Selaam!
Nasılsınız??
Dengesiz çiftime bir kalp alayım??
İyi okumalar❤️🩹
[25 Ağustos 2022]
Elimdeki dosyaları masaya bırakıp ofladım. İşler gittikçe karışırken içinden çıkamamaktan korkuyordum. Üstelik babam dün akşam biz kavga ettikten sonra aramış ve şifreli bir şekilde çocuklarla konuşmak için tek kullanımlık telefonları kullanmamızı ya da sürekli hat değiştirmemizi söylemişti.
Dün konuşmuştuk çocuklarla da ama babamlar gibi onlar da bir gariplik olduğunu hissedip rahatsız olmuşlardı, haliyle de kısa bir konuşma olmuştu.
Masada titreyen telefona baktığımda Asil'in ismini gördüm. Konuşmak istemediğim için işim olduğunu yazıp bıraktım telefonu. Yavaş yavaş ağrıyan başım ve kararmaya yakın hava çıkış saatinin yaklaştığını belirtirken hiç gitmek istemiyordum ama gidip nöbet almak istesem bile başsavcının yaralı olduğum için izin vereceğini düşünmüyordum.
Yavaş yavaş toparlanırken dosyaları da çantama koydum. Ece'den aldığım bilgilerin yanında bende kendim birkaç araştırma yapmıştım ve iki araştırmayı birleştirdiğimde aslında baya bir şey çıkmıştı. Evde bir kez daha inceleyip yarın Ece'yle konuşacaktım.
Yavaşça odamdan çıktığımda koridorda bana doğru gelen Arif'i gördüm. Gülümseyip selam verdiğimde yanıma geldi. "Ben de tam sana geliyordum!"
Endişeli çıkan sesiyle kaşlarım çatıldı. "Bugün nöbetçi bendim ama annem kaza geçirmiş. Hastanedelermiş ve gitmem lazım. Biliyorum yaralısın ama soracak başka kimseyi bulamadım. Benim yerime sen nöbetçi olur musun bugün?"
Kaşlarım çatılırken hızlıca başımı salladım. "Tamam, tabii ki olurum. Ayrıca çok geçmiş olsun."
Minnetle gülümsedi. "Çok teşekkür ederim Lara! Bunu unutmayacağım. Ben şimdi başsavcıyı da bilgilendirmeye gidiyorum, nöbetin sende olduğunu da söylerim."
Başımı sallayıp onayladığımda yanımdan geçti hızlıca. Ben de yeniden odama girip toparladığım eşyalarımı geri bıraktım. Aradığım şans tam olarak bulmuştu beni. Arif'in annesi için üzülmüştüm ama Asil'i görmek zorunda kalmadığım içinde mutlu olmuştum.
Dün çocuklarla konuşmamız bittikten sonra babalarımız bize ne olduğunu sormuşlardı ve ufak bir tartışma deyip geçiştirmiştik. Babam benim huyumu bildiği için beni sıkı sıkı evden gitmemem için uyarmıştı, o an kendimde karşı çıkacak gücü bulamamıştım.
Telefonu elime alıp Asil'e yüzeysel bir açıklamayla nöbetçi olduğumu yazmıştım. Tam masaya kurulduğumda telefonum çalmaya başlamıştı. Tabii ki Asil!
Oflayıp telefonu açtığımda direkt konuşmama izin vermeden sordu. "İstediğin bir şey var mı?"
Kaşlarım çatılırken mesajı görmediğini düşündüm. "Nöbetçiyim bugün, mesaj attım sana."
"Biliyorum." Tek kelimesiyle kaşlarım çatıldı.
Onun bir şey demesine izin vermeden ben konuştum. "Bana bak Asil, sakın nöbet tutma gibi zırvalıklara başlama!"
Güldü. Cidden güldü. "Başlamam." Göz devirdiğimden sonrasında dedikleri beynime kan sıçratmaya yetmişti. "Zaten böyle bir şey diyemem, görevin o senin. Ama Kenan abiden yani bizzat başsavcıdan izin aldım, yaralı olduğun için nöbetin bitene kadar seninle olacağım. Maazallah ya düşüp bayılırsan?"
![](https://img.wattpad.com/cover/320762571-288-k464935.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pinhan (Ara Verildi)
AksiOynadığı bir oyun vardı ve ben bozmaya çalışmıştım ama olmamıştı. Asil Mertoğlu, fazla iyi bir oyuncuydu. Bense daha tanımadığım bir oyunda ona kaybetmeye mecburdum. Benim kazandığım bir bölüm yoktu bu oyunda. Oyun kurucusu her şeyi en ince ayrıntıs...