0.3

6.9K 258 338
                                    

Kerem ve Uğurun sohbetlerini dinlerken yanımıza Garson gelmişti. Uğurla benim yemek siparişlerimizi koyan Garsona Uğur "Arkadaşlarada iskender lütfen." demişti.

Garson onaylayarak yanımızdan ayrılmıştı. Yunus telefonuyla uğraşırken, Barışı dışarıyı seyrederken görmüştüm.

Barış benim ona baktığımı görünce göz ucuyla bana bakmıştı.

Gözlerimi kaçırarak bakışlarımı Kereme çevirmiştim. Keremle Uğurun sohbetleri yarı futbol yarı aşk hayatlarıyla ilgiliydi.

"Ee abi aşk işleri yok mu." demişti Kerem gülerek. Uğur başını 'hayır' anlamında sallayarak "Düşünmüyorum şuanlık kero." demişti.

"Yenge yok mu lan kerem." demişti cümlesinin ardından. Kerem gülerek "Var gibi ama yok." demişti. "O nasıl oluyor." demişti Uğur sorar bakışlarıyla.

Kerem elini saçına götürerek kaşıyarak. "Flört durumundayız." demişti. Uğur gülerek Keremin omzuna elini koymuştu. "Yakında olur bu iş." demişti.

Keremle Uğur gülerken Garson kalan iskenderleri getirmişti. Her şey tamam olunca herkes tekrardan masaya dönmüştü.

Yemeğimi yerken sürekli üstümde Barışın bakışlarını hissediyordum. Rahatsız etmiyordu ama oldukça sinir bozucuydu.

Yemeği yerken sohbetler devam ediyordu. Bu sefer sohbete bende dahil olmuştum. "Adın Nazdı sanırım değil mi." demişti Kerem bana bakarak.

"Evet adım Naz, sende Kerem olmalısın." demiştim. Kerem gülümseyerek başını 'evet' anlamında sallamıştı. "Ne okuyorsun Naz." demişti Yunus bana bakarak.

"Mütercim Tercümanlık bölümü,
spor tercümanlığı istiyorum." demiştim. Yunus mırıldanarak "Güzel seçim, stajmı alıyorsun." demişti.

"Stajlarım bitti." demiştim gülümseyerek. "Ciddi misin çok sevindim, hayırlısı artık." demişti gülümseyerek.

"Spor tercümanlığı istediğine göre bir yerde çalışmak istiyorsundur, nerede çalışmak istiyorsun peki." demişti ilk defa konuşan Barışa bakışlarımı çevirmiştim.

"Galatasaray takımında çalışmak istiyorum, mail attım ama henüz dönülmedi ben yinede şansımı denemek istedim." demiştim Barışa samimi gülümsememi göndererek.

Barış şaşırmış ama belli etmeyen tavrıyla "Anladım." diyebilmişti. Kerem şaşırarak araya girmişti "Bizde Galatasarayda futbol kariyerimizi sürdürüyoruz şansa bak." demişti.

"Arkadaşım bahsetti sizden, normalde pek futbolla alakam yok ama çocukluğumdan beri spor tercümanlığı istemişimdir." demiştim.

"Mailin onaylanırsa seninle çok sık karşılaşıcaz." demişti Kerem gülümseyerek. "Aynen." demiştim Keremin gülümsemesine karşılık vererek.

Bakışlarımı Yunusa çevirdiğimde hala telefonuyla uğraştığını görmüştüm. "Önemli biri olmalı." demiştim Yunusa bakarak. Yunus bakışlarını telefondan çekerek bana bakmıştı. "Evet." demişti gülümseyerek.

Barış Yunusa bakarak "Oğlum yeter artık yemeğini ye ne aşkmış arkadaş." demişti. Yunusa gülerek baktığımda "Ne yapıyım abi kızı tek bırakmak istemiyorum." demişti.

"Sevgilin mi var." demiştim Yunusa bakarak.
"Evet adı Selen hatta." demişti. "Senin adına çok sevindim." demiştim gülümseyerek.

Yunus gülümseyerek "Teşekkür ederim Nazcım, enişte falan yok mu." demişti. Barışa bakarak "Yok henüz." demiştim.

Barış bana bakarak "Senin gibi birini ben bile almam." demişti kısık sesle. "Bende sana bayılıyordum tabii." demiştim kısık sesle Barışa bakarak. Barış alttan sırıtarak "Bayılmalısın zaten." demişti.

Gözlerimi devirerek Uğura bakmıştım. "Saat çok mu geç oldu ya." demişti saatine doğru bakarak.

"Kalkalım istersen." demiştim. "Yarın erkenden idman var, yoksa sıkıntı yok." demişti.
"Sorun yok Uğur gidin siz, bizde birazdan kalkarız." demişti Kerem gülümseyerek.

Uğur gülümseyerek "Sağol Kero." demişti. Ayağa kalkarak "Biz kalkalım o zaman gençler." demişti.
Uğurun kalkmasıyla bende ayağa kalkmıştım. Çantamı alarak gülümsemiştim.

"İyi geceler Naz, dikkatli gidin Uğur hadi." demişti Yunus gülümseyerek. Masadan ayrılarak ayağa kalkan Yunus ve Kereme sarılmıştım.

Barış masadan kalkmayarak yemeğini yemeye devam ediyordu. Keremden ayrılarak "Görüşürüz Barış." demiştim imalı şekilde.

Barış bana bakarak "Görüşürüz Nazcım." demişti. İçimden ya sabır diyerek Uğurla masadan ayrılmıştım.

~~~~~~

Uğur sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırmıştı. "Nasıl buldun bizimkileri." demişti. "Samimiler, iyi anlaştım şimdiden." demiştim.

Uğur konuyu Barışa getirerek konuşmaya başlamıştı. "Barışla aran limoni sanki." demişti. "Bencil olmasa iyi biri." demiştim gözlerimi devirerek.

"Barış iyidir ya sadece agresif geliyor." demişti. "Ya ya ne demezsin çok iyidir." demiştim alaycı tavrımla. Uğur gülerek "İyi anlaşıcaksınız Naz." demişti.

Ben ve Barış mı iyi anlaşıcaz?

Komik bir şaka gerçekten.

"Uğur neden Barışa çevirdin ki konuyu." demiştim Kırmızı ışığın yanmasıyla arabayı durdurmuştu. Uğur yoldan gözlerini çekerek bana bakmıştı.

"Ya kızım ne biliyim yemek boyunca alttan alttan birbirinizle uğraştınız." demişti. Uğura en kötü bakışlarımı yollayarak.

"Ben uğraşmadım Barış uğraştı." demiştim suçu Barışa atarak. Uğur gülerek "Peki fıstık sustum." demişti.

"Ha bu arada Barış demişken senin numaranı istedi." demişti.

Uğurun dediklerine karşı şaşırarak "Ne numarası." demiştim. "Sen masadan erken ayrılınca benden senin numaranı istedi, bende verdim." demişti.

Şaşırmış tavrımı korumaya çalışarak "Of Uğur." diyebilmiştim. Uğur 'ne var' dermişcesine bana bakarak "Bir şey olmaz Naz takmasana bu kadar." demişti.

Uğura bir şey demeyerek kafamı cama yaslamıştım.
Gözlerimi kapatarak olanları düşünmeye başlamıştım.

Barışın benden numaramı istememesi ama Uğurdan istemesi kulağa çok garip geliyor.

Barışın tavırlarını anlamakta oldukça zorluk çeksemde bunu ilerde anlayacağımdan eminim...

-Bölüm sonu-

bencil ; barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin