1.2

4.3K 158 62
                                    

Sabah kalktığımda kendimi Barışın göğsünde yatarken bulmuştum dünkü gece beraberliğimizin ardından kendimi çok iyi hissediyordum, üzerimdeki yükün hafiflemesi beni oldukça rahatlatmıştı.

Çünkü uzun süredir ona karşı beslediğim aşkı ona söyleyemememdi, bunu başararak söylediğim için mutluydum.

Kendimi ilk kez bu kadar mutlu hissettmiştim. Eylülle tartışmamdan sonra moralim oldukça bozulmuştu toparlayamamıştım.
Barışla olduğum zaman resmen ilaç gibi gelmişti.

Barış uyumaya devam ederken kalkmak için hazırlanmıştım. Güzel bir kahvaltı hazırlayarak Barışa sürpiz yapmak istiyordum.

Barışı uyandırmadan kalkarak üzerime sabahlığımı geçirmiştim oyalanmadan aşağıya inmiştim. Mutfağa geçtiğimde buzdolabını açarak krep yapmak için iki adet yumurta çıkarmıştım.

Bir kase çıkartarak yumurta ve sütü çırpmıştım dolaptan çıkardığım unu karışıma ekleyerek nazikçe karıştırmıştım.

Son olarakta tuzu ekleyerek karıştırma işlemine son vermiştim. Yaptığım karışımı tavaya dökmeden önce yağ gezdirerek yapışmasını önlemiştim.

Hazırladığım karışımı tavaya dökerek açtığım ocağa yerleştirmiştim.

Arkalı önlü pişirerek krebi hazır hale getirmiştim. İki tabak çıkartarak krepleri yerleştirmiştim. Çayı demlemek için dolabı açacağım sırada belimi kavrayan Barışa rastlamıştım.

Barış boynumdan öperek gülümsemişti.
"Krep kokusuna dayanamadım bakma bana öyle." demişti masum tavır alarak bana bakmaya devam ediyordu.

"Krepler soğumadan çayı demlesem iyi olur." demiştim çaydanlığı aldığım sırada Barış ellerimden tutarak "Ben demlerim hadi sen masaya geç." demişti.

İtiraz kabul etmeden zorla sandalyeye oturtmuştu.
Buzdolabından zeytin ve peynirleri tabaklara koyarak masaya yerleştirmişti. Çayı demledikten sonra masaya yerleştirerek karşıma oturmuştu.

"Ellerine sağlık güzelim." demişti gözlerimin içine bakmaya devam ederken. "Asıl seninde eline sağlık yarı yarıya yaptık." demiştim gülümseyerek.

~~~~~~

Yarı sohbet ederek kahvaltımızı yapmıştık. Barış bana tekrardan yardım ederek kaldırmama yardımcı olmuştu.

Bulaşıkları beraber yıkadıktan sonra Barış koltuğa geçmişti. Kapının çalmasıyla "Ben bakarım canım." diyerek kapıya yönelmiştim.

Kapıyı açtığımda Berkanı karşımda görmüştüm. "Misafir alıyormusunuz acaba." diyerek gülmüştü. Barış yanıma gelerek kaşlarını çatmıştı "Senin ne işin var burda Berkan." demişti.

"Kanka yazdım sana bakmadın." demişti sistemkar tavrıyla bakmaya devam ederken. Barışa baktığımda Berkana kaş göz hareketleri yaptığını görmüştüm.

"Bir sorun mu var Barışcım." demiştim imalı şekilde Barışa bakarken. Barış bana baktığında sahte bir şekilde gülümseyerek "Bir şey olduğu yok güzelim, biz Berkanla bir tesislere uğrayıp gelelim Okan Hoca çağırıyormuş bizi dimi Berkan." demişti gözlerini benden kaçırarak.

"Bende geleyim hem gezmiş olurum." demiştim kollarımı birbirine sararak kendimi duvara yaslamıştım. Berkana baktığımda "Yok Naz şimdi oralarda uğraşma sen biz gidip gelelim." demişti.

Barış onaylarmışcasına başını sallayarak Berkana hak vermişti. Kaşlarımı çatmaya devam ederken Barış yanağımdan öperek askılıktaki çeketini almıştı.

"Gelicem bekle güzelim." demişti konuşmama izin vermeden Berkanla evden çıkmışlardı.

Berkan ve Barışın anlamsız davranışlarına karşı tedirgin olmuştum. Barış benden bir şey saklıyordu ve bana söylemek istemiyordu.

Ne yapacağımı bilmediğim için sakin kalmayı tercih etmeye çalışıyordum ama içimdeki ses Barışı takip etmem gerektiğini söylüyordu.

İçimdeki sese uyacaktım, Barışı takip edicektim...

-Bölüm sonu-

bencil ; barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin