0.6

5.2K 214 222
                                    

Odama giren Eylülle düşüncelerimden sıyrılmıştım. Eylül yanıma gelerek yatağın ucuna oturmuş bana bakıyordu. Yattığım yerden doğrularak vücudumu yatak başlığına yaslamıştım.

Kısa bir sessizliğin ardından sessizliği bozan Eylül olmuştu. "Bana kızgın gibisin sanki." demişti durgun ses tonuyla. Eylüle bakarak omuz silkmiştim "Değilim, sadece davranışlarının değişmesini istemiyorum." demiştim.

Eylül gözlerini benden çekmeyerek "Ne demek istiyorsun." demişti sorar bakışlarıyla. Derin bir iç çekerek konuşmaya başlamıştım.

"Eylül demek istediğim Barışa karşı fazla samimiyet göstermen, neden gösterdin demiyorum ama senin bir sevgilin var ve Mertle yakında nişanlanıcaksın." demiştim tekrardan derin bir iç çekerek.

"Bu yüzden fazla samimiyet kurmanı istemiyorum, daha tanımıyorsun bile uzaktan tanıyorsun Barışı kıskandığımdan değil ama ileride nolucağını bilemeyiz Eylül. Anladın mı beni." demiştim.

Eylül bir şey demeyerek bana bakmaya devam ediyordu, gözlerinin dolmasını anlamamak zor değildi.

Sessizliği bozan bu sefer ben olmuştum. "Beni yanlış anlama Eylül sen benim en yakın arkadaşımsın, senin kötülüğünü istemem biliyorsun." demiştim.

Elimi Eylülün omzuna attığımda Eylül elimi geri ittirmiş ayağa kalkmıştı. "Bana güvenmiyorsun Naz, bana bunu nasıl dersin." demişti dolu gözleriyle bağırarak.

"Ne dedim ki Eylül, suçlu ben mi oldum şimdi." demiştim Eylülün kalkmasıyla bende ayağa kalkmıştım. Eylül elini omzuma doğru vurarak konuşmaya başlamıştı.

"Barışa diyorsun ama Barıştan dahada bencilsin Naz." demişti. Olduğum yerde kalarak Eylüle bakmaya devam ediyordum. Eylül bana öfkeyle bakarak kapıyı çarparak çıkmıştı.

Eylülün odadan gitmesiyle yatağın ucuna oturmuştum. Gözlerimin dolmasıyla, göz yaşlarımın akmasına izin vermiştim.

Eylülden beklemediğim bir hareketti ve yaptığı davranışlar o kadar kırıcıydı ki kendimi oldukça kötü hissetmiştim.

Eylülü kaybetmek istemiyordum, ama sanırım kaybetmiştim...

~~~~~~

Uğuru arayarak eve gelmesini söylicektim. Ona ihtiyacım vardı ve kendimi oldukça kötü hissediyordum.

Uğuru aradığımda oyalanmadan telefonunu açmıştı.
"Efendim fıstık." demişti neşeli sesiyle. "Uğur eve gelirmisin lütfen." demiştim durgun çıkan sesime engel olamayarak.

Uğur telaşlanmış şekilde "İdmandan yeni çıkmıştım zaten hemen geliyorum, kötü bir şey olmadı dimi Naz sesin kötü geliyor." demişti.

"Geldiğinde anlatsam Uğur, sana ihtiyacım var." demiştim. "Tamam geliyorum 15 dakikaya." demişti. Aramayı sonlandırarak aşağıya inmiştim.

Aşağıya indiğimde Eylülün evden çıktığını görmüştüm. Moralim bozuk şekilde koltuğa oturarak telefonumu elime almıştım.

İnstagrama girdiğimde Barışın beni etiketlediğini görmüştüm. Beraber gittiğimiz kahvaltıda çekindiğimiz fotoğrafı yayınlamıştı.

Barışın beni etiketlemesiyle çoğu kişi beni takip etmeye başlamıştı. Barışın attığı postu beğenmiştim. Beğenmemle beraber Barış bana yazmıştı.

barış: naber naz.

naz: iyiyimde ne bu acelecilik?

barış: postu beğenince bi yazmak istedim.

barış: akşam kerem, yunus ve berkan üçümüz benim evimde giresun-fenerbahçe maçını izliyecez sende gel dicektim.

naz: bilmiyorum barış keyfim yok.

barış: neden hayrola noldu.

naz: uzun hikaye boşver.
naz: gelirim sanırım bilmiyorum.

barış: kafa dağıtmış olursun gel.
barış: benim için gel olmazsa?

naz: tamam kafa dağıtmak için gelirim.

barış: tamamdır yunus seni almaya gelir.
barış: sorun olmazsa tabii.

naz: tamam gelirim yunusla.

barış: o zaman akşam görüşürüz.

naz: görüşürüz.

Telefonu kapatarak geriye doğru yaslanmış tekrardan iç çekinmiştim. Kafam karışık ve oldukça moralim bozuktu.

Kapının çalmasıyla hemen kalkarak kapıyı açmıştım. Gelen kişinin Uğur olduğunu görünce göz yaşlarıma engel olamayarak ağlamaya başlamıştım. Uğur içeriye geçerek kapıyı kapatmış bana sımsıkı sarılmıştı.

"Nazım noldu sana anlat." demişti saçlarımı okşayarak. Ağlamaya devam ederken Uğurdan ayrılmıştım Uğur göz yaşlarımı silerek elimden tutarak koltuğa oturtmuştu.

"Eylülle tartıştım Uğur." demiştim burnumu çekerek. Uğur ellerimden bırakmayarak "Neden tartıştınız." demişti. "Ona Barışla fazla samimi olmamasını söyledim Uğur, beni yanlış anladı ve gitti." demiştim kısa bir şekilde.

Uğur önüme gelen saçlarımı ittirerek "Bir şey olmaz Naz, sakın üzülme Eylül akıllı kız ve napıcağını bilir boşuna kendini üzme seninle konuşmaya tekrardan başlar." demişti gülümseyerek.

"Şimdi gülümse bakalım Naz hanım, gülüşünüze hasret kaldık." demişti gülerek. Uğura zorda olsa gülümseyerek bakmıştım. "İşte şimdi oldu." demişti gülümseyerek.

Uğura sımsıkı sarılarak "Teşekkür ederim Uğurum." demiştim. Uğur sırtımı okşayarak "Her zaman fıstığım." demişti.

Aklıma Barışın davet ettiği konu gelince Uğurdan ayrılmıştım. "Uğur bak ne dicem." demiştim. Uğur bana bakarak "Hm." demişti. "Barış." demiştim ellerimi stresten kıtlatarak.

Uğur kaşlarını çatarak "Naptı sana." demişti. "Bir şey yapmadı Uğur sadece beni akşamki maç için davet etti. Sende gelsene dicektim." demiştim.

Uğur düşünerek "Seni yanlız bırakmamak için gelirim." demişti. Uğura gülümseyerek "Tekrardan teşekkür ederim." demiştim. Uğur gülümsememe karşılık vererek "Yeter ki sen üzülme Naz." demişti.

~~~~~~

Uğurun kötü günümde ve iyi günümde olmasını seviyordum. Ona ihtiyacım varken hemen gelmesi, beni dinlemesi ve bana tavsiyeler vermesini o kadar çok seviyordum ki.

Akşam için heyecanlanmıştım ama bir yöndende Eylülle olan tartışmam aklıma geliyordu. Eylülle olan mevzuyu zamana bırakmak istiyordum.

Hayatımda bazı şeyler değişmeye başlamıştı ve benim daha haberim bile yoktu...

-Bölüm sonu-

bencil ; barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin