SİYAH KUŞAK

34.Bölüm:Emanet

"Ben yoruldumm hayatt gelme üstümeee"

"Daha yeni başladık Kuşaklı bi dur"

Elimdeki poşetleri iyice yerleştirmek için bileklerimi oynattım.

"İki saat...tam olarak iki saat on dakikadır sürünüyoruz."

"Gelinsin sen gelin tabiki sürüneceksin."

Verâ'ya yaklaşıp hemen iki adım ötemizde nevresim takımı seçen annemlere göz attım.

"Ben gideyim sen benim yerime idare edekoy. Nasıl fikir?"

"Taabii efenim"

"Turna gel kızım. Bak bu nasıl?"

Ağlayarak nevresimlere bakmaya gittim. Ya ben darlandım ya. Şu düğünü bensiz yapsalar ben sadece kabul ettim, evet desem olmaz mı ya?

Bir saat daha bu işkenceye devam ettikten sonra sonunda annemler durmaya karar verdi.

"Gül kızım abini arada alsın bizi."

Verâ Nergis teyzeyi onaylayıp omzumu dürttü.

"Yine iyisin bak geliyo seninki"

"Estağfirullahhh"

Selim Tuğra on dakika sonra gelmişti. Hazır ol da mı bekliyordun reis?

Arabadan inip eşyaları koymak için bagajı açtı. Elimizdekileri görünce bana döndü.

"Anlaşılan baya yorulmuşsunuz."

"Sorma abi, sabahtan beri yengemin sızlanmasını dinliyorum. Evlenin de bende kurtalayım artık"

Verâ'nın omzuna geçirdim hemen. Hain

Eşyaları koyduktan sonra arabaya doluştuk.

"Çocuklar ben diyorum ki nikah tarihini almayı nişandan sonrasına bırakmayın. Günler çabuk doluyor ne kadar erken o kadar iyi"

"Bende onu konuşacaktım. Eğer senin içinde uygunsa yarın belgeleri halledelim Turna"

Her şey çok mu ani oluyor bana mı öyle geliyor?

"Nişan hazırlıklarını nasıl yetiştircez?"

"Yengecim sen dert etme onu, kızlarla el birliğiyle hallederiz inşallah. Halime teyzem ben yarın kızları toplayıp size geleyim. Abimlerde nikah işlemleriyle ilgilensin."

"Çok iyi olur valla, Turna, Gül Verâ haklı kızım hallederiz biz "

"E kim gelcek bizimle?"

Annemle Verâ aynı anda sırıttı.

"Çocuklar gelir işte"

"Fatih'le Berkay'dan bahsetmiyorsun inşallah Halime anne"

Halime anne dedi. Ya ben de demeli miyim?

"Tam olarak onlardan bahsediyorum oğlum. Takılırsınız artık"

Selim'in suratı o kadar komikti ki...Sanırsın siyah kuşak sınavında son anda elenmiş.
.
.
.

"Berkay sana almıyoruz nikah tarihini ne bu süslenmeler? Çıksana"

Yarım saattir arabanın başında ben, müstakbel sözlüm ve Fatih, Berkay denen süslü kokonayı bekliyorduk.

"Berkay seni bırakır gideriz ha"

"Ne söylendiniz be, abdestimi tazelemem gerekti. Geldik, hem hoca efendi beni bırakmaz."

"Bana kalsa ikinizi de bırakırdım da gereklisiniz ne yapalım?"

Ben alttan alttan gülerken kardeşlerim sinirli gözüküyordu.