Tam Burada

453 47 3
                                    

Bölümü 3k-4k olarak yazmayı planlıyordum ama internet çekmeyen bir yere gideceğim için 1.2k iken atıyorum. Kontrol etmedim.

İyi okumalar...

Taehyung's Pov

Şirkete girdiğimde her şey monoton bir şekilde ilerliyordu. Üst katta bulunan ve sadece benim odam haricinde kimsenin kullanmasına izin vermediğim  boş odalar ile dolu olan kata çıkmış, odama girmiştim. Hızlıca toplantı için lazım olan dosyaları almış, yine hızlıca odadan çıkmıştım. Hemen asansöre binmiştim. Toplantı odasının bulduğu katın düğmesine bastıktan sonra derin bir nefes alarak soluklanmaya çalıştım. Fazla koşmasam bile geç kalmanın vermiş olduğu korku beni nefessiz bırakmaya yetmişti. Kısa bir bekleyişin ardından kapının açılmasıyla kendimi dışarı attım.

Koşmadan fakat seri adımlarla toplantı odasında doğru ilerlerken yanıma toplantıya katılacak olan bir çalışan yanıma geldi. "Hoşgeldiniz efendim. Bay Jay az önce bize gecikeceğini ama 15 dakika kadar sonra burada olacağını söyledi. Size de haber vermemizi istedi."
"Tamam, teşekkürler." diyerek karşılık verdim. Bu demek oluyordu ki geç kalmamıştım. Toplantı odasında sadece kendi çalışanlarım vardı. Bu da toplantı hakkında son şeyleri kontrol etmem için fırsat demekti. Sonunda toplantı odasına girdim ve hızlıca toplantının detaylarını gözden geçirmeye başladım.

-

Yaklaşık iki saat süren ancak bana iki sene gibi gelen toplantıdan çıktığımda derin bir nefes aldım. Bay Jay yaptığımız işi beğenmiş, bir anlaşma daha imzalamıştık. Böylece uzun süredir üzerinde çalıştığım projeyi başarıyla bitirmiş oldum. Omuzlarımdan bir yük kalktığını hissederken istediğim tek şey eve gitmekti.

Her zaman ev kuşu denilebilecek bir insan olmuştum. Evden çıkmak benim için zulümdü. Hele ki başka birinin evinde kalmak ya da gece geç saatlere kadar dışarıda olmak... Benim için zulün ta kendiydi. Bu yüzden -özellikle lisede- evden çalışabileceğim ya da evden uzun süre ayrı kalmak zorunda olmayacağım bir iş istiyordum. Bir bakıma bunu yaptım fakat bu sefer olur olmaz yerlerde şirkete gitmem ya da uzun süre orada kalmam gereken zamanlar oluyordu. Yine de istediğim zaman gidip istediğim zaman gitmediğim için - yapmam gereken bir şey yoksa tabii- sorun olmuyordu benim için. Bu yüzden seviyordum işimi.

Eve gitmek istememin bir diğer sebebi ise Moonbyul'un yarın gelicek olmasıydı. Ona ve tavsiyelerine gerçekten güveniyordum. Bu yüzden Jungkook'u ve hislerimi ona anlatmakta tereddüt etmeyecektim.

İçimden bunları geçirirken hislerimi nasıl benimseyip kabul ettiğimi fark ettim. Önceden reddettğim, korktuğum hislerimi  artık birine anlatabilecek durumdaydım. Bu da hislerimden tüm benliğim ile emin olduğum anlamına geliyordu. Bu farkındalıklar ile yeniden odama çıkmış, eşyalarımı toplayarak şirketten çıkmak için asansöre binmiştim.

Asansörden indiğimde bir yandan düşünmeye devam ediyor bir yandan da hızlı adımlarla arabamın bulunduğu otoparka doğru ilerliyordum. Aklındaki şey eve gitmek, misafir odalarından birini hazırlatmak, Byul'u aramak ve ne zaman Kore'de olucağını öğrenmekti.

Tabii arabaya bindikten sonra Jungkook'tan bir arama almasaydım ve arama bugün olan bir buluşma için olmasaydı. ( Cümleyi kuramadım ama anladınız siz BDİEJWOENQKW)

Jungkook's Pov

Taehyung'u aramamın, ona şehrin merkezinde güzel bir festival olduğunu söylememin ve beraber gitmemiz için teklifte bulunmamın üstünden çok bir vakit geçmemiştim. Ben hâlâ onu aradığım yerde - kaldığım otelin terasında- oturuyordum. Heyecanlıydım ama bu sefer söyleyeceğim ya da konuşacağımız konularla alakalı değildi. Nedenini sorarsanız bende bilmiyordum. Belki de benden yaşça büyük olmasındandır. Benden büyükler ile konuşmak beni gerçekten geriyordu. Özellikle konuştuğum kişinin ünlü bir iş adamı olduğunu düşünürsek gerilmem ve heyecanlanmam normaldi. Yani sanırım.

CafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin