𝟚𝟚

51 7 29
                                    

Jimin'in aramasıyla hemen kameraları kontrol ettim. Bir araba fark ettim ve şehir kameralarından kontrol ettirerek arabanın gittiği yeri buldum.

Bu ev Jimin'in ilk kaçırıldığı evdi. Bogum'un babasını vurduğu ev...

İçeriden Minji'nin sesi geliyordu.

"Babam bulacak sizi. Hepiniz cezanızı çekeceksiniz."

"Kapa çeneni küçük velet ! Babalarının ikisi de top eminim ki seni kurtarmaya gelmeyeceklerdir."

"BABALARIM HAKKINDA DOĞRU KONUŞ."

Tokat sesi. Minji'ye tokat mı atmıştı o piç herif. Hemen belimdeki silahı çektim ve içeriye girdim.

Silahı adama doğrulttuğum anda o da kendi silahını Minji'ye doğrulttu.

"OĞLUMUN KILINA ZARAR VERİRSEN SENİ YAŞATMAM !"

İçeriye girmeden polisleri aramıştım. Gelmeleri yakın olduğu için adamı oyalamaya çalıştım.

"Sen ne istiyorsun benim ailemden lan ?"

"Ailen bu olmamalı evlat. Bir kadınla evlenmeli ve ondan bir çocuk yapmalısın."

"BENİM YÖNELİMİM SENİ İLGİLENDİRMEZ PİÇ !"

"Yoongi, senin yaşlarındayken ben de bir adamdan hoşlanıyordum. Sonra ne oldu biliyor musun ? Babam beni bir kadınla evlendirdi ve sen oldun. Ben o kadını hiç istemediğim için de şuan kocam dediğin adamın annesini siktim. Senin kocam dediğin adam benim oğlum. İki oğlumun sevişmesini, evlenmesini ya da birlikte çocuk büyütmesini istemiyorum. Bu iğrenç bir şey !"

"Bizim iğrençliğimiz seni gram ilgilendirmez baba. Dedemin yaptığı bir hata yüzünden benim hayatımı karartamazsın anladın mı ?"

Polis siren sesleri duyulduğunda rahatlamıştım. Fakat o kansız it polisin geldiğini anlayınca Minji'yi vurdu. Tam kafasından...

Gözlerimin karardığını hissettim. Kendi büyüttüğüm çocuk gözümün önünde ölmüştü. Elimden gelen tek şey kısasa kısas yapmaktı.

Polisler içeriye girdiğinde 3 el ateş ettim. Beyni, kalbi ve cinsel organı.

Park Bogum'un babasını Jimin için vurduğu evde oğlum için babamı vurmuştum...

Sonrasında kelepçeyi yedim. Jimin'i istemiyordum. Ona oğlumuzu kurtaramadım diyemezdim. Bir gece nezarethanede kaldım ve sonraki gün sorgu odasına alındım.

"Min Yoongi..."

"Jimin..."

"Neden yaptın ?"

"Jimin... O kansız it oğlumuzu öldürdü. Gözümün önünde. Ben de onu öldürdüm."

"Yoongi... artık seni kurtaramam ki ben. Kaç yıl alırsın kim bilir..."

"Jimin, sana oğlumuz öldü demek istemediğim için öldürdüm o adamı."

"Sayende artık ne bir kocam ne de bir oğlum var Yoongi."

Jimin sorgu odasından çıktı. Polisler de beni acil toplanan mahkemeye götürdüler. Mahkeme salonu tıklım tıklımdı.

Herkes gelmişti. Hakim beni dinlemeye başladı.

"Anlat Min Yoongi!"

"Sayın hakim. Dün öğlen saat 1 civarı Jimin beni aradı ve Minji'nin kaybolduğunu söyledi. Evin kameralarını izledim ve tanımadığımız bir arabanın eve yaklaşıp Minji'yi götürdüğünü gördüm. Aracın plakasını alıp şehir kameralarını kullanarak gittiği yeri buldum. İçeriye girmeden önce oğlumla olan konuşmasına şahit oldum. Oğluma bizi kötüledi ve oğlumu aşağılamaya başladı. Daha sonrasında da tokat attı. Ben de sinirlenip polisi aradım. Polis gelene kadar içeriye girdim. Silahımı ona doğrulttum ve polisler gelene kadar oyalamaya başladım. Siren seslerini duyduğunda hiç korkmadan Minji'nin kafasına sıktı. Ben de ne hissettiğimi anlamadan onun kafasına, kalbine ve cinsel organına toplamda 3 mermi olacak şekilde sıktım. O esnada polisler geldi ve kelepçelenerek içeriye alındım."

Mr. ParkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin