6 ; "Kaç yaşındasın sen?"

141 15 5
                                    

Sabah erkenden kalktım ve dün olanları düşünmeye başladım. Ajanlık yapmak küçük çocuklara bile havalı gelir, çünkü siyah takımlar giyip gizli görevlere katılmak oldukça çekicidir. Fakat bu sabah küçük çocuklar gibi sevinçli olmamın sebebi ajanlığım değil, Roseanne. Gülümseyerek tavanı izlerken buldum kendimi, "Ne yapıyorum ben böyle?"
Hazırlanıp yola çıktım. Ofise vardığımda Roseanne çoktan odada işe başlamaya hazırdı.
"Erkencisin." dedim vurgulayarak.

"Hep böyleyimdir, alışırsın."

"Pekâlâ" dedim "Alışırım."
Çantamı astım, biraz sonra Eun-yu geldi,
"Efendim bugünki göreviniz bu dosyaların içinde, detaylar içerisinde yer aldığı için fazla durmayacağım, kolay gelsin."
Dosyayı elinden aldım, incelemeye başladım.
"Bir club otel!" diye bağırdı Roseanne arkamdan.
"Eğlenceğiz Lali! Neşelen."
Neden bu kadar enerjikti bu kız? Anlaşılan çok uğraşacaktım bu sarı kızla. "Eğlenmeye falan gitmiyoruz Roseanne, ayrıca benim ismim Lali değil."
Bu soğuk tavrım onu da ciddileştirdi, "Neden böylesin?"

"Aksi bir insan olduğumu söylemiştim."
Birlikte detayları incelemeye başladık, bu sefer kimlik falan yok, "Ortamdaki herkes sarhoştur zaten ne kimliği?" diye düşünüyorum ve haklıyım. Roseanne şimdiden kendine elbise düşünüyor.
"Çok düşünme zaten şirket seçiyor." diyerek sanırım biraz hevesini kırdım.

"Dün kendi elbisemi kendim seçtim, sorun olmadı."

"Bu arada Roseanne, dün içeri nasıl girdin?"

Sustu. Neden sustuğu konusunda bir fikrim yok fakat konuyu değiştirmeye çalıştı ; "Sence bu sefer de biz seçer miyiz? Elbiseyi."
Anlam veremedim ve kafamı tekrar dosyaya çevirdim.
Dosyada detay olarak her şey var, nasıl kişiliklere sahip olacağımıza kadar, Roseanne için asil yazıyor. Kendi kişiliğimin yazdığı bölümü ararken Roseanne kahkahayı bastı. "Şuna bak Lali! Sen tatlı kız rolündesin. Oynayabilir misin?" Bir yandan bağırarak dalga geçiyor bir yandan da kağıdı gösteriyor.

Tebessüm bile etmedim. Hala sinirim bozuk. Bilerek bize zıt kişilikler seçmişler gibiydi. Göreve bir saat vardı. Ben masamda sigara içerken Ryujin sunbaenim aradı,
"Hey Lalisa! Yeni ortağın yanıma gelip gülerek bir şeyler anlatıyor, al şunu."
Ne yapıyor bu kız ? Benim kafamı ütülediği yetmiyormuş gibi bir de şirkettekileri mi rahatsız ediyor?
Hızlıca Ryu'nun odasına gidip kapıyı çaldım. İçeri girdiğimde Roseanne hala gülüyordu. Ryujin ciddiydi çünkü gevezeliği sevmezdi.
"Kusura bakma." diyip Roseanne'nin kolundan tutarak çıkardım.
"Ne yapıyorsun burada!? Ryujin beni aradı."

"Ne yani Ryujin arkadaşın değil mi? Yeni rolünü ona açıklayınca güleceğini zannettim ama mimik bile oynatmadı. Senin gibi."
Bu kız beni delirtmeye kararlıydı.

"Kaç yaşındasın sen?" dedim.
"24"
Şaşırdım, benden iki yaş küçük. Ama buna rağmen uyum sağlamayı başaramıyor gibi. İşte patron koridordan geçiyor.
"Efendim, Roseanne hakkında konuşmak istiyorum."

"Ah evet Lalisa, bir sorun mu var?"
Arkamı döndüğümde Roseanne'nin yüzü beş karış, kaskatı kesilmiş duruyordu.
"Roseanne uyum sağlayamıyor gibi."
Tam bu sırada patronun asistanı gelip kulağına bir şeyler fısıldadı. "Lalisa şuan gitmeliyim, daha sonra konuşuruz. Olur mu?"
"Elbette efendim."
Döndüğümde Roseanne arkamda yoktu. Ofis odamıza girdim ve masasına baktım. Umutsuzca oturuyordu.
"Ne oldu? Şikayet ettin mi beni patronuna?"
Kıkırdadım. Baya bozulmuş gibi.
"Edemedim." dedim.
"Her şeyde patrona gidecek misin? Eğer böyle yapacaksan haberim olsun lütfen."

"Yaptığımız iş ciddi Roseanne. Gerzekliğe vaktimiz yok."

Eun-yu odaya girip bizi çağırdıklarını söyledi. Üzerimize giyeceğimiz elbiseleri gösterdi.

secret mission ; chaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin