COME CLOSER • TAEKOOK ✓

14 - İyi Geceler Öpücüğü

Haiii, ben geldiiim. 2 gündür bu bölümü salmayı unutuyordum yahu. Nihayet salıyorum^^

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

++++++

Burnumu çekip sırıttım. "Sarhoş musun sen Jeon?!" diye soludu. "Evet, biraz fazla içti. Durdurmaya çalıştım ama." Bay Chang araya girdiğinde Taehyung yumruklarını sıktı.

"Ve sen sarhoş olduğunu bildiğin halde ona sarılıyor musun?!" diye kükredi derin sesi. "Ağlıyordu ve bana o sarıldı."

Dişlerini sıkarak bileğime uzandı ve beni kendine doğru çekti ve hırıltılı bir sesle söze atıldı. "Tamam, sen evine geç. Jeon'la ben ilgilenirim Jay!"

Islak kirpik diplerimi elimin tersiyle hırçınca silip histerik bir şekilde gülerek, "Bakıcım değilsin." diye homurdandığım gibi omzuna çarparak yanından geçip restorantın çıkışına doğru ilerlemeye başladım.

"Taehyung, bir dakika." Jay'in sesi kulaklarımda uğuldadı.

Savsaklayan adımlarla restorantın çıkışına varmama adım kala biriyle çarpıştığımda duvara sırtımı çarptım. "Önüne bak!" diye bana bağırdığında, "Pardon." diye mırıldandım.

Adam rüzgar gibi yanımdan geçip gittiğinde duvardan ayrılıp restoranttan çıktım.

Ağladığım için cayır cayır yanmaya başlayan yüzüm, dışarıya çıkmamla birlikte bir nebze rahatladı. Derin bir nefes çektim içime.

Başımı gökyüzüne kaldırıp gökyüzüne baktım. Tek bir yıldız yoktu. Başımı geri indirdiğimde, gökyüzüne baktığıma anında pişman oldum çünkü sarhoşluğumun etkisiyle başım deli gibi döndü.

Gözlerimi yumup tökezlerken sıcak bir elin belimi sıkıca sarmalaması bir oldu.

Gözlerimi hızla araladığımda, belimdeki tutuşun sahibinin Taehyung'dan başkası olmadığı gerçeğiyle yüzleştim. "Neden bu kadar içtin? Hiç akıllanmıyorsun değil mi? Sarhoşken hiç çekilmiy-"

"Çekme. Zorunda değilsin." diye mırıldanarak kolunu iterek başımı önüme çevirdiğim gibi yürümeye devam ettim.

Hızlı ve güçlü adımlar atmak istesem bile, vücudumdaki içkinin hakimiyeti sebebiyle adımlarım yalpalıyor, zemine bile tam anlamıyla basamıyormuş gibi hissettiriyordu.

Taehyung bana yetişip önüme geçtiğinde ona çarpmamak için duraksamak durumunda kaldım. Buna rağmen göğsüm göğsüne hafifçe çarpmaktan kurtulamadı.

"Zorunda olmadığımı biliyorum, ama seni sarhoşken bırakmam çünkü-"

"Sadece patronumsun, çalışanınla bu kadar ilgilenmene gerek yok. Başımın çaresine bakarım." diye mırıldandığımda çenemden yakalayarak önüme eğdiğim başımı kaldırmamı sağladı.

"Neyin var senin? Ağlamışsın. Ayrıca saatler öncesinde seni öpmem için odadan çıkmayan kendin değil miydin? Hatta işim çıkmamış olsaydı yemeğe birlikte çıkacaktık, sözleşmiştik? Ne bu tavır şimdi?"

Çenemdeki elini itekleyip tenimin tutuşundan sıyrılmasını sağladım.

Dudaklarım titrerken, "Öylesine öptün beni..." diye fısıldadığımda kaşları çatıldı. "Ne?"

"Bardaki kadın, başkaları da var değil mi? Sana göre bu normal olabilir, ama bu kırıcı. Ben... Ben sadece hoşlandığım kişinin beni öpmesini isterim."

"Hangi kadın? Bir dakika ne diyorsun Jeon?" diye sorduğunda hiç haberi yokmuş gibi davranmasını şaşkınlıkla izledim.

"Bara git, karşına çıkar belki, yeniden öpersen hatırlarsın." dedim ve göğsünden itekleyerek yanından geçtiğim gibi caddeye doğru yürümeye başladım.