MinhoDün yaşananlardan sonra evde bir süre Jisung'un söylediklerini düşündüm.Anladığım kadarıyla Jisung'un eniştesi oldukça kötu birisiydi ve bu kötülüğü Jisung'un ailesini darmadağın etmişti.Anlayamadığım nokta ise abimin ve arkadaşımın bu olayla ne ilgisi olduğu ki o arkadaşın kim olduğunu da bilmiyorum.Ama mantıklı düşününce bazı cevapları kendim buldum.Bunları abimle paylaşmam gerektiğini düşündüğümden apar topar evden çıkıp arabayla karakola doğru yol aldım.Yaklaşık 10-15 dakika sonra karakolun önüne geldiğimde arabadan inip karakola girdim.
Fakat beklediğim manzara kesinlikle saçları simsiyah olan ve çaylak bir polisle muhabbet eden Jisung değildi.Yaşadığım şokla beraber kapının önünde çakılı kalmıştım ki Jisungla göz göze gelmemle beraber hızlı adımlarla abimin odasına gitmiştim.Kapıyı tıklattığımda ses gelmemesiyle beraber abimin odasında olmadığını fark ettim.Kafam çok fazla karışmıştı.
Abimin nerede olduğunu öğrenmek için komiser Jeongin'in odasına yöneldim ve kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdim.Başını dosyalara daldırmış Jeongin komiseri gördüğümde derin bir nefes alıp boğazımı temizledim.Başını kaldırıp bana baktığında yüzüne aniden kocaman bir gülümseme yerleştirmişti "Minho hyung hoşgeldin, otursana" bende gülümseyip gösterdiği koltuğa oturmuştum.Bir süre sessiz kaldıktan sonra konuya girmiştim "Jeongin, abimin nerede olduğunu biliyor musun?" Jeongin kaşlarını çatıp "her zamanki gibi odasında değil mi?" Dedi.
Bir süre duraksadım eğer Jeongin bilmiyorsa ortada bi bokluk var demektir o yüzden endişelenmeden edemiyordum.Aklıma gelen şeyle gözlerim büyüdü ve yüzümde dehşet verici bir ifade belirdi, sahi Jisung buraya neden gelmişti, üstelik saçlarından ve görünüşünden anladığım kadarıyla kılık değiştirmişti.Gözlerimi kapattım ve derin nefes aldım.Korkuyordum, abime bir şey yaptığı düşüncesi beni oldukça korkutuyordu.Jeongin kaşlarını çatmış bir şeyler söylüyordu ama onu duymuyordum bile, kafamda bir şeyleri toparlamam gerekiyordu.Ayağa kalktım ve Jeongine gitmem gerektiğini söyledim.
Karakoldan çıkar çıkmaz arabama atladım ve hızla eve doğru sürmeye başladım.Düşünmem lazımdı, Jisung'un ne yaptığını anlamam lazımdı.Eve geldiğimde apar topar abimin odasına girdim.Çalışma masasına ilerleyip bütün dosyaları döktüm ama Jisung'un dosyası hiç bir yerde yoktu.Daha fazla içimi endişe sararken gözüme kenarda duran siyah bir kutu çarptı.Kutuyu elime aldığımda kilitli olduğunu fark ettim.Kutunun kilit kısmını 1-2 kez sertçe masaya vurduğumda kutu açılmıştı.Dosya buradaydı ama yanında bir kaç kağıt daha vardı.Yavaşça abimin yatağına ilerleyip oturdum ve dosyaları okumaya başladım.
Dosya adı: bilinmiyor
İsim:Jisung
Soyisim:Han
Doğum yılı:1997
Suçu:2016 yılından şimdiye kadar kayıtlı olan 34 cinayet vakasında suçlunun yandaşı veya baş şüpheli olarak ismi geçmiştir.
Cv:Han Jisung 19 yaşında ailesi ile olan bir yolculukta trafik kazası geçirmiş ve tüm aile üyelerini o kazada kaybetmiştir.Han Jisung kazadan tahmini 2-3 dakika sonra Ablasının eşini katletmiştir.İfadesinde sessizliğini korumuş ve 1 sene hücrede kalmıştır.Serbest kaldığında ise kayıplara karışmıştır.Han Jisung serbest kaldığından beri belirli aralıklarla olan cinayet davalarında ikinci derece şüpheli olarak anılmıştır.Her bir cinayette adı geçen ve şüpheleri üzerine toplayan Han Jisung, delil yetersizliğinden yakalanamamıştır.Elimizde herhangi güncel bir resmi şu anlık olmadığı için şimdilik içinde bulunduğu tüm davalar kapanmıştır.Okuduğum dosya ile resmen şok olmuştum.Ama hikayede yerine oturmayan bazı şeyler var.Jisung'un hikayesinin bu kadarla sınırlı olduğunu sanmıyorum.Öncelikle Jisung 2004 yılında ailesini kaybetmiş, bu tarih Yuna'nın da ölüm tarihi aralarında bir bağ olma olasılığı yüksek.Tabii sadece bu bilgiyle sonuca varamam.
