biz sevişirken vanilya,

904 76 37
                                    

31.12.2022

Saat on ikiye beş kala, Kang Taehyun'ın evine yetiştik. Benim içimde susmak bilmeyen, durmayan asla ve ben bastırdıkça daha çok alevlenen o his bedenimi ele geçirmişti adeta. Kang Taehyun'ın bana dokunması, yalnızca yüzüklü ince parmaklarının usulca tenime değmesi dahi nefesimi kesiyordu. İçeri girdiğimizde sessizliğimizi onun işittiğim titrek nefesleri bozdu, paltosuna gömdüğüm başımı kaldırıp baktığımda gördüm gözlerini; bana bakıyordu. Bana bakarken ikimizi de yakıyordu. Alev alevdim elleri arasında, alkol hâlâ damarımdayken tenim sıcaklıyordu.

Beni kucağından indirmedi, adımları evinin trabzanlarına yetiştiğinde fısıltısını duymak tüylerimi ürpertti. "Biz sevişirken Vanilya," Ensesinde duran parmaklarım gevşerken, usul adımları banyodan içeri girdiğinde neden bu kadar irkildiğimi hatırladım. İçimde hep bir çelişki, bir şüphe; Kang Taehyun ile ne kadar sevişsem de nafile. Bana hep aynı hissettirecekti biliyorum, biliyorum çünkü gözlerinde aynısını görüyordum. Beni kucağından indirdi, "Yeni yıla gireceğiz." fısıltısı aynıydı; şeytan buradaydı, ensemde değil ama tam dibimde. Sırtı bana dönük fakat yüz ifademi gördüğünü biliyorum, Kang bana bazı şeyleri bakmadan da görebileceğimi öğretti. Hissederek.

Ayakta dikilmiş, onun küvetin kenarına kalçalarını yaslayıp sıcak suyu açışını seyrediyordum. "İki dakika kaldı." Dedim. "İki dakika içinde seninle sevişiyor olmam gerekiyor." Dedi, yüzüm kızardı. Bana döndüğünde bedenini, yüzündeki gülümseme ve attığı birkaç adım sebebiyle afallamıştım. Yavaştı ama aceleciydi, yüzüklü ince parmakları belime tırmandığında gözlerimi kapattım. "O zamam sevişelim." Diye fısıldadım, kıkırdadı. Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında, beni öperken, ben vanilyasında kaybolurken; belimde duran elleri yavaşça kasıklarıma doğru yol alırken yürüdü, yürüdü ve pantolonuma tutunan parmakları üzerimdekileri sıyırdığında küvetin kenarına oturdum.

"Bakma bana, olur mu?" Öpücüğümüzün arasından mırıldandığım şey tekrar gülümsetti onu, üzerindeki siyah kazağı tutup çıkardığında çıplak göğsüne değdi irislerim. Ona tapıyorum, biliyorum. Ben Kang Taehyun'a tapıyordum. Sarhoş değildim fakat aklım yerinde de değildi, avcumu onun karnına yasladığımda gözlerime baktı. Bakma dedim, baktı bana çünkü bilirdi; gözleri her değişinde yakardı tenimi. "Sen bu kadar güzelken," Dedi, dudakları boynuma değdi. Öptü beni, köprücüklerime kadar; sonra üzerimdeki kazağın içinden göğsüme tırmandı elleri. "Nasıl bakmam ki Vanilya?"

Kırmızı kazağım kiraz saçlarımdan sıyrıldı, karşısında bütün çıplaklığımla duruyorken şimdi ben; tenimdeki ıslak dudakları göğsüme değdi tekrar. Vanilyası bekledi orda, bir süre hissettim onu orada; dili tenime her değdiğinde dağınık siyah saçlarına tutundu parmaklarım. "İki dakika geçmiş midir?" Diye sordum, ellerim onun pantolonuna tutunduğunda titrekçe, boynuma doğru tırmanan dudakları gerildi. Kang'ın gülümsemesi büyürken pantolonunun düğmelerini çözen ellerim omuzlarına tutundu. Kafasını kaldırdı, "Mutlu yıllar." dedi. Nefesi dudağımda turladığında boynuna sarılan titrek ellerim gevşedi. O yanımdan geçip sıcak suya girmeden önce gülümsedim, "Mutlu yıllar." dediğimde arkama dönüp baktım ona. Suya girdiğinde, ıslanan tenine ve dağınık siyah saçlarına; baygın bakışlarına baktım.

"Kucağıma otur, Vanilya."

Oturduğu küvette kafasını geriye yasladığında, Kang bana fısıldadığında, nefesimi tuttum. Her zaman soğuktu, sanki ölen yalnızca bendim. Bendim elleri arasında eriyen, onun dediği gibi suya girdiğimde ve bacaklarının üstüne oturduğumda kalbi göğsünden fırlamak üzere olan bendim. Ellerim omuzlarına çıktığında başımı eğdim, "Neden burada yapıyoruz ki?" dedim, sırıttı. Ellerinden biri kiraz saçlarımı kulağımın arkasına ittirdi, Kang Taehyun başımı kaldırıp ona baktığımda bana değen irisleriyle beni bitirdi. Soğuktu, biliyorum. Fakat Taehyun bana böyle bakarken, değildi; yine biliyorum, kimseye böyle bakmıyordu.

merkür'ün ardındakiler ‎𐦍 taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin