10 - İş Yemeği

15.3K 1.6K 1.1K
                                    

Nefesimi tutmuş bir şekilde onu izlerken, okkalı bir küfür sıyrıldı dudaklarından. "Sikeyim, sıkışmış bu!"

Onu onayladığıma dair homurtular çıkarttım. "Emniyet kemerini de mi söküp koparacağım yani şimdi." diye kendi kendine konuşurcasına kısık bir sesle homurdandığında sertçe yutkundum.

"Jeon, sen başıma cidden belasın."

Dudaklarından hoşnutsuzlukla dökülen bu imâ dolu kelimeler yüzümün düşmesine sebep olurken dudaklarımı büzdüm. "Taksiyle dönme teklifimi reddetmeseydiniz keşke..." diye fısıldadım.

Bakışları çekiştirdiği emniyet kemerinden yükselerek gözlerime tırmandı. Asık suratımı fark edince dişlerini sıktı.

O sırada hıncını almak ister gibi hırçınca emniyet kemerini çekiştirirken burnu burnuma sürtündü. Eliyle son anda cama yaslandı ve böylece dudaklarımızın ansızın gerçekleşen bir kazayla yeniden buluşmasına mani oldu.

 "Başını sağa doğru çevirmezsen bunu koparmak için çekiştirirken yanlışlıkla dudaklarımız değecek yine." diye otoriter bir sesle beni ikaz ettiğinde başımı onun kolunun dayandığı cama doğru çevirdim.

Hırslı solukları doğrudan tenimi sıyırıp geçerken emniyet kemerime daha kuvvetli bir şekilde asıldı.

Tek eli aracın camından tutunarak destek alırken, diğer eliyle kemere bir kez daha hunharca çektiğinde kilit sesi kulaklarımda çınladı. Emniyet kemeri açılmıştı. Lakin kemerin takma kısmı Taehyung'un elinde kalmıştı.

"Emniyet kemerini de koparmadım demezsiniz." diye kendi kendime mırıldandım. "Zahmet verdiğim için özür dilerim. Her şey için teşekkürler Bay Kim."

Elindeki kemerin kopan parçasıyla birlikte geri çekildiğinde başımı eğerek ona selam verdim. Camda parmaklarının izi kalmış, avcunun nemi cama bulaşmıştı.

Kapıyı açacağım sırada, derin sesi kulaklarımı doldurdu. "Yarın görüşürüz Jeon."

Kapıyı açmak üzereyken onun bu sözleriyle birlikte duraksama yaşadım ve ona doğru dönerek bakışlarımı gözlerine çevirdim.

Yarın da mı çekimim vardı yoksa? Ona anlamadığımı bildiren bakışlarımla bakarken elindeki kemer parçasını parmağına dolayarak onu çevirip sallayarak oynamaya başladı.

"Yarın mı?" diye sordum sessizliğini koruduğu için daha fazla merakımı bastıramadım.

Başını ağır ağır beni onaylarcasına sallarken önüne bakan bakışları gözlerimle buluştu. "Yarın şirket yemeği olacak. Kurul başkanı yardımcısının da katılma ihtimali var. Şayet o katılmazsa, ufak bir kutlama yemeği ve geleceğe yönelik şartlar konuşulacak."

Ağzım kocaman açılırken heyecanla yerimde kıpırdandım. "Birlikte yemeğe çıkacağız yani..."

"İş yemeği." diye beni düzelttiğinde sırıttım. "İş yemeği evet." diye şirince konuşarak onu tekrarladığımda tembel bir gülücük dudaklarına asıldı.

"Her neyse, yarın akşam 20:00'da hazır ol, kapıdan aldıracağım seni." dediğinde alt dudağımdaki piercingimi emerek gülümsedim. "Ben kendim gelebilirdim Bay Kim-"

İtiraz kabul etmiyorum dercesine elini havaya kaldırdı. "İyi geceler Jeon."

"Ne giyeceğime acilen karar vermem lazım. Çok heyecanlandım Bay Kim, iyi geceler, görüşmek üzere." diyerek ona el salladığımda ufak bir baş sallaması ve minik gülümsemesi eşliğinde bana baktı.

Alt dudağımı emerek kapıyı açtığım gibi kendimi dışarıya attığımda, sırıtarak kapıyı kapatacağım sırada ona bir kez daha eğilip selam verdim. Öyle ki kapının kenarına kafamı vurmaktan kıl payı kurtulmuştum.

COME CLOSER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin