Öncelikle selamlar. Bu fici yazma konusunda cidden şüphelerim var. Hikayenin açıklamasında da belirttiğim gibi bu fic pov videosundan alınmış bir konu ile yazılıcak bir fic. Ana konu bu pov videosu olsada ilerleyen bölümler tamamen benim hayal ürünüm olan şeyler olucak. Bu yüzden saçmalarsam lütfen söylemekten çekinmeyin. İlk defa yazıyorum o yüzden nasıl olduğu ile ilgili bir fikrim yok. Yazım ve noktalama yanlışlarımı da yorumlardan veya mesajlardan bana söylerseniz çok mutlu olurum. Dediğim gibi ilk defa yazıyorum büyük beklentileriniz olmasın lütfen. Bu bölüm biraz kısa eğer okuyan olursa diğer bölümleri daha uzun tutarım büyük ihtimalle. Kalemim ve fic hakkındaki şeyleri yorum olarak atarsanız sevinirim. (Pov videosunun sahibi Senbangtanmisin tiktoktan ulaşabilirsiniz)
İyi okumalar...
Flashback
"Bay Min dersinden kaçtığımızı öğrenirse biteriz." diye konuştu gamzeli olan. "İşte o zaman boku yedik." diye cevap verdi Yoongi, Taehyung ise sadece gülmekle yetindi. Lise son sınıftalardı. Zaten hazırlanmaları gereken bir sınav varken bir de Bay Min'in dersine girmenin stresini kaldıramazlardı. Her cuma düzenli olarak - kesinlikle sırf Bay Min'in dersine girmemek için değil okuldan kaçarlardı. Bu onlar için bir rutin haline gelmişti. Bu rutinin bir diğer parçası ise okula on beş dakika yürüyüş mesafesinde olan kafeydi. Hem okula yakın olması hem de orada çalışan garsonun arkadaşları olması kafeyi onlar için biçilmiş kaftan yapıyordu.
Sonunda kafeye vardılar ve her zaman oturdukları yere -en köşede bulunan diğer masalar tarafından görülmeyen yere- oturdular. Burayı seviyordu Taehyung. Kafenin diğer masalarına nazaran daha kuytudaydı, özellikle Namjoon ve Yoongi gibi kuduruk arkadaşlarınız olsaydı insanların sizi görme ihtimalinin düşük olduğu yerleri severdiniz. Ayrıca daha sakin bir yerdi masanın olduğu yer. Taehyung oldu olası severdi sakinliği. İlerde de sessiz sakin bir hayat sürmek istiyordu tabiki aşık olduğu ve hayatını adayacağı kişi ile. Belki de çok ileriyi düşünüyordu ama karakteri böyleydi onun, değiştiremezdi ki. Taehyung düşüncelere dalmışken Yoongi "Hey Yeonjun!" diye bu kafede garsonluk yapan arkadaşlarını çağırdı.
Yeonjun ile Yoongi sayesinde tanışmışlardı. İkisi ortaokuldan arkadaşlardı. Lisenin ilk yılında aynı sınıfa düşünce de Namjoon ve Taehyung da Yeonjun ile tanışmış oldu. Bu dörtlü gayet iyi anlaşıyorlardı ve iyi bir arkadaşlıkları vardı. Lisenin son senesinde Yeonjun açığa geçerek burada çalışmaya başlamış ancak arkadaşlıkları hiç bozulmamıştı.
Yoonginin kendisine seslendiğini duyan Yeonjun ise hemen arkadaşlarının yanına gitti. "Geç kaldınız, bu saatten sonra gelmessiniz diye düşünmüştüm." Yeonjunun söylediğine karşı Yoongi, Namjoon'dan önce söze atladı. "Geldik işte kör müsün?" dedi alaylı bir şekilde. Namjoon ise bunu duyar duymaz Yoongi'nin kafasına atlayarak " O benim repliğimdi." diye çığırdı. Taehyung ve Yeonjun ise artık alıştıkları bu olaya karşı hiç şaşkınlık duymuyorlardı. Taehyung bir kez daha bu masaya oturdukları için şükretti. Ardından sadece Yeonjun'un görebileceği şekilde ağzını oynattı. "Kuduruklar" Yeonjun ise kendini tutmaya çalışarak güldü buna karşı. Hemen ardından ikili Yoongi'nin çığlığını duyunca, ne kadar çığlık denebilirse artık, kafalarını Namjoon ve Yoongi'nin olduğu tarafa çevirdiler. Bekledikleri son şey ise Yoongi'nin üstüne çıkmış ve onun kafasını ısıran Namjoon idi. İkili bu sahneye karşı kahkahalara gülerken kafası ısırılan beyaz tenli ise Namjoon'a sövmek ve çırpınmak ile meşguldü. Tabi bu sırada herkesin onların sesinden şikayetçi olduklarından bihaberlerdi. Bu konudan haberdar olmaları ise başka bir garsonun gelip onları kafeden kovmasıyla gerçekleşti.
Flashback End
Taehyung yorucu bir iş gününün daha sonuna geldiği için rahatlamış bir şekilde koltuğuna yaslandı. O sırada aklında olan şey evine gittikten sonra kendine sıcak bir şeyler hazırlayıp film izlemek veya kitap okumaktı. Bunlardan da anlaşılacağı üzere istediği tek şey biraz sakinlik ve sessizlikti.
Uzun süredir önemli bir proje üzerinde çalışıyordu hem uykusuzdu hem de çok fazla sese maruz kalmıştı. Taehyung'un senelerdir değişmeyen bir özelliğiydi bu fazla sese gelemiyordu. O kesinlikle sessizliğe bayılıyordu- hayatı ne kadar bu isteğinin tam tersi şekilde olsada- bu düşünceler ile odasından çıkıp asansöre bindi. Asansör zemin katta durup kapısı açıldığında hızlıca asansörden indi. Şirketin kapısından dışarı çıktığı anda flaşlar yüzünde patlamaya başladı.
Lisede istediği hayat sessiz sakin bir yerde, orta maaşlı bir işte çalışmaktı ancak hayat onu çok farklı yerlere sürüklemişti. Artık Kore'nin en büyük şirketlerinden birinin sahibiydi. Bu zaten ünlü biri olmasına yeterken bazı ünlü markaların çıkarttığı dergilerin kapakları için modellik yapması onun daha çok tanınmasını sağlıyordu.
Paparazilerin arasından geçtikten sonra arabasına bindi ve evine doğru yol aldı.
-
Sonunda diye düşündü Taehyung. Sonunda evindeydi. Hemen üzerini değiştirip kendinde bir şeyler hazırladı ve televizyonun başına oturdu. Sevdiği dizilerden birini açıp izlemeye başladı.
Bölümün daha 1 saat 23 dakikasını izlemişken telefonundan gelen bildirim sesiyle televizyonu durdurup telefonunu eline aldı. Mesaj Namjoon ve Yoongi ile olan gruptan gelmişti.
_ARTEMİS_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cafe
FanfictionÜnlü iş adamı Kim Taehyung lise zamanlarında arkadaşları ile gittiği kafede daha önce hiç görmediği bir garson görür. Fic povdan alınmıştır. Pov videosunun sahibi SENBANGTANMİSİN(Tiktok)