12 - Gözüm Görmesin, Özellikle Dudaklarını

16.8K 1.9K 1.5K
                                    

Haiii, ben geldiim:') Nihayet CC'ye yb yazma fırsatı buldum^^ Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Beni kucağından indirmek için eğileceği sırada, "Bay Kim, dudaklarınız çok güzel ve öpülesi..." diye fısıldadığımda, beni kucağından indiremeden geri doğrulurken ağzı bir karış aralandı.

"Ne dedin sen?"

"Dudaklarınız çok güzel ve öpülesi görünüyorlar." diye yinelediğim gibi eğildim ve beni kendine mıknatıs gibi çeken o kalın, biçimli dudaklara dudaklarımı bastırdım.

O sıcacık ve yumuşak dudaklara dudaklarımla temas ettiğim anda içim titredi.

Öpücüğümü daha da derinleştirmek için yanıp tutuşurken, bunu işleve geçiremeden Taehyung boynunu geriye kaydırıp dudaklarımızın ıslak bir sesle ayrılmasını sağladı.

"Jeon! Sarhoşsun ve bunu bir daha yaparsan-" diye öfkeyle bağırmaya başladığında uzanıp dudaklarımı ağzına kapayarak onu susturdum.

Ama bu da kısa sürdü. Taehyung saniyeler içerisinde dudaklarımızı ayırmakla kalmadı, beni de kucağından indirerek yere bıraktı.

"Evine geç Jeon, derhal!" diye otoriter bir sesle çıkışarak işaret parmağıyla arkamda kalan evimin kapısını gösterdi. Dudaklarımı hayal kırıklığıyla büktüm.

"Ama Bay Kim... Biraz daha öpse-"

"Dua et sarhoşsun! Sarhoş olmasaydın o dudaklarını öperek öyle bir hale getirirdim ki, bir daha beni öpmeye kalkışamazdın bile. Geç şimdi içeri!"

Anahtarımla kapıyı açmaya çalışırken elimden düşürdüğümde küfrederek eğilip yerden aldı ve doğrulduğu gibi uzanıp kapıyı açtı.

"Yürü. Gözüm görmesin seni. Özellikle dudaklarını." diye hırçınca beni azarladığında dudaklarımı büzerek üzgün bir suratla ona bakmaya son verip söze atıldım. "Bir dahakine ayıkken yapacağım." dedim ve kısık bir sesle kıkırdayarak eve geçtim.

*

Ertesi gün|

Yok olmak istiyordum. Dünyadan izim silinsin, yerin dibine gireyim istiyordum. Üstüme toprak atılsın, hatta hiç var olmamış, doğmamış olmayı...

Evi darmaduman etmiş, yorulunca duvarın köşesine çöküp sinirden ağlamaya başlamıştım. "Yaptığım rezilliğin hiç bir onarımı yok..."

Başımı duvara çarptım. Telefonuma bakmaya cesaretim dahi yoktu. Çünkü mesajlarda kocaman 'Kovuldun' yazısını görmeye hazır değildim.

"Neden öpersin, neden kendini durduramazsın, neden hislerini kontrol edemezsin lanet olsun!" diye kendi kendime kızarak bağırırken saçlarımı çekiştirdim.

"Neden her şeyi eline yüzüne bulaştırmak zorundasın Jungkook? Neden bu kadar beceriksiz bir rezilsin..." Hıçkırarak yere uzanacak şekilde yığılıp kaldım.

Bacaklarımı karnıma doğru çekerken zeminde bağıra bağıra ağladım. Bu biraz da olsa beni rahatlatır diye umut etsem de öyle olmadı. Bir şeyleri gerçek anlamda başarmaya başladığım evrede yine batırmıştım. Tepe taklak olmuştu her şey...

"Neden içtim neden!"

Ne zaman içsem ona rezil rüsva oluyordum ve benimle uğraşmak zorunda kalıyordu. Lakin dün bardağı taşıran son damla olmuştu... Dudaklarına o kadar yakındım ki, kendimi durduramamış ve onu öpmüştüm. Lanet olsun ben şimdi ne yapacaktım?

COME CLOSER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin