dark side of the moon // Minsung

*¹⁸*

Cuma günleri bölüm atmayı alışkanlık haline getirmeye çalışıyorum gün1

_________________________________

Minho

Gözlerimi araladığımda hastane tavanı ile tekrar karşılaştım.Son olanlar beni o kadar çok etkilemişti ki, bilincimi daha fazla açık tutamamıştım.Fakat bayılmadan önce hatırladığım son sahnenin kendi hayâl ürünüm mü yoksa gerçek mi olduğunu bilmiyordum.Ünlü ve acımasız katil Peter gerçekten bu kadar kolay mı tutuklanmıştı? Peki bu gerçekten polislerin bir başarısı mıydı yoksa Jisung'un keyfi mi? Düşünceler zihnime yığılmaya devam ederken hissettiğim ağrı ile yüzümü buruşturdum.

Hastane yatağında doğrulduğumda karşımdaki koltukta uyuklayan abimi fark ettim.Abimin Jisung'un geçmişi ile çok yakından alâkalı olması beni geriyordu ve bunu sorsam bile bana öylece anlatacak değildi.Sessizce yanımdaki masadan suyu aldığımda bardağı sıkı kavrayamayıp düşürdüm ve abimin sıçramasına sebep oldum.Abim irkilerek uyanıp elini belindeki silahına götürdü ama benim uyandığımı görünce rahatlayarak yanıma geldi.Abime bakmak istemediğimden yerdeki kırık cam parçalarını izliyordum.

Abim yatağın ucuna oturduğunda ortamda artık gerici bir hava vardı.Abim bir şey söyleyecek gibi görünmediğinden sorularımı sormaya karar verdim.Hâlâ yerdeki camlara bakarken sakin bir ses tonu ile konuştum "Peter, onu tutukladınız mı?" Abim soruma karşılık beni başıyla onaylamıştı "evet.Ama hâlâ kafamda yerine oturmaya noktalar var" abim aklımdan geçenleri dillendirdiğinde bakıslarımı ona çevirip onaylamıştım "katılıyorum.Sanki onu yakalamanız...fazla kolay olmuş gibi hissediyorum ve..madem yakalanmayı istiyordu, neden Ryujin'i öldürdü.." sona doğru kısılan sesimi kontrol edememiştim.Abim kaşlarını çatarak bana baktığında tepkisinin neden böyle olduğunu anlamlandıramamıştım "Ryujin mi? Minho, oradaki ceset Ryujin'e ait değil ki." Abimin kurduğu cümle ile bir kez daha şoka uğrarken kafa karışıklığım giderek artıyordu.

Yerimde dikleştim ve abimi daha dikkatli dinledim "O zaman bileğinde nasıl o bilezikten vardı.O bileziklere birbirimizin adını yazmıştık.Abi, Peter sadece Ryujin'de olan o bileziğe nasıl ulaştı!" Abim bir süre sessiz kaldı, kafasındakileri toparlamaya çalışıyormuş gibi görünüyordu.Bir kaç dakikanın ardından ayağa kalktı ve kaşlarını çatarak bana baktı "bu demek oluyor ki Ryujin Peter ile görüşmüş ya da...Peter Ryujin'e gerçekten bir şey yapmış.Minho! gitmem lazım, sakın bir şeylere bulaşma ve burada kal tamam mı? Lütfen...daha fazla tehlikeye bulaşma" abim benim sözlerimi beklemeden odadan çıktığında içimde büyüyen paniği sakinleştirmeye çalışıyordum.Seri bir şekilde yataktan kalktım ve üzerimi giyinip karakola gitmek için hastaneden çıktım

________________________________

Minho

Karakola geldiğimde Jisung ile bir görüşme ayarlamaya çalışıyordum.Fakat hiç bir polis bana düzgün bir cevap vermeyip beni geçiştiriyordu.Sinirle Jeongin'in odasına ilerlediğimde kapıyı çalmadan içeri girdim ve bana şaşkınca bakan Jeongin'e sinirle konuştum "Jeongin bana hemen Peter'la şu siktiğimin görüşmesini ayarla!" Jeongin derin bir nefes almış ve ayağa kalkarak kapıyı kapatmıştı "neden onunla bu kadar çok görüşmek istiyorsun Minho? Daha önce hiç bir suçluya karşı böyle bir tavır sergilememiştin.Tanrı aşkına bana neler olduğunu anlat artık!" Jeongin bana sert bir şekilde bakarken sinirim sönerek yerini paniğe bırakmıştı.

