_______________________________"Abla,Yine neden ağlıyosun?" Kapıdan uzattığım kafamla sormuştum.Ablam hızlıca gözlerini silip bana dönmüştü "o da nereden çıktı Jisung? ağladığım falan yok." Kaşlarımı kaldırıp yanına doğru adımladım "ne yani ben kafamda mı kuruyorum?" Alaycı bir şekilde başını sallayıp kollarını sarılmam için açmıştı.
Hiç bekletmeden kollarının arasına girip meraktan içimi yiyen soruyu sordum "abla, Ryujin ablanın arkadaşı vardı ya bahsetmiştim.Şey o benimle görüşmeyi kabul etti mi?" Ablam suratını yavru köpek gibi asmış ve kollarını daha da sıklaştırmıştı."Ryujinle konuşmayı kestim ama bana daha önceden Minho'nun düz olduğunu söylemişti.Anlayacağın eşcinsel ilişkilere sıcak bakmıyor." Beni kırmamak için olabildiğince yumuşatarak söylemişti sanki.
Suratımı asıp kafamı kaldırdım "sen gör abla ne yapıp edip Minho'yu sevgilim yapıcam" ablam sahte bir sinirle kafama vurmuştu "ablanın yanındaa ne biçim konuşuyosun bücür." Bende aynı sahte kızgınlıkla konuşmuştum "aramızda 2-3 yaş var neden ben bücür oluyorum?!" Ablam söylediklerime gülüp kafamı tekrar omzuna koymuştu."Çünkü senin boyun kısa, eğer büyünce yapılı ve kocaman bir adam olursan sana bir kez abi diyebilirim."Ablamın söyledikleriyle gözlerim parlamıştı."Gör sen kocaman adam olup seni her şeyden koruyucam."
Ablam yüzüne fark etmediğim buruk bir gülümseme kondurmuştu "umarım görebilirim Jisungie~."Ablama güleceğim sırada aniden kollarımın arasında kaybolmuştu.Panikle ayağa kalktığımda artık o huzurlu odada olmadığımı gördüm.Ve karşımda duran o piçi.Aniden kendimi kaza yaptığımız anda bulmuştum, her şey tıpkı o gün ki gibiydi.
O orada öylece durmuş, ayağıyla parçalanmış arabadaki cesetleri kontrol ediyordu.Ayağını kıracağım.Elindeki sigarasını ablamın kolunda söndürmüştü "işini bitirdim sürtük."Öfkeyle hareket edeceğim sırada vücuduma bir acı saplanmıştı ve bu acıyla beraber kendimi o arabanın içinde, ablamın cesedinin yanında yatarken bulmuştum.Tekrar maruz kaldığım görüntülerle o piçi tekrar öldürmek için hareket etmeye çalıştım ama acı her bir yerime inanılmaz bir şekilde yayılıyordu.
O sırada arkamdan gelen fısıltıyla aniden kendimde ayağa kalkacak gücü bulmuştum.
"Bu kadar kolay mı pes edeceksin Jisungie~"
"Bu yaptıklarını o adama ödetemeden ölecek misin?"
"Ablanı öldüren o adama size yaşattıklarını yaşatmadan tıpkı bir zavallı gibi onun ayaklarının önünde ölecek misin?"
Fısıltılar adeta beynimin her yerinde dolanıyordu.Yavşça dizlerimin üzerinde durdum.Gözüme çarpan ilk kesici aleti alıp ayağa kalktım.Tıpkı bir zombi gibi halsiz bir şekilde onun karşısında dikiliyordum.Bana doğru bakmış ve yeni bir sigara çıkarırken gülmüştü.Ağzını parçalayacağım.Bana doğru adımlamıştı "vay vay sürtüğün küçük kardeşi hâlâ yaşıyor demek? Oldukça etkileyici bir performans Jisungie~" kahkaha atıyordu.Boğazını parcalayacağım.
Bende hareketlenip ona gittikçe yaklaşıyordum.Tam o anda elimdeki kana bulanmış cam parçasını gördü.Gülümseyen suratı yavaş yavaş soldu, harika hissediyordum.Ona doğru yaklaşırken korkudan yerinde dona kalmıştı.Ona adım adım yaklaşırken konuşmaya başlamıştım. "Neden?" Bir adım daha "Neden ailemi öldürdün" tekrar bir adım daha "Ablam sana ne yapmıştı?" Tam önünde durdum,"hayır hayır, günahkâr olan biz değiliz değil mi?" Bu sefer gülen bendim "Seni günahlarından arındıracağım" Elimdeki camı önce boğazında daha sonra ağzında daha sonra da vücudunun çeşitli yerlerinde gezdirirken inanılmaz bir zevk alıyordum.Bu zevki bana benden başka kimse yaşatamazdı...
