Aile

78 8 5
                                    

Uzun süre sonra geldim yazım şeklimin daha da iyileştiğine inanıyorum.

Hayatımız sizce de ince bir ipin üzerinde gibi değil mi? Bir arama, bir 'hayır' cevabı, ortaya çıkan bir sır ya da ölüm. Hepsi ve bunlardan başka birçok şey hayatınızı cehenneme çevirebilecek şeyler.

Ben Jeon Jungkook, hayatımı cehenneme çevirecek şeyi evimdeki televizyonu açarak görmüştüm. Daldığım bu görüntüden ise hayatıma birkaç ay önce girmiş olan Taehyung sayesinde kurtuldum.

Hipnotize olmuşçasına telefonumu açıp kulağıma koydum.

"Jungkook?"

"Hmm?"

"Gördün değil mi?"

"Evet, gördüm."

"Özür dilerim. Böyle bir şey olacağını tahmin etmeliydim."

"Evet, etmeliydin."

"Sanırım tahmin ettiğimden çok sinirlendin."

"Sinirlenmedim aslında- Ah her neyse önemli değil."

"Merak etme. O görüntüleri silecekler."

"Tamam, teşekkürler."

"Sen iyi olduğuna emin misin?"

"Yorgunum sadece."

"Pekâlâ, görüşürüz."

"Görüşürüz.

Evet, ben sinirlenmedim belki ama sinirlenen  iki kişi olduğuna eminim. Kimler mi? Tabii ki çok sevgili ailem.

-

Sen bunu bize yapmış olamazsın, dedi henüz liseli olan oğluna Jeon Sua. Cümlesi biter bitmez kocası konuşmuştu oğluna fırsat vermeden.

"Gerçekten erkeklerden hoşlanan iğrenç bir varlığı büyütmek için mi bu kadar uğraştım?"
Bize bir açıklama borçlusun Jeongguk.

Anne ve babasının aşağılayıcı bakışlarının altında ezilen genç konuşmaya çalıştı.

"Siz.. nasıl?"
Jeon Sua sinirle konuştu. Dooshik görmüş yaptığın iğrençliği.

"Ben yanlış bir şey yapmadım." Gencin annesi sesini yükseltti.

"İki erkeğin el ele tutuştuğu, sevgili olduğu nerede görülmüş? Ailemizin itibarını hiç mi düşünmüyorsun. Seni doğurduğum için kendimden iğreniyorum."

-
Jeongguk ne kadar da iğrençsin. Nasıl erkeklerden hoşlanıyor olabilirsin kendin de erkek iken.

Dooshik. Kim Dooshik.

Jeongguk'un yaşadığı binada yaşayan ve kabusu olan o çocuk. Oldu olası sevmezdi Jeongguk'u. Sürekli onunla alay ederdemediğini bırakmazdı. Jeongguk bir süre sonra karşılık vermekten yorulmuş, boyun eğmeye başlamıştı.

''İğrenç olan ben değilim, sensin. Biliyorsun değil mi? O kadar iğrençsin ki insanları yönelimlerine göre yargılıyorsun.''

'' En azından hemcinslerimden hoşlanmıyorum Jeongguk.''

Elleri sinirden hem titriyor hem de 'eski' en yakın arkadaşının yüzüne yumruğunu indirmemek için zor duruyordu. Bulundukları okul bahçesinden gitmek istedi.  Kimsenin onu anlamadığı, anlamak istemediği bu ortamdan uzaklaşmak istedi.

CafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin