir suçlusun ve yasalardan gram korkmuyorsun" dediklerimle ayağa kalkıp yanıma doğru adımlamıştı.
Bu hareketiyle kalp atışlarımın hızlandığını nefesimin sıklaştığını hissettim ne de olsa o bir katil ve ben korkudan altıma sıçıyorum.Biraz daha yaklaşıp yatağa oturdu.Kımıldayamıyordum, en boktan özelliğimde korktuğumda yerimden kıpırdayamamamdı.Bunu fırsat bilip yüzüme biraz daha yaklaştı, nefeslerini suratımda çok net hissediyordum."Benden deli gibi korkuyorsun minho" gözlerini kapatıp iç çekmişti "ve bu bana inanılmaz zevk veriyor" ani bir hareketle yüzüne yumruk atmaya çalıştım fakat kolumu tutmuştu.
Beni kendine doğru çektiğinde sendelemiştim.Neyseki düşmeden dizlerimin üzerinde dengemi sağladım."Hareketlerin çok yavaş ve basit minho sevgili abin sana hiç bir şey öğretmedi mi?" Kaşlarımı çatıp öfkeyle fısıldadım."Sakın abim hakkında konuşma seni piç" mavi saçlı katil ani çıkışıma gülmüştü "Bebeğim hadi ama benim adım piç veya başka herhangi bir küfür değil" Tuttuğu bileğimden beni biraz daha kendine çekip boştaki elini belime sarmıştı.
Kendimi kolları arasından kurtarmaya çalıştıkça daha çok sıkıyordu.En sonunda pes edip beni bırakmasını beklemiştim.Ona itaat etmemden memnun bir şekilde gülümsemiş ve sözlerini devam etmişti "Adımı söyle bebeğim" benden bir cevap beklerken boştaki elimle suratın sağlam bir yumruk atmıştım.Aldığı darbeyle kafasını yana eğmişti.Tekrar bir yumruk atacağım sırada kendimi yatakta bulmuştum.Bu sefer iki elimi de elleri arasına hapsetmiş, tekme atmamam için de bacaklarıma oturarak kendi ağırlığını vermişti.Artık hareketlerim tamamiyle kısıtlıydı.
"Hadi ama adımı söylersen seni serbest bırakıcam söz veriyorum." Kaşlarımı kaldırıp yüzüme alaylı bir gülüş kondurmuştum."Bir katilin sözüne neden güveneyim ki?" Mavi saçlı katil başını yana eğerek sevimli olduğunu sandığı bir şekilde gülümsemişti."Şu anda başka bir seçeneğin var mı bebeğim" içinde olduğum durumu gözden geçirip katile hak vermiştim.Başka bir seçeneğim kalmamıştı.
"Bırak beni Peter" mavi saçlı katil bundan memnun olmamış gibi başını iki yana salladı "Sana takma adımı söyle demedim minho" kaşlarımı çatıp gerçek adını hatırlamaya çalıştım "Pekala o zaman siktir git burdan Jisung " tatmin olmuş olacak ki gülmeye başlamıştı."Tamamdır beni ikna ettin gidiyorum güzellik yine görüşürüz" aniden eğilip yanağımı öpüp direkt üstümden indiğinde yüzümü buruşturup elimin tersi ile yanağımi silmiştim.Pencerenin kenarından bana el sallayıp aşağı atlamıştı.Gözlerimi kocaman açıp pencereye koştum ve aşağı baktım.Fakat hiç bir şey görememiştim.İçeri girip pencereyi kapatıp kilitledim.Yatağa girip uyumaya çalıştım...
_______________________________________
FINISH
736 kelime
4. Bölüm yarınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark side of the moon // Minsung
General FictionAilesinin ölüm sebeplerini öldüren birisi masum mudur? Semesung Ukemin