________________________________________
_______________________________________Jisung'tan
Gördüğüm garip rüya ile nefes nefese uyandım.Kafamın altında yastık dışında farklı bir şey olduğunu hissedince yavaşca kafamı kaldırdım.Kafamı kaldırmamla bebek gibi uyuyan Minho'yu gördüm.Gördüğüm kabus yüzünden terlediğimden kalkıp duş almak istedim ama Minho'nun belimi saran elleri gitmeme izin vermedi.Yerimde biraz daha kıpırdandığımda sonunda Minho'nun ellerinden kurtulmuştum.
Sıcak bir duş almak için banyoya ilerleyeceğim sırada gözüm Minho'nun telefonuna çarptı, düşünmeden hareket edip hızlıca telefonunu elime aldım ve banyoya girdim.Telefonu açtığımda karşıma pin kodu engeli çıkmıştı.Kendi kendime gülüp abisinin doğum tarihini girdiğimde düşüncelerimde yanılmayıp telefonu açmıştım.İlk girdiğim yer galerisiydi.Kendisinden çok kedilerinin ve abisinin fotoğrafı vardı.
Albümleri arasında bulunan Y harfine bastım.Tahmin ettiğim gibi burada ablamın fotoğrafları vardı.Ablam,Ryujin ve Minho...
Minho'nun uyanma ihtimali olduğundan orada fazla oyalanmadım.Albümden çıkım isminde kalp olan Albüme girdim.İlk sıralar sadece abisi olan albümde ilerledikce Minho'nun tatlı fotoğrafları göründü.Kendi kendime gülüp fotoğraflarını ayrıntılı inceleyip kaydırırken karşıma aniden Minho'nun farklı tarzda bir fotoğrafının çıkmasıyla duraksadım.Bir kaç saniye fotoğrafta dona kalıp hızlanan nefeslerimi kontrolüm altına almaya çalıştım.Çoktan vücudumu sıcak basmıştı.Hemen telefonu kapatıp yerine geri bırakmak için banyodan çıktım ama beklemediğim bir şekilde Minho uyanık halde banyodan çıkan bana bakıyordu.Ayağa kalkıp yanıma doğru adımladı ve elimdeki telefonu aldı ve ekranı açtı.Karşı karşıya geldiği manzara benim en son baktığım kendi fotoğrafıydı.
İlk önce gözleri büyümüş ve kıpkırmızı olduktan sonra sinirle yüzüme bakmıştı "Jisung senin özel hayat anlayışın yok mu?!" Sorduğu soruyla sırıtıp bir elimi beline attım."Sadece galerindeki tatlı fotoğraflara bakmak istemiştim,böyle arsız fotoğrafların olduğunu nereden bilebilirim Minnie~" ellerini göğsüme koyup ittirmeye çalışsa da belini tutan ellerim yüzünden başaramamıştı."Her insanın böyle anları olur Jisung bu senin yaptığın şeyi uygun yapmaz!"
Çatık kaşları, konuşurken büzülen dudakları resmen ateşi körüklemişti.Daha fazla dayanamayarak hala konuşmaya devam eden bedenin yumuşak dudaklarına kendi dudaklarımı bastırmıştım.Dudaklarımı hareket ettirirken Minho şaşırdığından olsa gerek hareket etmiyor hatta bir tepki bile vermiyordu.Bu durum sinirimi bozarken uyarmak adına dudaklarına bir ısırık bırakmıştım.Bu hareketimle mırıldanıp sonunda dudaklarını hareket ettirmişti.
Öpücüğü derinleştirmek için dilimle dudaklarına baskı uyguladığım sırada beni iterek kendini uzaklaştırdı.Nefes nefese kalmış haliyle konuşmaya başladı "Jisung naptığını sanıyosun ben erkeklerden hoşlanmıyorum bile, sikeyim üstelik sen bir katilsin Jisung!" Beklediğim konuşma bu olmadığından sinirim bozulmuştu.Beni zevke gelecek kadar öptükten sonra erkeklerden hoşlanmadığını söylüyordu.
Gerçekten bozulan sinirlerimle kaşlarımı çatıp Minho'ya doğru bir adım attım."Minho sen- sana inanamıyorum.O zaman neden beni o kadar şehvetli bir şekilde öptün? Tanrı aşkına önündeki şişliği umursamadan bana bu lafları nasıl söyleyebilirsin?" Söylediklerimle gözlerini kaçırıp T-shirtünü aşağı çekiştirmişti.Bu hareketine sinirle gülüp koltuktaki ceketimi aldım ve kendimi dışarı atmıştım...
__________________________________________
FINISH
900 kelime
Eyyyy uzun zamandır bölüm yazmıyordum çünkü köydeyimm ama merak etmeyin bir kaç gün sonra eve dönüyorum bölümleri daha sık atmaya özen göstereceğim.
Şimdilik görüşürüzzz bayyyyyyss.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark side of the moon // Minsung
General FictionAilesinin ölüm sebeplerini öldüren birisi masum mudur? Semesung Ukemin