5 - Sarhoş Şapşal

17K 1.8K 1.4K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Biraz bu bölüm çılgın sarhoş Koo okuyalım hmm? :')

Bu arada, ailemiz 20K'ya ulaşmış, teşekkür ederiim okuma fırsatı verip destek çıkan herkese! <33

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Şşşh, Jeon geldik." Derin bir ses kulaklarıma çarptı.

Yapışıp kaldığım camdan yüzümü ayırdığımda birbirine mühürlenmiş gibi açılmayan gözlerimi açmaya zorlamak yerine sağa doğru kaydım. Vücudumu dengede tutmakta zorlanıyordum.

Başım doğruca sert ama sıcak bir yere çarptı. Ağzımı şapırdatarak bulunduğum noktanın rahatlığına kapılmış bir şekilde başımı iyice gömerken, dönmeye çalıştım.

Sırtımın üstüne dönmeyi başarsam bile bacaklarım bulunduğum noktaya sığmadı, dar geldi.

Ayaklarımı bükerek, dudaklarımı uzattım. "Jeon?" Yine aynı derin sesi işitirken dudaklarımı büzerek havaya öpücük atmaya devam ettim.

"Jeon Jungkook!" Beynimde çınlayan o gür sesle birlikte, gözlerim kapalı bir şekilde öpücük yollamaya son verip yerimden sıçrarcasına kalktım.

"Ben suçsuzum alkol bey." dedim panik olmuş bir edayla, nereden geldiğimi şaşırmıştım.

Ellerimi havaya kaldırarak birbirine yapışan kirpiklerimi güç bela aralamaya çalıştım. "Az önce kucağıma yattığının farkında mısın?!" diye kükredi katı ve keskin sesiyle. "Ayrıca ne diye havaya doğru öpücük atıp duruyorsun?!"

"Kim? Ben mi? Yapmam ben polis bey." diyerek kıkırdadığımda, gözlerim kaydı. Ah Tanrım çok uykum vardı. Oturduğum yerde uyuyabilirdim, o derece.

"Hadi insene Jeon." Yakalarıma uzanan elle çekiştirildiğimde, başımı çevirdim. Bay Kim aşağıya hangi ara inmişti yahu?

"Bacaklarından tutup çekeyim mi?! İn şu araçtan derhal!" Ses tınısı gittikçe yükselerek arttıkça arttı.

Geceye kazınan sesi kulaklarımı çınlattığında yüzümü buruşturdum. "Şşşşh! Bağırmayın çocuk uyuyor!" Dışarıya çıkarken onun yakalarına asılıp kendimi araçtan çekmeye çalıştım.

Kafam trilyondu ve etraf delicesine dönüyordu. İnerken aracın tavanına kafamı vurduğumda acıyla inleyip onun omzuna patlattım.

"Kafam kırıldı!" diye cırlarken, belimden yakalayıp benim dengede durmama yardımcı oldu. O sırada diğer eli sıvazladığım başıma uzandı. Parmaklarıyla parmaklarımı itekleyip başımı kontrol etti.

"Bir şey yok, tamam." dedi buz gibi soğuk sesiyle. "Soğuk nevalesiniz Bay Kim." diyerek ona dil çıkarttım.

"Soğuk nevale mi? Hah! Hadsiz seni. Sok o dilini içeri derhal!" diye otoriter bir sesle çıkıştı.

"Öylesiniz, asık suratlı ve soğuk nevalesiniz. Gülmek bu kadar zor değil, ayrıca ketumsunuz da! Konuşmak güzel bir şey, tavsiye ederim Bay-" Cümlemi, midemden yükselmeye başlayan ısının basıncı böldüğünde sertçe yutkunarak geçiştirmeye çalıştım.

"Geç gir hadi evine, gece gece sıkma benim canımı daha fazla!"

"Göç gör hödö övönö-" İki parmağını dudaklarımın üstüne sertçe bastırarak beni susturduğunda hava yutmakla yetinmek durumunda kalınca kıkırdadım.

Dudaklarım kıvrılınca parmakları dişlerime temas ettiği gibi parmaklarını hızla geri çekip evimi işaret etti.

"Doğru evine!"

COME CLOSER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin