SİYAH KUŞAK

10.Bölüm:Maviler

Mavi mavi masmaviii gösleri boncuk mavi

Selamun aleyküm
Aleyküm selam

Berkay Reisten

Yolda yürürken Turna ve o derviş Selim'i düşünüyordum. Acaba okulda mı kalsaydım ya dalga geçerdim. Hem Selim bi yanlış yaparsa Turna'ma bahaneyle döverdim. Gerçi iman boy öyle şeyler yapmazda dövsem güzel olurdu şimdi. Selim'i sevmiyordum çünkü arkadaşlarım sevmiyordu. Tamam saçma bir neden olarak görülebilir ama Kadir'in dediğine göre iki yüzlüymüş. Kadir'in sevdiği kızı uzaklaştırmış ondan hemde ortada bir sorun yokken. Hem madem kızlarla işi yoktu ne diye Kadir'in sevdiği kızla konuşup onu dolduruyordu. İki yüzlü işte. Ama çıkartacağım onun maskesini.

"Hey!"

Aniden gelip dibimde bağıran Ceyda'ya ölümcül bakışlarımı attım. Bu kızda ayrı bir manyaktı be. Tamam hiçbirimiz normal değiliz ama şuan konumuz Ceyda.

"Ceyda sana kaç kere şunu yapma dedim kızım. Canın Turna'nın uçan tekmesinden istiyor heralde."

Umursamazca omuz silkip benimle yürümeye devam etti.

"Onu bunu bırakta senin kardeşin olucak şahıs nerde? Niye yanında değil? Yoksa başka birinin yanında mı? Ve bu başka biri kız mı? Kızsa ilişkileri hangi boyutta? Yoksaa evlenicekler miiğ?"

Ne dedi şimdi bu? Hayır tek nefeste bunları nasıl söylemiş olabilir hem konu nasıl evliliğe geldi ulan?

"Ceyda kafa açma kızım. Seviyorum de gitsin. Valla bak yorma bu kadar kendini. Ben verdim gitti sana Fatih'i."

Oha lan kafiye yaptım. Gör bunları Fetih Hocaağ..

Ceyda'nın hem utanma hem şaşırma ve ardından gelen inkar bakışları bayağı anlamsızdı.

"Nee alakası var Berkay? Şuan çok saçma konuştun otur sıfır."

"Senin Fatih'i sevdiğini bi sağır sultan bi de mal Fatih bilmiyo kızım boşuna o toplara girme."

"Off çok mu belli yaa?"

Ceyda'ya inanamaz gözlerle bakıp bi kahkaha patlattım. Bu kadar saf olamaz dimii?

"Ceyda sen 6 yaşındayken bile Fatih kocam olmazsa evcilik oynamam diye zırlayan kızsın. Sence belli etmiyor musun?"

"Ya dimii ama senin bu kardeşin bana gelmiş bacım diyo. Aptal bu çocuk ya uff nerdee söylesene şimdi gider birine aşık olur felan benim onu yalnız bırakmamam lazım."

"Bilmiyorum valla işi varmış öyle dedi. Belkide bi kızla buluşucaktır kim bilir?"

Anında gözleri pörtlerken kolumu tutup çekiştirdi.

"Berkay şaka yapıyorsun dimi? Bak şuraya oturur ağlarım sende bırakıp gidemezsin beni beraber millete rezil oluruz."

"Aman ağlama be şaka yaptık"

Bu seferde koluma  bi tane yapıştırdı. Allah'tan Turna kadar sert değil eli. Kolum artık alıştı bu acılara. Çok mazlumum lan, dövüyorlar beni.

"Sen görürsün Berkay efendi, bir çarpılda birine  bak ben sana neler yapıyorum."

"Çabuk tövbe et Ceyda hemen. Allah'ım sen koru."

Yolda sallana sallana giderken bi kızın ellerinde poşetlerle zar zor ilerlediğini gördük. Ne lan bu? Bu millet nasıl bu kadar zengin? Mağazayı almış resmen. Kıza hızla yaklaşan arabayı görünce istemsizce duraksadım. Tam şuan kahraman olma zamanı göster kendini spirderman. Kıza doğru atılacakken kızın bir anda geri çekilmesi arabanın üzerime doğru gelmesi ve benim çantamdan çekilip yola popo üstü düşüp poşetlerin kafama çarpması bir anda olmuştu. Öldüm mü ben şimdi? Her yer niye karanlık? Allah'ım daha değil çok günahım var olmazz. Kör mü oldum lan acaba? Off daha Fatih'in damat olduğunu görecektim,Turna'nın turşusunu kuracaktım evde. Bende onun başına bela olucaktım.