Jeongin'e doğru ilerledim ve elimi omzuna koyup çaresizce baktım "Jeongin, bazı şeyleri kimseye anlatamam.Lütfen...beni zorlama ve şu görüşmeyi ayarla." Jeongin bir süre suratıma baktı ve derin bir nefes alarak masasına ilerleyip telefondan birisini aradı.Telefonu kapattığında bana dönmeden başını eğdi ve konuştu "5 dakika, sadece 5 dakikan var Minho" gülümsedim ve başımı sallayarak hızla odadan çıkıp görüşme odasına ilerledim.

Bir kaç dakikanın ardından yanında iki tane polis eşliğinde elinde kelepçeler ve üzerinde mahkum kıyafetleri ile Jisung gelmişti.Rahat bir tavırla karşımdaki sandalyeye oturmuş ve sırıtarak bana bakıyordu "sürprizimi beğendin mi bebeğim?" Kaşlarımı çatarak derin bir nefes aldım.Aramızdaki cam bariyer olmasa çoktan suratına bir yumruk geçirmiştim.Kendimi sakinleştirip sert bakışlarımı Jisung'a yönelttim ve iki yanda duran polislere bir bakış atıp konuşmaya başladım "O ceset kimindi Peter? Ryujinde olan bilekliğin sende ne işi vardı?! Kafayı sıyıracağım ne planlıyorsun sen!"
Sakinliğimi daha fazla koruyamayıp her cümlemde daha da sinirlenirken vereceği cevapları bekledim, şu durumda söyleyeceği her kelime benim için önemliydi.

Jisung kullandığım kelimelerle sanki çok komik bir durumdaymışız gibi kıkırdamış ve oturduğu yerde biraz daha yayılarak bana gülümsemesi hâlâ yüzündeyken bakmıştı "Güzelim çok gerginsin papatya çayı getirmelerini isteyebilirim?" söyledikleriyle tekrar kıkırdayıp benim konuşmama izin vermeden sözlerine devam etmişti "açıkcası, şu an hiç eğlenmediğim kadar çok eğleniyorum.Asıl amacıma gelecek olursak...sana ne demiştim hatırlıyor musun? İntikamımda ne kadar ciddi olduğumu göstereceğimi söylemiştim.Ryujin'e gelecek olursak da...kim bilir belki de çoktan ölmüştür, ha ve abin de onu bulmaya gittiyse muhtemelen o da ölmüştür.Bir taşla iki kuş" sözlerini bitirip sırıttığında içimi kaplayan korku ile ellerim titremişti.Fakat şu an yapabileceğim hiç bir şey yoktu, ne Ryujin'in ne de abimin yerini biliyordum.Jisung benim elimi kolumu bağlamıştı.

Düşüncelerim beynimi yerken Jisung'dan tekrar bir kıkırtı duydum "hissediyorsun değil mi Minho? Çaresizliği.Emin ol bana seni çok iyi anlıyorum.Ama ne derler bilirsin güzelim.Pes etme.Bana bunu söyleyen bile olmadı, ben kendi elimden tuttum.Bunu senin yerine abine yaşatmak istesem de o muhtemelen planımın daha ilerisinde bu çaresizliğin on katını hissedecek.Sen kurban değilsin Minho ya da o sevgili abin kurban değil.Kurban benim." Sözlerini bitirdiğinde ayağa kalktı ve çaresiz bir şekilde ona bakan beni umursamadan yanındaki polislerle beraber gitti...

____________________________________

FINISH

800 Kelime

ŞİMDİ BİR ŞEYLERİ NETLEŞTİREYİM
Ryujin ölmedi
Minho'nun abisi ölmedi (şimdilik)
Merak etmeyin Jisung tutuklanamadı :)
Minho akıl sağlığını kaybetti :d
Off aklımda fena şeyler var
Tahmin edene cikolata!
Haftaya cuma görüşürüz öptüm muck!
Not:bundan sonra sonda koyacağım resimlere dikkat edin spoi olabilir.