Mr. Park

𝟙𝟙

Hyunjin'in yanına geldiğimde sinirli bir şekilde beni beklediğini fark ettim.

"Yoongi, o orospu çocuğu Felix ve Chan hyung'u götürdü. Giderken de Koreliler o kadar ilgimi çekmiyor diye not bırakmış."

"Yoongi eğer Chan bulunmazsa ben öldürürüm o piçi. Gördüğüm yerde canına kıyarım."

"Changbin, Hyunjin biraz sakin olun. Yerini bulalım gerisi kolay. Sadece böyle gitmeyelim, çok dikkat çekeriz. Zaten Hyunjin ve ben cinayet şüphelisiyiz."

"Ne giyeceğiz üzerimize ben de cinayet şüphelisi olmak istemiyorum. O zaman Chan hyung'u kaybederim..."

"Gece 2'de benim evde buluşuyoruz. Yani iki saat sonra, bizi kışkırtmak için mesaj atabilir, arayabilir ya da gelebilir. Hiçbir şey yapmayacağız ve gece saat 2 olduğunda araya zaman koyarak gelin."

"Tamamdır, dikkatli ol. Seni de Jimin'den vurabilir. Bize haber vermeden hiçbir şey yapma Min."

"Tamam, görüşürüz."

Ne olmuş nasıl olmuşsa Woojin karakoldan kaçmıştı. Hiç bir polis fark etmeden en işlek caddelerin birinde oturan dörtlünün evine girip ikisini kaçırmıştı. Kimsenin fark etmemesi çok garipti.

Amour impossible: Hyung ?
Çıkarken çok sinirliydin.
Şuan iyi misin ?

amor que termina en muerte: İyiyim
Jimin, sakın yalnız kalma tamam mı ?
Sen şuan güvende değilsin, yanına
gelemiyorum ama lütfen beni dinle.
Sakın yalnız kalma, yanında hep biri olsun.

Amour impossible: Neden ki ?
Neden güvende değilim ?
Neler oluyor ?

amor que termina en muerte: Sonra
anlatırım, sen sadece beni dinle.
Kendine dikkat et Jimin
*amor que termina en muerte çevrimdışı*

Amour impossible: Yoon
Gecenin sonu hiç güzel
bitmeyecek sanırım. Kendimi
kötü hissediyorum.
Seni seviyorum...
*Amour impossible çevrimdışı*

Bilmek istediğim tek şey Jimin'in iyi olduğuydu. Saat 02.15'i gösterdiğinde içeriye Changbin geldi.

"Eee plan nedir ? Ben yokken ne planladınız?"

"Plan şu, sen evde kalacacaksın ve bizden haber bekleyeceksin. Hyunjin ve ben evine gideceğiz. Çocuklar oradaysa Hyunjin kaçacak ve Woojin'in gözünde tek kalmışım gibi görüneceğim. Ben onunla laf dalaşındayken siz toplanacaksınız ve geleceksiniz. Sonrası doğaçlama"

"Peki ya çocuklar orada değilse ?"

"İşte o zaman sıçarız, çünkü hem bizim potansiyelimizi öğrenir hem de zayıf noktalarımızı."

"Ama Woojinde o beyin yok. Başka bir yere götürmemiştir. Bizi ayağına çağırmayı hep severdi. Yine aynısını planlamıştır."

"Göreceğiz..."

Plan tıkır tıkır işliyordu. Woojin'in evine gidip ağaçlara tırmanarak üst katın balkonuna çıktım. Woojin'in çalışma odasının kapısı açıktı. Oradan içeri girip odaları tek tek aramaya başladım. Son odanın kapısını açtığımda baygın bir şekilde yatan Felix ve yatağa kelepçelenmiş Chan'ı gördüm.

"Sakın korkmayın, sizi kurtaracağız. Sadece biraz beklemeniz lazım. Size hiçbir şey yapamayacak."

Yanlarından çıkıp merdivenlerden indim. Woojin'in adamlarını gördüm. Bana silah doğrulttular.