Kafamın üstünde hışırtı sesi gelmeye başlıyor ve yavaş yavaş her yer aydınlanıyordu. Allah'ım bismillah.. çok şükür

Önümde sihay bir şey vardı ve poşet kaldırıldıkça bunun bir beden olduğunu fark ediyorum. Poşet tamamen çıktığında karşımda bir çift mavi göz. Böyle göz mü olur lan? Okyanus gibi..  Bunlar gözse diğerleri ne abi? Çekemiyorum gözlerimi, baktıkça bakasım hatta okyanusmuşcasına dalasım geliyor. Sonra bir el beliriyor önümde iki yana sallanıyor el. Çok sinirleniyorum çünkü mavileri görmemi engelliyor el. Hatta bi ara ele bi tane çakıp durdurmak istiyorum.

"Berkayy, oooov,Alloooooğ!! Allah'ım gitti çocuk ya daha kayinçom olucaktın. Allah'ım bu genç yaşımda kayinçosuz kaldım."

Ceyda'nın tiz sesi kulaklarımı doldurunca yüzümü buruşturuyorum. Sonrasında başka bir ses duyuluyor.

"Kayinço erkekle erkek arasında oluyor diye biliyorum. Sen onun nesiyle evleniyorsun?"

"Kardeşiyle inşallah -çok amin- şimdi ben bunun yengesi olucam ama o benim neyim?"

"Baldız mıydı ay yok o değil kayın biraderin mi acaba?"

Bunlar mal mı derdim ama konuşanlardan birisi mavilerin sahibi o yüzden sadece alık alık bakıyorum ikiliye.

"Berkay kalksana olum artık sen de iyice yerleştin ha heralde oraya"

Sonunda bana bakmalarıyla tekrar mavilerime kavuşuyorum ama kısa sürüyor çünkü yerle bakışmayı tercih ediyor. Halbuki ben daha bakılasıyım.

Sonunda ayağa kalkıyorum ve mavilerin karşısına dikiliyorum. Ama hala yeri tercih ediyor. Sonra eğilip her yere saçılmış poşetleri toplamaya başlıyor. Tek odak noktam o çünkü onun okyanusları var. Bende eğilip topluyorum yerdekileri. O sırada hengameyi görüp gelenler dağılıyor teker teker. Sonunda hepsini topladığımızda öylece ona bakıyorum.

"Berkay versene kızın poşetlerini."

Bu Ceyda'yı buraya ortamı bozsun diye mi gönderdiler acaba?

Neyse haklı da şimdi bir şey diyemiyorum. Elimdekileri uzatıyorum okyanus sahibine o da elime değmeden alıyor. Ne olurdu bana baksa? Niye hala yere bakıyor? Ya ben daha güzelim bana baksanağ.

"Evet gençler bu ekşın için teşekkür ederim ama lütfen dikkatli olun özellikle de sen deli yürek. Arabaların üstüne gitmek yok. Hadi Allah'a emanet."

Deli yürek? Bana mı dedi? Lan niye hoşuma gitti şimdi bu? Ve gitti. Biraz daha kalamaz mısın okyanus sahibi? Geri gel be. Arkasından bakarken Ceyda yine kendini hatırlatıyor.

"Vay be kız seni kurtardı görüyor musun? Ama nasılda çekti bir anda seni. Olum  yoktan yere kahramanın olduu . Hadi yine iyisin."

Tepki vermememle kolumu dürtüyor ama ben hala belki geri döner diye arkasından bakıyorum mavilerin.

"Lan keşke Fatih beni sevsin diye dua etseydim. Senle harcadım resmen hakkımı. Acaba duamı geri alabiyor muyum?"

Ceyda'nın neden bahsettiğini pek anlamıyorum ki zaten umrumda da olmuyor.

Geri gelir mi kii?