Ama şöyle bir düşünecek olursam o gün arabada Yuna'nın resmini gördüğündeki tepkisi ve sinir krizi geçirirken bir ablası olduğunu ama öldüğünü söylemesi açıkça Yuna'nın kardeşinin Jisung olduğunu belirtiyor.Bahsettiği o arkadaş da muhtemelen Ryujin'di.Çünkü geçmişte ikisinin bir ilişkisi vardı.Yani Yuna Ryujin'den sonra çok ağır şeyler yaşamış olmalı ki bu da Jisung'un Ryujine olan nefretini açıklar.Yuna Ryujine istemediği bir adamla evlendirileceğini söylemişti ki bu da Jisung'un eniştesi oluyor.Ama Jisung eniştesini kazadan sonra defalarca kez bıçaklayarak öldürmüş burada belli ki Jisung'un öfkesi çok derindi.
Asıl aklımdaki soru eniştesini olay yerinde öldürmüş ama eniştesinin orada ne işi vardı.Ve son olarak da Jisung'un öldürdüğü diğer kıdemli hukukçular, muhtemelen onların da bu olayla bağlantısı var ama bunu bizzat Jisung'tan öğrenmeliyim.Ama çözemediğim tek şey abimin Jisung'un ailesinin ölümüyle ne ilgisi olduğu.Bunu da sanırım yine Jisung'tan öğrenmem lazım.Abimin nerede olduğuna gelecek olursak az sonra onu da Jisung'tan öğreneceğim.
Neden bu kadar rahat konuştuğuma gelecek olursak, şu an aşağıdan gelen seslerin sahibi bizzat Jisung olduğu içindir.Kutuyu yatağın üstüne bırakıp yavaş adımlarla aşağı indim.Tam da beklediğim gibi siyah saçlı katil mutfak tezgahına yaslanmış sırıtarak yüzüme bakıyordu.Sinirle ilerleyip yüzüne bir yumruk geçirdim.Aldığı darbeyle sendelemiş ama tekrar dengede durup kafasını tekrar bana çevirmişti.Sinirle bir yumruk daha atacağımda kolumu tuttu ve gülerek kolumu kendine çekti.
Direnmeye çalışsam da diğer eli belimi bulduğunda duraksayıp sakinleşmek için kafamı aşağı eğmiştim.Jisung kolumdaki elini çekip çeneme hafifçe dokundurdu ve kafamı kaldirmamı sağladı "bu sinirinin sebebi nedir güzelim hm?" Sorduğu soruyla kaşlarımı çatıp konuştum "Bilmiyomuş gibi yapma, abim nerde Jisung" Jisung bir süre yüzüme bakıp "ofisinde..her zamanki gibi" demişti.Söyledikleriyle yüzümü yumuşatıp rahat bir nefes almıştım.
Konuşacağım sırada aniden kendimi Jisung'un kucağında bulmuştum "Napıyosun lan indirsene beni, bir şey konuşmamız lazım" Jisung umursamadan salona doğru yürümeye devam etti "konuşalım, konuşalım ama önce senin bana karşı olan bu güvensizliğine çözüm bulalım" söylediği şeyin saçmalığıyla yüzümü buruşturdum "Jisung katilsin sen tabii güvenmem sana" Jisung koltuğa oturmuş ve yüzüme bakıp sırıtmıştı "katil değil de adalet bekçisi diyelim" söylediğine göz devirip kucağından kalkmaya yeltendim.Ona garip bir şekilde karşı koyamıyordum.
Jisung bir eliyle belimi tutarken diğer elini yüzümde gezdiriyordu "bana istediğini sor minho, her şeyi cevaplayacağım.Bana güvenmen için her şeyi yapacağım söz veriyorum." Yüzümde gezinen elleri beni mayıştırmıştı.Kendime gelip hırsla konuştum.
"O zaman sana güvenmemi sağla Jisung."
_______________________________________
FINISH
850 kelime
Oh be bitti bi bolum daha
Yakında final olcak galiba 15-16 gibi
Üzücü bitebilir kendinizi hazirlayın.Bölümü nasıl buldunuz ve fikirleriniz neler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark side of the moon // Minsung
General FictionAilesinin ölüm sebeplerini öldüren birisi masum mudur? Semesung Ukemin