Gözlerimi araladığımda karşımda ellerini beline koymuş sinirli gözüken Eylüle bakmıştım. Yataktan kalkmak istemeyerek yattığım yerden Eylüle bakmaya devam ediyordum.
Eylül başını iki yana sallayarak "Saat kaç oldu yatıyorsun camış gibi." demişti sinirli gözüken haliyle. "Ne var alt tarafı uyumuşum." demiştim gözlerimi devirerek.
Eylül derin bir iç çekerek "Kalkta üstünü giyin aşağıda misafir var." demişti. Meraklı bakışlarımla hemen ayağa kalkarak "Kimmiş." demiştim. Eylül söylememek ister gibi elini ağzına götürmüş fermuar çeker gibi yapmıştı.
"Ya kızım çatlatma insanı kim söylesene." demiştim kaşlarımı çatarak. Eylül gülümseyerek "Valla bir şey diyemem kendin in ve merhaba de." demişti. "Hadi aşağıdayım ben." demişti göz kırparak.
Eylüle en kötü bakışlarımı yollasamda çoktan gitmişti. Eylülün bu inatçılığı kesinlikle Uğurdan geliyordu orası kesin...
Söylenerek yatağımı toplamaya başlamıştım.
~~~~~~
Aşağıya indiğimde koltukta oturan Barışı görmemle oldukça şaşırmıştım. Kendisiyle kahvaltı edicektim ama hemen gelmesini beklemiyordum bu yüzden şaşırmıştım...
Şaşırmış tavrımla içeriye geçerek Barışa gülümsemiştim. Daha sonra boşta olan koltuğun birine geçerek Barışa bakmıştım. Tekli koltuğun birinede Eylül oturmuş bana bakarak sırıtıyordu.
Eylüle göz devirerek Barışa tekrardan bakışlarımı çevirmiştim. "Bu kadar erken geleceğini tahmin etmiyordum." demiştim. Barış gülümseyerek "İdmandan çıktım yolun üzerinde olunca senide alıp ordan kahvaltı etmeye geçeriz diye düşünmüştüm." demişti.
"İyi yapmışsın." diye araya girmişti Eylül gülümseyerek. Barış Eylüle bakarak gülümsemişti. Barış bir şey dememi bekler gibi dururken konuşmaya başlamıştım.
"Eylülün dediği gibi iyi yapmışsın, şimdi istersen çıkabiliriz." demiştim. Barış onaylamış şekilde mırıldanarak ayağa kalkmıştı. Barışın kalkmasıyla bende ayağa kalkmıştım.
"Gidelim o zaman, sonra görüşürüz Eylülcüm." demişti Barış elini ayağa kalkan Eylüle uzatarak.
Eylül gülümseyerek Barışın elini sıkmış "Umarım." demişti.Barış çeketini alarak kapıya yönelmişti. Eylüle dönerek "Eve gelince konuşucaz." demiştim ciddileşen sesimle. Eylül başını 'tamam' anlamında sallayarak el sallamıştı "Görüşürüz." demişti.
Eylülle vedalaşarak Barışın arabasına doğru yürümeye başlamıştım. Barış çoktan arabaya binmiş beni beklemeye başlamıştı.
Arabaya binerek Barışa bakmıştım. Barış arabayı çalıştırarak geriye doğru yönünü çevirmeye başlamıştı. Eylül camdan bize bakarak gülümsediğini görmüştüm. Eylüle karşı gülümsemeye çalışarak başımı sallamıştım.
Eylüle sinirlenmiştim açıkcası.
Eylüle sinirlenmemin sebebi Barışla olan samimiyetiydi, sonuçta yeni tanışmış birisiyle bu kadar samimi olması bana çok garip gelsede bir şey demek istemiyordum.
Eylülle en yakın arkadaşlığımın bir kişi yüzünden bozulmasını asla istemiyorum. Sonuçta Barışın bana başlardaki davranışları oldukça bencilceydi ve sinir bozucuydu.
Düşüncelerimden sıyrılmaya çalışarak Barışın sesine odaklanmıştım. "Nereye gitsek." demişti sakalını kaşıyarak. Omuz silkerek "Bilmem nereye istersen." demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bencil ; barış alper yılmaz
Dla nastolatkówTAMAMLANDI "Sürekli bencil mi davranırsın sen?" demiştim yere düşen kitaplarımı toplarken. "Genelde senin gibilere bencilimdir." demişti sırıtarak. - Türkünaz'a ithafen yazılmıştır. -Barış Alper kurgusudur. For:@ymofly