8 | Kıskançlık ve Barış

1K 64 39
                                    

Selam!

Nasılsınız?

Sizin için Lara'yı ifade eden emoji?

İyi okumalar❤️‍🩹

[29 Ağustos 2022]

Hayatta hepimizin dönüm noktaları olmuştur.

Kimimiz mutlu bir anında kimimiz acı bir anında... ama hangi anda olursa olsun hepimizin böyle bir noktası vardır.

Benim dönüm noktam ise bir an veya olay değildi, bir kişiydi. Asil Mertoğlu.

Doğduğum andan beri yanımda olan, beraber büyüdüğüm adam. 5 yaşıma kadar abim olarak gördüğüm, 15 yaşıma kadar oyun arkadaşım olan, 18 yaşıma kadar sırdaşım olan, 23'ümde aşık olduğum, 27'mde nefret ettiğim, 31'imde ise yeniden hayatıma aldığım adam. 23 yaşımda yaptığım hata sanki yeniden tekrarlamış gibi hissediyordum.

Ben hayatımın her aşamasında onu dahil etmeyi alışkanlık edinmiş ve doğru bilmiştim. Bu yüzden onu hayatıma yeniden almam da beni bu kadar dağıtması da kolaydı. Ben ona asla set çekmemiştim, çekememiştim.

Nefret ettiğim zamanlarda bile bir şekilde ulaştığım bir adamdı. O nasıl benden haberdarsa ben de bir o kadar ondan haberderdım. En azından öyle düşünüyordum, buraya gelene kadar.

Saklıyordu, saklanıyordu ama neden anlamıyordum. Etrafımda dönen şeyleri artık anlamlandıramıyor, doğaçlama yaşıyordum.

Kafamın içinde beni yiyip bitiren bir şeyler vardı. Sanki düşündüğüm her an daha da eksiliyordu bir şeyler. Bildiğim şeyler yanlış çıkıyor, her an yeni bir sır açığa çıkıyordu kapalı bir kutuda.

Kutunun anahtarı ise kahramanım bildiğim ama katilim olan adamdaydı. Bana ait sırlar bile onda saklıydı. Benim tanıdığım adam değildi bu, artık emindim.

Ama artık yorulmuştum. Sürekli onun peşinden koşup bir şeyler aramaktan, bir açık bulmak için sürekli diken üstünde olmaktan yorulmuştum. Üstelik artık emindi, onu araştırdığımı biliyordu. Hal böyleyken bir açık vermeyeceği belliydi.

Aslında insanlar böyle anlarda daha çok hata yapardı, tedirgin olurdu ama biliyordum; o olmazdı. Çünkü elimin boş olduğunu, hep on adım önde olduğunu biliyordu. Bunun rahatlığı vardı üstünde, bundan gelen bir güven.

Oynadığı bir oyun vardı ve ben bozmaya çalışmıştım ama olmamıştı. Asil Mertoğlu, fazla iyi bir oyuncuydu. Bense daha tanımadığım bir oyunda ona kaybetmeye mecburdum. Benim kazandığım bir bölüm yoktu bu oyunda. Oyun kurucusu her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü ve şu an ona karşı savaşımda yenilgimi kabul ediyordum.

Bundan sonraki savaşım oyunu çözmek değil, oyundan kurtulmaktı.

Asil'i boş vermiştim. Önemli olan elimdekilerle bir şeylere ulaşmaktı. Şu an elimde olan davayla ilgili bir şeyler olduğu belliydi, önce buradan yürümeliydim.

Oturduğum koltukta arkama yaslanıp telefonumu elime aldım. Elifin numarasını tuşlayıp beklemeye başladığımda kısa süre içinde açıldı telefon. "Oo, savcı hanım?"

Neşeli sesi keyfinin yerinde olduğunu oldukça belli ederken ben de tebessüm ettim. "Merhaba Elif, nasılsın?"

"İyiyim valla, Tahir gelecek bugün." Tahir, Elif'in nişanlısının adıydı. Şırnak'ta görev yapan bir askerdi.

Pinhan (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin