1.3

4K 147 114
                                    

Hiç düşünmeden evden çıkmıştım o an ceketimi almayı bile unutmuştum. Barış ve Berkanın çok uzaklaşmayacaklarını düşünerek hızla park halindeki arabaya yürümeye başlamıştım.

Arabaya bindiğimde oyalanmadan gaza basmıştım, vakit kaybedecek halim yoktu aşırı merak ediyordum ve bu fikrin iyi olup olmadığından emin değildim...

Kırmızı ışığa yakalandığımda önümdeki araba gözüme tanıdık gelmişti, bu araba Berkanın arabasıydı.

Yeşil ışığın yanmasıyla hareketlenmişlerdi bende onları takip etmeye başlamıştım. Yaklaşık 15 dakikanın ardından eve çok uzak sayılmayan bir yere gelmiştik.

Park gibi bir yerdi burası banklar çoktu ve herkes buradaydı, kalabalıktı. Arabayı park ettiğimde törpütadaki güneş gözlüğümü almıştım.

Saçlarımı bağlayarak kendimi belli etmemeye çalıştım en azından işe yarıyacağını düşünüyordum.

Soğuk esen rüzgarın tenimi diken diken yapması beni germeye yeterken şimdide Barışla Berkanın ne konuşacağını merak ediyordum.

Berkan ve Barış denize yakın bir banka geçerek oturmuşlardı. Şansıma Barış ve Berkanın arkasındaki bank boştu ve bende oraya oturmuştum.

Telefonumu çıkartarak bir şeylerle ilgilenmeye başlamıştım, sadece göstermelikti bu hareketim.

Bakışlarımı Berkanın çatık gözlerine çevirmiştim sinirli gözüküyordu ve bu benim merakımı dahada artırıyordu.

"Buraya kadar getirdin bizi Berkan, Naz bizden şüphelenicek anlat artık oyalanmadan." demişti Barış sakin sesiyle.

"Sana inanamıyorum." demişti Berkan kaşlarını çatmaya devam ederken.

Barış kaşlarını havaya kaldırarak Berkanın ne demek istediğini kavramaya çalışıyordu. "Neyden bahsediyorsun?" demişti.

"Sadece bir idda uğruna kızı kendine aşık ettin sırf kendi hırsın bencilliğin yüzünden kızı kendine aşık edip onunla yattın, kızın gururu nolucak kanka hiç düşünmedin mi bunu." demişti Berkan yükselmiş sesiyle öfkeyle solumaya başlamıştı.

"Naz bunu duyarsa nolucak biliyorsun değil mi Barış? Senin bu yaptıklarını öğrense seninle bırak konuşmayı süründürür seni." demişti Berkan kasılmış çenesini dahada gererek Barışa bakmaya devam ediyordu.

"Bak Berkan bu iddaydı sadece aşık etmekti ama düşündüğüm gibi olmadı her şey ve sanırım ben aşık olmaya başladım ve devam ettirdim." demişti sakin tavrını korumaya çalışıyordu.

~~~~~~

Naz duyduklarına inanamıyordu, az önce sevdiği adamdan sadece ona idda uğruna aşık olduğunu öğrenmişti.

Elleri titrerken içindeki bir şeylerin kırıldığını hissetti, kalbi parçalara ayrılırken yanaklarından ard arda defalarca gözyaşları süzülüyordu.

Canı yanmıştı canınıda sevdiği adam yakmıştı...

Ayağa kalkarak hızla Barışların oturduğu banka geldi. Barış bakışlarını Naza çevirdiğinde şaşırmış tavrıyla ona bakmıştı onu tanımıştı.

Berkan hala tanımamış şekilde genç kıza bakarken Barış "Naz!" demişti ayağa kalkarak.

Naz Barışa bir şey söylemeyerek sert bir tokat atmıştı, çok sinirli ve kırgındı ona karşı.

~~~~~~

Süzülen gözyaşlarımı elimle silerek Barışa kırgınlıkla bakmıştım, güneş gözlüğümün ne ara gözümden çıktığın bile hatırlamıyordum aşırı öfkeliydim.

"Bana bunu nasıl yaparsın Barış, sana güvendim sen beni kendini aşık ederek kaçamazsın ne iddasından bahsediyorsunuz siz." demiştim titrek sesimi umursamadan.

Berkan ayağa kalkarak yanıma gelmişti. "Bak Naz sakince konuşalım." demişti kolumu tutacağı sırada elimi dokunma dermişcesine ittirmiştim.

"Baştan beri bilen sendin Berkan ben sana güvenmiştim senden beklemezdim, bir daha karşıma çıkmayın sizi görmek bile istemiyorum yazıklar olsun size." demiştim gitmeden önce Barışa son kez bakmıştım.

Pişmandı ve üzgündü ama umrumda bile değildi. Hızla arabaya doğru gideceğim sırada Barış çoktan yanıma gelmişti.

Git kelimesinden ne anlıyordu ki bu adam?

"Naz nolur yapma bak sana her şeyi açıklıyacam, anlatıcam her detayını lütfen gitme sana aşık olmuşken beni bırakma." demişti gitme dermişcesine yalvarıyordu o güzel gözleri...

"Konuşacak bir şeyimiz kalmadı Barış, hoşçakal." demiştim arabaya binerek gözyaşlarımı son kez silmiştim elimde değildi sürekli süzülüyordu bu aptal gözyaşları.

Arabayı gaza bastığımda arkamdan ismimi bağıran sesleri duyuyordum aldırış etmeden gitmiştim, arkama bakmadan.

Telefonum çalmaya başlamıştı gideli bir dakika bile olmazken o aramıştı.

barış kişisi arıyor...

Telefonumu sessize alarak geriye yaslanmıştım. Ağlamaya tekrardan başlarken aklıma az önceki olanlar geliyordu.

Aşk cidden bunu yaparmıydı yalan söyleyip, kalp kırmayı becerebilirmiydi?

Aşk tahmin edemeyeceğiniz şeyleri bile yapardı.

Tıpkı Barışın bana yaptığı bu saçma
salak bir idda gibi...

-Bölüm sonu-

bencil ; barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin