COME CLOSER • TAEKOOK ✓

15 - Hoşuma Gidiyorsun

Haiii, ben geldiiim. Ay bölümü yazdığım gibi atıyorum, gece kuşlarııı umarım buralardadır. Daha fazla bekletmemek için yazdığım gibi yarına bırakmadan salmak istedim. Bol bol oy ve yorum istiyoruuum, lütfen gece attığıma pişman etmeyiin <33

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Ertesi gün|

Küvete girip köpüklerin içerisinde keyif yaparken, çalan telefonum sebebiyle bu keyfim bozulmuştu.

Taehyung acilen şirkete gelmemi söyleyip başka da bir şey söylemeden telefonu yüzüme kapatmıştı.

Ben de küvete geri dönüp durulandıktan sonra üstümü giyinip hazırlanarak evden çıkmıştım.

Sorgulamama bile fırsat tanımadan telefonu kapatmıştı ve aradığımda ise çağrımı yanıtlamamıştı.

Bir taksi çevirme düşüncesiyle çıksam bile, kapımın önünde bir araç görmüştüm. Taehyung benim için araç yollatmıştı.

"Bay Jeon, geldik ama?" Şoförün sesini işitince parmaklarımla oynamaya son verip başımı kaldırarak camdan dışarıya baktım. Holdinge gelmiştik.

Gergince ayağımı sallamaya son verip, başımı olumlu anlamda sallayarak teşekkür ederken emniyet kemerimi çıkarttım.

Araçtan indiğim gibi holdinge giriş yaptım.

Bu kez beni neyse ki güvenlikler durdurmamış, sorgulamaksızın turnikelerden geçmeme yardımcı olmuşlardı.

Asansöre bineceğim sırada telefonum çalmaya başladı.

Telefonumu kot pantolonumun cebinden çıkarttığım gibi ekrana baktığımda alt dudağımı ısırarak telefonu açıp kulağıma yasladım.

"Jeon, neredesin?"

"Asansördeyim." diye mırıldandım. "Güzel, odama bekliyorum." Hat sesi kulaklarımı doldurduğunda dudaklarımı şişirerek nefesimi havaya saldım. "Hemen geliyorum." dedim kendi kendime, telefonu kapattığını bile bile.

Asansör, kata vardığı anda kapılar açıldığında aynadan gömleğimin yakasını ve saçlarımı düzelterek lipbalmlı dudaklarımı birbirine bastırdım.

Ardından asansörün kabininden çıktığım gibi doğruca Taehyung'un ofisine yöneldim.

"Merhaba Bay Jeon." Sekreteri beni gördüğü anda ayağa fırladığında, "Zahmet etme." diye mırıldanıp gülümseyerek kapıya yöneldim.

Kapıyı tıklattığımda, içeriden 'gir' komutu almam saniyeler sürdü.

Kapıyı yavaşça açıp içeriye girdiğimde, Jay'in çalışma masasının çarprazındaki koltuklardan birinde oturduğunu gördüm. Kapıdan içeriye girip kapıyı kapatırken gözlerim etrafı taradı.

Taehyung, sol köşeden ilerleyerek görüş alanıma girdiğinde gergince yutkundum. Şimdi anlamıştım. Dün sarhoş olsam bile yaşanılanları hatırlıyordum ve dün Taehyung bana, Jay'in yalanını ortaya çıkartmak amacıyla bizi yüzleştireceğini söylemişti.

Bu yüzden beni apar topar çağırmıştı.

Jay'in yüzünden düşen bin parçayken, beni görünce gülümsemeye çalışarak ayağa kalktı. "Hoş geldin Jungkook."

Benim yanıma gelerek koltuğa oturmam için elime uzandığında, Taehyung diğer köşeden gelip ondan önce davranarak belimden kavradı. "Şöyle geç Jeon."

Kaşlarıyla oturmamı istediği koltuğu işaret ettiğinde alt dudağımı emerek gülümseyip doğruca o koltuğa yöneldim.

Jay ise hemen benim yanıma geçip oturduğunda Taehyung sesli soluğunu havaya salarak tam karşımıza oturdu.