Akşama kadar bütün dosyaları inceledik, oradaki insanların yüzleri, görevleri, binanın haritası gibi.
Akşam yorgunluk kahvesi almak için aşağı inerken ofiste dolaşan Roseanne'yi gördüm, stresli gibiydi.
"İyi misin?" dedim elimdeki kahveyi uzatarak.
"İyiyim, sadece bilmiyorum. Bu olay iyi bitmeyecekmiş gibi."
"Bir şey olmayacak, güven bana. Birlikte normal bir göreve gidiyormuşuz gibi düşün." Yanına oturdum ve koluna girdim. "Benimle her yere gelirdin, unuttun mu?"
Tebessüm etti, "Elbette gelirim, sana güveniyorum. Görev bitince yine birlikte yemek yiyelim olur mu?"
Güldüm, "Olur tabii."
Akşam ofisten ayrılmadan önce patronun yanına son bir kez uğradım, Roseanne çok yorulduğu için eve gitmişti.
"Efendim, son kez detayları konuşmak istedim, sabah saat 06.00'da değil mi?""Evet, erkenden halledelim."
"Tamam, iyi akşamlar."
"Kolay gelsin Lalisa, dikkatli olun."
Ofisten çıktım ve arabaya bindim, Roseanne'yi bu işe sokmak istemiyordum ama çok istekliydi. Eve vardığımda yanımda dosyanın kopyasını getirmiştim, son kez kontrol etmekte fayda vardı. Televizyonu açtım, haberlerde büyük bir patlamadan bahsediyordu. Haberleri izlerken uyuya kaldığımı hatırlıyorum, uyandığımda saat gece 02.48'di. Yatağıma geçtim ve alarm kurmak için telefonumu açtım, Roseanne'den yine mesaj gelmişti fakat uykulu olduğum için bakamadım.
...
Sabah uyandığımda saat 05.00'ti. Kahvemi elime alıp hazırlıkları yapmaya başladım, bir yandan Roseanne'yi merak ediyordum çünkü bu olay için endişeliydi. Mesajına baktım,(Roseanne 🤏🏻)
- Lalisa, yarın beni koru tamam mı unnie 👐🏻(!)
- *Kedi gif*
✓✓Bu kız gerçekten arkadaşımdan öte olmaya başlamıştı, normalde böyle bir mesaj alsam görevin de stresiyle kapatıp telefonu atardım. Roseanne olunca işler değişiyor tabii.
(Roseanne 🤏🏻)
-👌🏻^^
✓✓
Kahveyi bitirdim, ofisin karşıladığı giysileri giyindim. Yarım saat sonra başlıyorduk fakat hala hazır hissetmiyordum.
Evden ayrıldım, hızlıca ofise geçtim ve terasa çıktım. Yukarıda Roseanne, birkaç ajan daha ve patron vardı.
Helikopterin gürültüsünden dolayı pek anlaşamıyorduk.
"Kızlar! Umarım hazırsınız, gelin!"
Roseanne'nin korktuğunun farkındaydım. Gidip arkasından elini tuttum ve patronun yanına ilerledim.
"Efendim! Hazırız."
Kendimi asker gibi hissediyordum fakat çok saçmaydı. Neden helikopterle gittiğimize anlam verememiştim.
Birlikte helikoptere bindik, patron son kez diğerleriyle konuştu ve artık herkes helikopterin içindeydi. Patron bizimle gelmeyecek, ofisten olayı yönetecekti.
Havalanmaya başladık, Roseanne birlikte kaldığımız bir gece bana korkularını anlatmıştı, yüksekten korkardı. Elini tuttum ve tebessüm etmeye çalıştım. Bunun onu sakinleştirmesini umuyordum.[Dipnot ; Bu bölümün kısa olmasının sebebi, diğer bölümün çok uzun olmasından kaynaklıdır.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret mission ; chaelisa
FanficSiyah rengi bir kadına ancak bu kadar yakışabilirdi.